Koltuk koruma uğruna hiçbir kişilikli siyaset ortaya konamamaktadır

KIBRIS

Toplumcu Kurtuluş Partisi YG Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Recep Tayyip Erdoğan'nın 20 Temmuzda Kuzey Kıbrıs'a yapmış oldeuğu ziyaretin ardından bir değerlendirme yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz kutlamaları dolayısıyla KKTC’ye gelerek bir müjde açıklanacağı konusu yalnızca KKTC’de değil tüm dünyada gündeme gelen bir gelişme olmuştur. Çünkü Sn. Erdoğan’ın KKTC’ye bu gelişinde bir müjde açıklayacağı ve bu müjdenin de KKTC’nin Azerbaycan, Bangladeş ve Pakistan gibi ülkeler tarafından tanınma haberinin olabileceğine yönelik beklenti doğmasına yol açmıştır. Ayrıca Maraş’ın da KKTC kontrolünde yerleşime açılacağı konusu da bu ziyaretin beklentileri haline gelmiştir. Ancak belli ki son anda yapılan değişiklik ile müjde denilen bu haberler KKTC Cumhurbaşkanlığı Saray’ı, Millet Bahçesi ve Meclis binası yaptırma önerileri olarak değişikliğe uğramışlardır. Bu değişiklikte son günlerde yine Türkiye’nin ABD ile birlikte Afganistan’daki Kabil Havaalanı'nın güvenliği ile ilgili iş birliği konusundaki mutabakat ile aynı dönemde olması her iki konunun da ilişkilenebileceğini bizlere düşündürmüştür. ABD Senatosundaki bazı senatörlerin, AB’nin ve BM’nin özellikle bu dönemde Maraş ile ilgili karar tasarıları hazırlamaları dünya ile bizleri karşı karşıya getiren ve yalnızlaştıran bir uluslararası konjonktür içerisine sokmuştur. Afganistan ile ilgili oluşan NATO eksenli mutabakat müjde konusunun değişikliğe uğraması gibi bir sonuç doğurmasına neden olmuştur. Maalesef bu dönemdeki yanlış ve her an değişebilen siyasi manevralar, Kıbrıs Rum liderliğini geçmişte çözümsüzlük yanlısı suçlanan taraf olmadan mağdur olan taraf konumuna getirmiştir. Barış ve çözüm yanlısı bir siyaset yerine çatışma kültürünün artırıldığı bu siyaset anlayışı uzun vadeli götürülebilecek bir siyaset değildir ve çökmeye mahkumdur.

Müjde olarak KKTC’de değiştirilerek bir manevra halinde getirilen KKTC Cumhurbaşkanlığı Saray’ı, Millet Bahçesi ve KKTC Meclis binası yaptırma önerileri büyük törenlerle sunulmasına rağmen Kıbrıs Türk halkının talebi değildir. Cumhurbaşkanlığı Binası veya KKTC Meclis binası yapmakla ilgili KKTC devleti kendi kaynağını ayırabilir ve bu binaları kendisi yapabilir. Bu temsili binaların kendi kaynaklarımız ile yapılması Kıbrıs Türk halkına yakışandır. Kıbrıs Türk halkı kendi demokrasisini temsil eden binaları yapmaya muktedirdir. Bu binalar gelecekte de rahatlıkla yapılabilir ancak bugün yapılmaları ile ilgili bir aciliyet de yoktur. Bugün Covid 19 ile mücadele, hastane, okul, yol, alt yapı, düşük gelirli insanlarımızın desteklenmesi gibi çok daha öncelikli temel ihtiyaçlar mevcuttur. Özellikle KKTC Cumhurbaşkanlığı Saray’ının yeniden yapılması gündeme geldiğinde de var olan halihazırdaki tarihi kültürel binanın "Gecekondu" olarak nitelendirilmesi de Kıbrıs Türk halkını ayrıca rahatsız etmiştir. Çünkü konu bina hem Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Muavini Dr. Küçük’ün hem de KKTC’nin ilk kuruluşundan  Sn. Denktaş’tan itibaren tüm Cumhurbaşkanlarının da tarihi mekanıdır. Bu tür söylemler Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye arasındaki ilişkileri zedelemekten öteye geçmediğinin de bilinmesinde fayda vardır.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Kıbrıs Türk halkını halihazırda temsil eden yetkili durumdaki siyasetçilerin bunları düzeltmeye yönelik veya düzenlemeye yönelik olması gereken tavırların tam tersi bir davranışla ortaya konması da ayrıca üzüntü vericidir. Bugünün temsili ve yetkili siyasetçisi silik ve korkak görüntüsüyle olumlu veya olumsuz her şeyi alkışlar konuma gelmiştir. Hakarete uğrasak dahi alkışlar pozisyonlarını sürdürmektedirler. Koltuk koruma veya sürdürme uğruna hiçbir kişilikli siyaset ortaya konamamaktadır. Bu tür bir temsiliyet Kıbrıs Türk halkının gerçek anlamda bir temsiliyeti olamaz. Bu tür siyasi duruşlar sağlıklı bir duruş değildir ve yalnızca çıkar ilişkileriyle beslenmektedir. Biat kültürü ile ortaya konulan siyaset anlayışı Kıbrıs Türk halkının tüm dünyada, AB, Türkiye, Kıbrıs Rumları ile karşılıklı ilişkilerde inandırıcılığını ortadan kaldırmaktadır. Böyle bir siyasi duruşa Kıbrıs Türk halkının ihtiyacı yoktur. Bilinmelidir ki, Kıbrıs Türk halkı onurlu bir halktır ve karakterinde biat kültürü yoktur.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.