Konyalı bir ailenin ilk çocuğu olarak İstanbul'da dünyaya gelen Yurtçu’nun konuşamaması ve hareketlerindeki farklılıklar nedeniyle 4 yaşında götürüldüğü doktorda otizmli olduğu anlaşıldı. Ailesi, sürekli ağlayan ve çok hareketli olan Murat'ın müzikle sakinleştiğini fark etti. Konuşamayan Murat Yurtçu, çocukluğundan itibaren dinlediği şarkıları mırıldanmaya ve yaşının ilerlemesiyle de eşlik etmeye başladı.
Otizmli çocukların eğitim gördüğü bir okulda 7 yaşında eğitime başlayan Yurtçu, yeteneğini fark eden öğretmeninin yönlendirmesiyle müziğe yöneldi. Ailesinin aldığı bağlama ile televizyonda izlediklerini taklit eden Murat, kendi kendine bağlama çalmayı öğrendi. Kısa süreli müzik eğitiminin ardından da notayla enstrüman çalmaya başladı.
"HAYALİM KONSERVATUVAR OKUMAK"
"Mutlak kulak" olarak adlandırılan seslerin nota karşılığını tanıyabilme yeteneğine sahip Murat Yurtçu, Zeytinburnu Belediyesi'ne bağlı Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi'nde müzik öğretmeninin yardımıyla farklı müzik aletlerine yöneldi.
Bongo, bağlama, bendir, gitar, keman, davul, darbuka, tef, org ve piyanoyu profesyonel düzeyde çalan Yurtçu, şarkı da söyleyebiliyor.
Bağlama çalarken şarkılara eşlik eden Murat'ın konuşma yeteneği de zamanla gelişti. 7 yaşından sonra kelime odaklı konuşmaya başlayan Murat Yurtçu, 12 yaşından sonra da cümle kurmaya başladı ve konuştukça da engelli rapor derecesi azaldı.
“MUTLU VE MUTSUZ OLDUĞUM ZAMAN SIĞINDIĞIM TEK LİMAN MÜZİK”
Müzik aletlerini çalmayı çok sevdiğini dile getiren Yurtçu, muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“En çok bağlama çalmayı ve Türk halk müziğini seviyorum. Hayalim konservatuvar okumak. Müzik farklı bir duygu yaşattığı için çok seviyorum. Bağlama, gitar, perküsyon, keman, darbuka, piyona gibi müzik aletleri çalıyorum. Kendimi bildim bileli müzikle uğraşıyorum. DJ olmak istiyorum. Farklı tarzları çalmak hoşuma gidiyor. Pop, arabesk, fantezi, rock, türkü ve Türk Sanat Müziği söylemeyi seviyorum. Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Müslüm Gürses ve Aşık Veysel dinliyorum. Mutlu ve mutsuz olduğum zaman sığındığım tek liman müzik.”
“BUGÜNLERE GELMESİ, KENDİNE GÜVENMESİ ÇOK ONUR VERİCİ BİR DURUM”
Anne Selamet Yurtçu, “Diğer çocuklardan çok farklıydı. Dört yaşında otizmli olduğunu öğrendik. Doktor bize bu hastalığın tedavisi eğitim dedi. Sevgi, ilgi ve eğitim ile otizm hastalığındaki engelleri aşabilirsiniz dedi. Psikolojik olarak çok etkilendik. Okula Murat ile beraber gittim. Hem anne hem öğretmen hem de öğrenci oldum. Bütün günüm okulda geçiyordu. Bugünlere gelmesi, kendine güvenmesi çok onur verici bir durum. Murat konuşamıyordu, bizimle göz teması kuramıyordu. Her şeyi yapabilir duruma geldi. Okumak istiyor. Konservatuvara gitmek istiyor ama imkan bulamadık” diye konuştu.
“İLKOKULDA BAZI ÖĞRETMENLER MURAT’I SINIFINDA İSTEMİYORDU”
Baba Kenan Yurtçu, “Murat bizim için bir veli nimet. Oğlumuzla birlikte bizde kendimizi geliştirdik. Murat’ın eğitimi için mesleğimi bıraktım. İlkokulda bazı öğretmenler Murat’ı sınıfında istemiyordu. Bazen isyan ettiğimiz günlerde oldu. Ancak her insanın bir sınavı vardır dedik. Bizim için güzel bir imtihan olduğunu gördük. İyi ki Murat bizim oğlumuz” şeklinde konuştu.
“MURAT’IN YÜZDE 98 OTİZM RAPORU MÜZİKLE YÜZDE 45’İN ALTINA DÜŞTÜ.”
Müzik öğretmeni Ümit Akkuş da Murat ile 2015'te tanıştıklarını belirterek, "Murat, ilk dikkatimi çeken öğrencilerimden biriydi. Bütün sesleri duyabilen bir çocuk. Hiçbir enstrümanı referans almadan, sesin hangi nota olduğunu söyleyebiliyor. Bu nadir insanda var" dedi.
Murat'ın başta perküsyon aletleri olmak üzere birçok enstrümanı çalabildiğini anlatan Akkuş, "10 enstrüman çalabiliyor. Mızraplı sazları çalıyor ve tercih ediyor. Çok da başarılı. Başarıyı yakalamasının en önemli faktörlerinden birisi de müzik hafızasının çok iyi olması. Bir parçayı bir ya da en fazla 2 kez dinlemesiyle ezberliyor ve kaydediyor" diye konuştu.
Akkuş, müziğin Murat'ın kendini ifade edeceği bir araç olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Murat’ın yüzde 98 otizm raporu vardı. Müziğe başladıktan sonra resmi raporlara göre engeli yüzde 45’in altına düşmüş durumda. Murat, kendini müzikle ifade ediyor. Müzik onun için bir yaşam biçimi oldu.”