Uluslararası bir denetim, vergi ve danışmanlık şirketi olan Mazars tarafından yayınlanan verilere göre, Şubat 2022’de 1517 olan iflas sayısı, Mart 2022’de 2114’e çıktı.
Artan faizlerin işletme borçlarını pahalılaştırdığı ve bu nedenle ağır borç yükü altında olan birçok işletmenin zarara girdiği belirtiliyor. İşletmelerin aynı zamanda giderek artan enflasyon ve enerji masraflarıyla da uğraşmak zorunda olduğu hatırlatıldı.
Enerji masraflarının yılın ilk üç ayında, 2021 yılın aynı dönemine kıyasla ortalama olarak yüzde 250 oranında artış gösterdiği ifade ediliyor. Bunların yanında HMRC, ödenmemiş borçları bulunan ve Time to Pay (TTP) uzlaşması yapılmayan işletmelerden bu borçları tahsil etmek için harekete geçti.
Tüm bunlar birleşince, işletmelere pek fazla seçenek kalmadığı belirtiliyor. Mazars şirketinden Rebecca Dacre, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Son faiz artışlarından önce zar zor ayakta durabilen işletmeler, son faiz artışlarıyla birlikte düşme noktasına geldi.
“Faiz ve enflasyon artışları arasında geçen bu dönem, işletmelerin, pandeminin en yüksek seviyede olduğu zamanlardan beri yaşadığı en zor dönem. Bu kez hükümet desteği olmadan ayakta durmaya çalışıyorlar. “Birleşik Krallık genelindeki işletmeler de aynı tüketiciler gibi ‘hayat pahalılığı krizi’ darbesini yiyecek.”
Mazars şirketi, işletmelere ek olarak iflası erteleme korumasının da 31 Mart tarihinde sona erdiğini açıkladı. Bu uygulama, alacaklıların, pandemi döneminde ödenmemiş borçlar nedeniyle işletmelerin iflası için başvuru yapmasını engelliyordu. İşletmelere ek olarak sağlanan bu korumanın sona ermesinin, gelecek aylarda zor durumda olduğu için iflas edecek işletme sayısını arttırması bekleniyor.
Bu konuyla ilgili de açıklamalar yapan Rebecca Dacre, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık alacaklılarına karşı hükümet korumasında olmadıkları için, daha fazla işletmenin iflas etmesini bekleyebiliriz.
“Tasfiye görevlileri artık, uzun zamandır hiç olmadıkları kadar meşgul. Uzun zamandır, iflası erteleme uygulaması kaldırılınca bir ‘iflas dalgası’ yaşanacağına yönelik konuşmalar yapılıyordu. Artık bunu görmeye başlıyoruz.”