Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifadeleri aslında bir suç itirafıdır. Sayın Cumhurbaşkanı bugün TBMM kürsüsünden kendi suçunu itiraf etmiştir" dedi.
"İfadelerinde şantaj var, tehdit var, azmettirme var" diyen Türkkan, "Kiminle yaptı? Oradaki gönderdiği çapulcularla, çetecilerle... 'Türkiye'yi tefecilerin elinden kurtaracağım' diyen adamın çetelerin ağzıyla konuşması nasıl mümkün olabiliyor? Siz hem çetecilerin ağzıyla konuşacaksınız, çetecilere azmettireceksiniz; sonra 'biz Türkiye'yi çetelerden temizleyeceğiz...' Hadi ya! Gidin oradan be!" ifadelerini kullandı.
Türkkan, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu memlekette, 81 vilayetin hepsine birden biz gideriz. Bildiği kim varsa hepsini de göndersin. Ben de buradan hodri meydan diyorum. Bu işler tehdit etmekle, şantaj yapmakla olmaz. Bir cumhurbaşkanına bu ifadeler yakışıyor mu? Bir partinin genel başkanını tehdit etmek hangi demokrasi ile yönetilen ülkede mümkün."
"Bugün artık Saray ve şürekâsı ülke için ciddi güvenlik sorunu haline gelmiştir" diyen Türkkan, şu ifadeleri kullandı: "Bu ülke Saray ve şürekâsından bir an önce kurtulmazsa ülke çetelerin elinde, aynı Venezuela gibi bir hale gelir. Bir an önce erken seçim yapılması lazım. Sadece bu bile Türkiye'de erken seçim yapılması için çok önemli bir gerekçedir."
ERDOĞAN NE SÖYLEMİŞTİ?
Erdoğan, grup toplantısında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
Terörle, çetelerle, suç örgütleriyle mücadelede elde edilen bu başarılar birilerini rahatsız etmiştir. Gelin hanım (Akşener) Netanyahu’nun yanına koyuyor uzonun ardından da Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. İkizdere yetmedi, Çayeli'ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler... Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Bizler hep bu ülkede gerçekten saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk, bunun çalışmasını yaptık.