“Pandemi Sürecinde Kadın” konuşuldu

TÜRKİYE

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) öncülüğünde her yıl düzenlenen Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi bu yıl 7’nci kez gerçekleşti. “Pandemi Sürecinde Kadın” temasıyla çevrimiçi düzenlenen kongrede, pandeminin kadınların hayatına çok yönlü etkisi değerlendirildi.

KADEM öncülüğünde; Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ortaklığıyla düzenlenen 7. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi, “Pandemi Sürecinde Kadın” temasıyla çevrimiçi gerçekleşti.  Kongre’nin açılışında konuşan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Saliha Okur Gümrükçüoğlu, dünyanın son bir yıldır küresel bir salgınla mücadele ettiğini, yeni normal denilen bu dönemde toplumsal hayatın pek çok değişime şahit olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Değişime bağlı yeni sorunlar kendini gösterdi. Kamusal alan ve ev arasındaki yeni geçişkenlik, aile içi rol ve sorumluluklara dair kabulleri de değiştirdi. Özel ve kamusal alanın evde birleşmesiyle iki alan arasındaki sınırlar ortadan kalktı. Eğitim ve iş hayatının eve taşınması, dijital dünya ile aramıza koyduğumuz tüm mesafeleri kaldırdı. Evde geçen süreyle birlikte teknoloji kullanımı da artınca yeni sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Evden çalışma imkanı bulunan iş kollarında mesai süre ve anlayışı da değişti. Her an ulaşılabilir olmak özel alanı daha da daraltırken, aile fertlerini aynı odada birbirinden uzaklaştırdı. Öte yandan eve kapanma, insanın zaman ve mekân algısını da aşındırmış durumda. Bu süreçte hastalanma korkusuna çaresizlik, gelecek endişesi, kaygı bozuklukları, hatta ölüm fobisi eşlik etti. Salgın, afet gibi tüm kriz dönemlerinden en çok etkilenen grupta yer alan kadınlar, Kovid-19 salgınında da ekonomik, psikolojik ve sosyal açıdan daha fazla zarar gören taraf olarak karşımıza çıktı.”

“PANDEMİ, SOSYAL STATÜ FARK ETMEKSİZİN HER KADINI OLUMSUZ ETKİLEDİ”

Çalışan kadınların temizlik ve çocuk bakımı konularında dışarıdan hizmet alamaz hale gelmesi nedeniyle sorumluluklarının da arttığını vurgulayan Gümrükçüoğlu, sağlık sektöründe çalışan kadınların evlerine gidemediğini, çocuklarını ancak uzaktan görebildikleri zorlu bir dönem yaşadıklarını anımsattı.

Çok çocuklu ailelerde online eğitimin, annelerin çocuklarını sürekli takip etmek zorunda kaldığı bir döngüye evrildiğini belirten Gümrükçüoğlu, “Eşler arası sorunların yaşandığı evlerde geçirilen zorunlu zaman dilimi ise bazen kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddete zemin oluşturdu. Kısacası bu süreç, ekonomik ve sosyal statü fark etmeksizin toplumdaki hemen hemen her kadını olumsuz etkiledi. Sürecin tek olumlu yanı, sağlam temelli ailelerde anne, baba ve çocukların birbirlerine ayırdığı zamanı çoğalttı ve toplumsal dayanışma ruhunu bir kez daha ortaya çıkardı. Geldiğimiz noktada hâlen devam eden salgının kadına yansıyan olumsuz etkilerini tespit etmek ve ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm üretmek hayati önem kazanmıştır. Bu sebeple kongremizde salgın sürecinde kadının yaşadığı sorunları, salgının aile bireylerine etkilerini, bu dönemin getirdiği değişim ve dönüşümü tüm yönleriyle tartışmaya açtık” ifadelerini kullandı.

Pandemi sürecinin kadınlara, çalışma koşullarına ve cinsiyete dayalı eşitsizliklere etkileri, sosyolojik ve psikolojik sonuçları, yeni normalin ev düzeni, ev içi şiddet, pandemi döneminde hızlı ve zorunlu dijitalleşmenin sonuçları gibi pek çok konunun kongrede etraflıca değerlendirileceğini kaydeden Gümrükçüoğlu, sunulan bildirilerin yeni duruma ilişkin sorunların tespiti ve çözüm önerileri açısından yol gösterici olacağına ve bundan sonraki akademik çalışmalara kaynaklık edeceğine inandığını dile getirdi.

4 Oturumda 15 Bildiri Sunuldu

Kongre için yapılan çalışmaları geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi adına Toplum Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (TAM) yürüttü. “Pandemi Sürecinde Kadın” başlığı altında, toplumsal cinsiyet adaleti perspektifinden Kovid-19 sürecinde ev-iş-aile ilişkilerinin kadınların hayatına nasıl yansıdığının ele alındığı kongrede, meseleye dair fikir alışverişine imkân veren, disiplinlerarası bir tartışma platformu oluşturmak hedeflendi.

Prof. Dr. Nuran Yıldırım, Prof. Dr. Veysel Bozkurt, Prof. Dr. Alev Erkilet ve Prof. Dr. Burhanettin Tatar’ın konuşmalarıyla tamamlanan açılış panelinin ardından “Pandemi ve İş-Yaşam Dengesi”, “Pandemi, Edebiyat, Sanat”, “Pandemi ve Ruh Sağlığı”, “Pandemi, Tarih, Din” ana başlıklarındaki dört oturumda on beş bildiri sunuldu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.