Hükümet tarafından belirlenen hedefe ulaşılmaya çok az kaldığı bir zamanda öncelikle grupları oluşturan ilk dört gruptan 2 milyon kişinin çeşitli nedenlerle henüz aşılanmadığı anlaşıldı.
Bunun bir nedeni bazı kişilerin aşı olmamakta direndiğinden kaynaklanmaktadır. Özellikle Türkçe konuşan toplumlar da dahil Covid-19 dan en çok etkilenen siyah ve etnik azınlıklar arasında aşıya karşı güvensizlik olduğu çeşitli araştırmalarla ortaya çıkarıldı.
Sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, komplo teorileri bu güvensizliği körükleyen etkenler arasındadır.
Bunun üzerine köklü derneklerden Kıbrıs Türk Toplum Merkezi harekete geçerek Covid-19 destek çalışmaları projeleri çerçevesinde uzman doktorlarla birlikte halkı bilinçlendirme kampanyası başlattı.
Projede çalışan 3 Kıbrıslı Türk doktor, Doktor Mekella Mehmet Yeşil, Doktor Fulya Yahioğlu ve Doktor Akan Efe bu bağlamda aşağıdaki ortak bildiriyi yayınladılar:
“21. yüzyıl İngiltere'sinde yaşama ve çalışma şeklimizi değiştirmenin küresel bir pandemiye ihtiyaç duyacağını kim düşünebilirdi? COVID-19'un etkisi, Türk nüfus arasında artan ölü sayısı ile toplumumuz üzerinde özellikle sert oldu. Bu kötü virüsün sonunu görmüyoruz ve hiçbir ayrımcılık belirtisi göstermiyor.
Oysa dünya her gün milyonlarca insanı aşılamaya başladığında, İngiltere şu anda nüfusunu küresel komşularına göre aşılama açısından dördüncü sırada yer alıyor.
Şu an İngiltere'de 69 yaş ve üstü olanların 12,214,000 kişisi aşılanmıştır.
Aşılama yüzyıllardır varlığını sürdürüyor ve hastalıkları önlemek ve hayat kurtarmak için güvenli ve etkili bir yoldur. Şimdi herzamankinden daha fazla aşılamaya ihtiyacımız vardır.
Günümüzde en az 20 hastalığa karşı koruma sağlamak için aşılar mevcuttur, örneğin difteri, tetanos, boğmaca, grip, kızamık gibi. Bu aşılar birlikte her yıl 3 milyon kadar insanın hayatını kurtarıyor.
Önemli bir not eklemek gerekiyorsa, aşı olduğumuzda sadece kendimizi değil çevremizdekileri de koruyoruz. Bazı kişilere, yani ciddi derecede hasta olanlara belirli aşıları yaptırmamaları tavsiye edilir. Bu yüzden aşı olmak geri kalanımıza güveniyor ve hastalığın yayılmasını ve azaltmaya yardımcı oluyor. Aşı olmak hiç bu kadar önemli olmamıştı.
COVID-19 salgını sırasında, Kıbrıs Türk toplumumuz aşılama için kritik önemde olmaya devam ediyor. Çoğu aşı alsa da bazıları yanlış bilgilerden dolayı isteksizdir. Sosyal medyada yayılan yanlış bilgilendirme ve korkutma, aşılara başlama konusunda hem endişelere hem de isteksizliğe neden oluyor. Topluma güven vermek için bu komplo teorilerini çürütmek ve bu korkuyu ortadan kaldırmak ve böylece toplumumuzun daha bilinçli seçimler yapabilmesini istiyoruz.
Aşılar nasıl etki eder?
Aşılar, koruma sağlamak için vücudunuzun doğal savunmalarıyla çalışarak hastalık kapma riskini azaltır. Aşı yaptırdığınızda bağışıklık sisteminiz yanıt verir. Bunu şu şekilde yapar:
- Virüs veya bakteri gibi istilacı mikropları tanımakla
- Antikor üretmek. Antikorlar, bağışıklık sistemi tarafından hastalıkla savaşmak için doğal olarak üretilen proteinlerdir. (T Hücreleri)
- Hastalığı ve onunla nasıl savaşılacağını hatırlamak. Gelecekte mikroplara maruz kalırsanız bağışıklık sisteminiz siz hastalanmadan önce onu hızla yok edebilir.
Aşı bu nedenle vücutta ciddi hastalıklara neden olmadan bir bağışıklık tepkisi oluşturmanın güvenli ve akıllı bir yoludur,
Aşılar, vücudun doğal savunmasını eğiterek ve hazırlayarak çalıştırır - bağışıklık sistemi - virüsleri ve bakterileri tanımak ve onlarla savaşmak. Vücut daha sonra hastalığa neden olan patojenlere (virüs / bakteri) maruz kalırsa onları çabucak yok etmeye hazır olacak - hastalığı önleyen.
Bağışıklık sistemlerimiz hatırlamak için tasarlanmıştır. Bir veya daha fazla doz aşıya maruz kaldığında, tipik olarak bir hastalığa karşı yıllarca korunuruz, hatta on yıllar veya bir ömür kadar. Aşıları bu kadar etkili yapan şey budur. Bir hastalığı ortaya çıktıktan sonra tedavi etmek yerine, aşılar ilk etapta hastalanmamızı engeller. Bu nedenle aşı olmak önemlidir.
Bir kişi bir hastalığa karşı aşı olduğunda enfeksiyon riskleri de azalır-bu nedenle virüsü veya bakteriyi başkalarına bulaştırma olasılıkları daha düşüktür. Bir toplulukta daha fazla insan aşılanırken daha az insan savunmasız kalır, ve enfekte bir kişinin patojeni başka bir kişiye geçirme olasılığı daha düşüktür.
Aşılananların sayısı toplum içinde dolaşım imkânını azaltır, ciddi sağlık sorunları, alerji nedeniyle yaşları nedeniyle aşılanamayanları virüse karşı korunmalarını sağlar.
Şu anda Pfizer ve Oxford AstraZeneca, Birleşik Krallık'ta toplu aşılama programının bir parçası olarak sunuluyor. Bu aşılar hem 3. aşama Klinik deneylerini tamamlamış, hem de Birleşik Krallık'ta İlaçlar ve Düzenleyici Sağlık Kurumu (MHRA) tarafından kullanım için onaylanmıştırlar.
Toplumdaki saygın doktorlar ve araştırmacılar olarak, aşı olmaya davet edildiyseniz sizleri teklifi kabul etmeye ve randevunuza katılmaya çağırırız. Bu, özellikle toplumumuzda yaşlı ve / veya klinik olarak savunmasız kişiler için önemlidir. Ne kadar çok insan aşılanırsa, toplumumuz içinde o kadar fazla korumaya sahip oluruz ve normal bir yaşam tarzına dönmeye o kadar daha yüksek şansımız olur.
Kendinizi, sevdiklerinizi ve toplumumuzu korumak için aşı olun.”
Dr Mekella Mehmet-Yesil PhdD Turkish Cypriot Covid 19 Ambassador, Dr Fulya Yahioglu PhD ve Dr Akan Efe MD PhD.
Kıbrıs Türk Toplum Merkezi (TCCA) adına
Foto: Barones Meral Hüssein Ece aşılanırken. Facebook