2021-03-07 11:06:52

Kadın Ne İster?

Rüya Özkaya

ruya.ozkaya@hotmail.com 07 Mart 2021, 11:06

Dünyaca ünlü Sigmund Freud’un kadınları anlayamamaktan dolayı ünlü bir lafı çıkmış bir zamanlar ortaya: “Kadın ne ister?”

Bu basit sorunun bana göre bir uzun bir de kısa olmak üzere iki cevabı var. Uzun cevap kadının tecrübelerini, hayata bakış açısını, endişelerini, deneyimlerini, beklentilerini barındırıyor. Kadın olmanın getirdiği sosyal sınırları, maruz kalınan kalıp yargıları, ayrımcılıkları, eşit koşullara gelebilmek adına ekstra gayret gösterme ihtiyacını, sistemin ve toplumun baskılarını ve tüm bunlarla beraber şekillenen üstlerindeki beklentiyi anlamaktan geçiyor…

Bütün bu faktörleri sıralarken bile uzun duyuluyor değil mi?

Peki ya bir de her gün bunlarla yaşadığınızı hayal edebiliyor musunuz?

Bir kadın olarak dünyaya gelmek demek, maalesef hayata ta en baştan bir sıfır geriden başlamak demek. Görünür olabilmek için, eşit haklara ve yaşam koşullarına sahip olabilmek için mütemadiyen devam eden bir yarış kadınınki…

Kadınsanız eğer, kabiliyet ve bilginizden önce dış görünüşünüze; uğraşlarınız ve başarılarınızdan önce ilişkilerinize bakılıyor…

Ya çok ‘narin’ sayılıyorsunuz, ya çok ‘cazgır’…

Ya ‘eğlenilecek kadın’ oluyorsunuz, ya da ‘evlenilecek’…

Hem karşı cinsle geriden geldiğiniz bir yarışın içindesiniz, hem de size ‘ayrılmış’ kotalar için hemcinsinizle rekabette…

Hayatınızın hemen hemen her alanında cam bir duvara (“glass ceiling[1]) tosluyorsunuz…

Bir yandan sosyolojik anlamda size ataerkil beklentilerden çıkma roller ve yükümlülükler dayatılırken; öbür yandan kadın olmanızın biyolojik ve fizyolojik getirileri (adet görüyor olmak, hamilelik, vs.) hangi sosyal duruma/mesleğe/etkinliğe/pozisyona, hangi koşullarda, ne kadarlığına uygun olacağınıza kadar bile etki ediyor ve bunlar bile sizin için başkaları tarafından seçilmiş oluyor…

Kısa cevapta kadınlar ne mi istiyor?

  • Kadınlar kendi hür iradeleriyle kendi hayatlarını kontrol edebilmek istiyorlar…
  • Ne giydiklerinin, nasıl davrandıklarının fark etmediği; cinsiyetlerine göre bir rol çizilmediği; özgür oldukları bir dünyada yargılanmadan yaşamak istiyorlar…
  • Eşit emeğe eşit ödenek hakkı; evde ve toplumda adil bölüşülmüş görevler ve roller; orantılı temsiliyet istiyorlar…
  • Cinsellik ve doğurganlık tercihlerinde özgür olabilmek istiyorlar…
  • LBTQ+ Kadınların da varlığının benimsendiği ve haklarının korunduğu bir sisteme sahip olmak istiyorlar…
  • Psikolojik ve fiziksel şiddete uğramadan, bunun korkusu ve endişesini bile yaşamadan sokağa çıkabilmek; Cinayete kurban giden kadın” manşetine malzeme olmamak, öldürülmemek istiyorlar…
  • En önemlisi de, bunun sadece kendi gaileleri değil, toplum gailesi olarak yer almasını ve kalıcı değişimleri beraber getirebilmek istiyorlar…

Günümüzde bu ve bu gibi istekler, toplumsal cinsiyet eşitliği meseleleri pek çok yerde pek çok kez tartışılıyor. Esas önemli olan ise bunların konuşmalardan öteye gidebilmesi…

Peki ne yapılabilir?’ diye soruyor çoğu kişi çevremde. Aslında pek çok şey…

Değişim hem yukarıdan aşağı, hem aşağıdan yukarı uygulanmalı…

Yukarıdan aşağı değişim sistemin değişmesi ile, buna örnek olarak da mesela bazı gerekli yasaların geçirilmesi, kadro düzenlemeleri ve en önemlisi de eğitim ile başlayacaktır. Aile içi şiddete karşı, kadın haklarını savunan, kadınlara eşit imkanlar sağlamayı amaç edinen ve somut getirileri olan yasalar, değişiklikler ve eğitim öğretim ile…

Ama bir başka yönden değişim de aşağıda - yani bireyde ve toplumda başlayacaktır. Kadın haklarını sadece kadınların savunduğu bir konu değil, herkesin savunduğu bir mesele olarak hayatlarımıza yerleştirerek; eşit cinsiyet haklarını savunmaktan korkmayarak, kendi arkadaş gruplarımızda da ayrımcılık ve önyargıları kaldırmak için gayret göstererek, bakış açılarımızı empati endeksli olmaya iterek ve bunu gelecek nesillere aktarmaya çalışarak...

İşte ancak bu şekilde toplumsal anlamda ilerleme kaydedebilir; kadınların esas isteği olan, bu sorunların var olmadığı bir dünyayı yaratmak için beraberce yol alabiliriz…

 

[1] Glass ceiling (çevirisi “cam tavan”) özellikle kadınların kariyerlerinde belli bir mertebeye kadar yükselebiliyor olup sınırlanmalarına değinen metafora verilmiş bir ismidir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.