Samsun Müftüsü: Pozitif olduğunu bile bile kurallara riayet edilmemesi günah

Samsun İl Müftüsü Seyfullah Çakır, koronavirüs tedbirlerine uyulmamasının İslam dini açısından karşılığını anlattı. İslam dinin sağlığa son derece önem verdiğini söyleyen Müftü Çakır, tedbirlere uyulmamasının kul hakkı açısından sakınca doğurduğunu, pozitif olan bir kişinin ise tedbirlere bilerek uymayarak başkalarına virüsü bulaştırmasının ise dinen büyük bir vebali olduğunu söyledi.

'KUL HAKKI MESAFESİNDE'
Sağlığın her şeyin üzerinde olduğunu belirten Müftü Çakır, "İslam dini sağlığa son derece önem vermiştir. Sağlığımızı koruma anlamında bize bir takım sorumluluk ve görevler yüklemiştir. Bu görevlerimiz arasında birbirimizin sağılığına, kendi sağlımıza dikkat etmemiz, bir arada yaşadığımız insanların hak ve hukuklarına riayet etmemiz son derece önemli. Bu dinimizin bize yüklediği görev ve sorumluluk arasında sağlığımıza, özellikle kendi sağlığımıza dikkat etmek ve sağlımızı korumak için devlet görevlilerimiz bizlere vermiş olduğu pandemi sürecindeki tedbirlere riayet etmek. Bunları yerine getirmek, kendi sağlığımızı korumak anlamında çok çok önemli. Maske, mesafe ve hijyen şartlara dikkat etmek. Bu ibadethane, camilerimizde de böyle, diğer sosyal toplumda yaşarken de bir arada evimizde de otururken de böyle. Kendi sağlımız için gösterdiğimiz özeni, başkalarının sağlığı için de göstermek zorundayız. Nasıl kendi sağlımıza dikkat ediyorsak, bir arada yaşadığımız kardeşlerimizin sağlığına da özen göstererek kul hakkı mesafesinde dinimizin emri gereği bunlara dikkat etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

'KUL HAKKINA GİRMİŞ OLUR'
Kişinin kendisini genç ve sağlıklı hissedebileceğini ancak yanına gelen kişinin hastalığı taşıyıp taşımadığını bilemeyeceğini söyleyen Müftü Çakır, "Kendisi taşıyıcı mı veya pozitif vaka mı, rahatsız mı bunu da bilemiyoruz. Bilemediğimiz için o kişilerle mesafemize, maskemize hijyenik şartlara dikkat edeceğiz. Bir de pozitif çıkmış risk grubunda olmuş kişiler, veyahut da hastalığı alma ihtimali olan mekanlarla insanlarla bir araya gelmiş kimselerin, başkalarının yanına giderek onları da risk altına almak, onlara hastalığı bulaştırma bağlamında en ufak bir kaygı ve endişe varsa bunu yapmaması gerekir. Yaptığı takdirde dinen vebali vardır, büyük bir sorumluluğu vardır. Hele hele bu kasten olursa, çok ciddi bir dinen Allah katında büyük bir günaha müptela olmuş demektir. Bu haklara riayet etmeden, farkında olmadan da hakları yerine getirmediği için kul hakkına girmiş olur. Devletimizin kendisi için öngördüğü tedbirlere uymamak kişi için hatadır, bu hatanın neticesi de kul hakkını doğurur. Dinimizin bize yüklediği sorumluluk da budur" dedi.

'DİNEN VEBALİ VAR'
Koronavirüs olduğunu bilmesine rağmen bazı kişilerin tedbirlere bile bile uymadıklarını söyleyen Müftü Çakır, "İkinci olarak kişi kendinin pozitif olduğunu biliyor, riskli olduğunu biliyor, başkalarına zarar verme ihtimali çok yüksek, ama yine de kasten buna riayet etmiyorsa, uymuyorsa bu dinen çok büyük bir vebali gerektirir. Büyük bir günahı gerektirir. Bilerek bir Müslüman kardeşine büyük zarar verme hatta belki de onun ölümüne sebep olmaya vesile olacaktır, bu da dinen büyük bir günahı gerektirir. Onun için bu hususlara son derece riayet etmek hem insani hem de dinen uymamız gereken kurallar, kaidelerdir. Bunlara azami derecede dikkat edelim" diye konuştu.

'BİLE BİLE HASTALIĞI BULAŞTIRIYORLAR'
Samsun'da vatandaşlar da tedbirlere uyulması çağrısında bulundu. Saime İslamoğlu, "Kul hakkı sadece insanların malına, mülküne el koymayla olmuyor, hastalığı bulaştırmak da kul hakkıdır. Ben hastalığı belki atlatabilirim ama bulaştırdığım insan ise ölüme gidebilir. Bile bile hastalığı bulaştırması demek, kul hakkına girmek demek. Bile bile bir insanı ölüme sürüklemek 'kul hakkıdır'. Allah katında günahı vardır. Bilinçsiz mi bile bile mi bilmiyoruz ama felaket şekilde kul hakkına gidiyoruz, çok koronavirüs hastası var ve hala aramızda dolaşan çok hasta da var" diye konuştu.

'İKİSİNİN GÜNAHI DA AYNI'
Dilek Karaaslan ise, "Virüslü olduğunu bile bile insanlar geliyor, bize bulaştırıyor, bu da kul hakkına giriyor. Biz esnafız, çalışıyoruz, bir müşterimiz gelmiş biz onun koronavirüs olduğunu bilmiyoruz. Alışveriş yapıp gitti, biz gittikten sonra onun koronavirüs hastası olduğunu öğrendik. Bize de bulaşabilirdi. Maalesef tedbir almayan çok fazla. Özellikle yaşlılar böyle. Ha bir insanı bıçakla silahla öldürmüşsün ha bu şekilde çünkü bu virüsün artık geri dönüşü olmuyor. Binlerce ölen insan var. İkisinin de günahı bence aynı, fark eden bir şey yok" diye konuştu.