Halı'nın Gizemi/ Saat 09:07

 Yıllardır dünyaya adını altın harflerle yazdırmış, tarihi değiştiren insanların ölümlerinin ardından çeşitli komple teorileri üretilmiştir. Bazıları gerçekten mantıklı sebeplere dayanırken, bazıları ise hayal gücünün ürünü olarak görülür.

  Ama yine de her zaman şu soruya cevap ararken buluruz kendimizi;

‘’ gerçekten de bazı güçler mi var bu ölümlerin arkasında?’’

   Hepimiz Atamıza hediye edilen, Beyoğlu’ndaki; Pera Palas Oteli’nin 101 numaralı odasının duvarında asılı olan ipek halıyı duymuşuzdur.

  Peki bu ipek halının gizemi nedir?

  Yıl 1929 bir Hint prensi, kendisine hediye edilen altın kaplı saat karşılığında Atatürk’e bir halı hediye ediyor. Doksan üç yıldır gizemi çözülemeyen bu halıyı ve hikayesini gelin birlikte okuyalım.

  Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte Pera Palas, müttefik devletlerin kuvvet komutanlarına ev sahipliği yapmaya başlar. Böylece otel, İstanbul’un işgal günlerinde stratejik bir önem kazanmış olur. Çanakkale Savaşları’nın komutanı Mustafa Kemal ise cephe dönüşlerinde konaklamak için Pera Palas Otel’i tercih eder. Sonunda 101 numaralı oda, vatanperver bir kumandanın uykusuz gecelerinden doğan Cumhuriyet fikrine de ev sahipliği yapmaya başlar. Zira Mustafa Kemal ülkenin kaderini belirleyecek önemli kararları bu odada alır.

  Cumhuriyet’in ilanından sonra da Atatürk, Pera Palas’tan kopamaz. Yurt dışından gelen konuklarını Dolmabahçe Sarayı’nın yanı sıra 101 numaralı odada kabul etmeye devam eder. 

  1929 yılına gelindiğinde ise kimliği meçhul bir Hint prensi, Atatürk ile görüşmek ister. Söylentiye göre görüşme talebine olumlu yanıt alan prens, Atatürk’e özel bir hediye vermek ister. Bu hediyeyi hazırlamakla görevlendirilen Hintli prensin kâhini, ipek dokuma bir halı tercih eder ve görüşmenin sonunda bu halı Atatürk’e hediye edilir.

  Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından dikkatleri üzerine toplayan bu halı, ilginç motiflere sahip.

Saat: İpek işlemeleri ile oldukça zarif bir tasarıma sahip olan bu Hint halısında öncelikli olarak bir saat işlemesi dikkat çeker. El işçiliği ile özenle dokunmuş bu saatte akrep 9’u, yelkovan ise 7’yi işaret eder.

Filler: Bu kıymetli halı, Hint mitolojisine göre yası temsil edecek şekilde pozisyonlanan fil motifleri ile bezeli. Benzer şekilde saatin sol ve sağ üst köşesinde yer alan kuşlar, kanatları kapalı bir biçimde durur. Yine Hint mitolojisine göre bu imaj, özgürlüğün kısıtlanması anlamı taşır.

Çiçekler: Tüm bu motiflere ek olarak halının genelinde bir kasımpatı işlemesi mevcut. Mistik kavramların simgesi haline gelen kasımpatı çiçeği, genelde hüzün ile ilişkilendirilir. Birçok kültürde ölüm çiçeği olarak bilinen kasımpatı, cenaze törenlerinde sıklıkla tercih edilir. Ayrıca ismi ile müstesna bu çiçek, Kasım ayında birdenbire açar.

Şamdanlar: Süslemeleri genelde üst kısımda yoğunlaşan halı, bir de şamdan simgesi barındırır. Saat işlemesinin hemen altında, halının ortasına doğru işlenmiş 10 adet şamdan motifi var. Kasımpatı simgesi ile ilişkilendirilen sayısı ile şamdanların, 10 Kasım tarihini işaret ettiği düşünülebilir.

  Halıdaki motiflerin (Kasım’ın 10’unda, saat 09:07’de bir hüzün yaşanacağını) temsil ettiğine inanılıyor. Asıl dikkat çeken de zaten saat. Neden mi? Atamızın ölüm saati 09.05 olarak kayda geçmiş olsa da beyin ölümü 09:07 de gerçekleşmiştir. Ve saatin etrafında on tane kasım çiçeği vardır! Bütün bunlar bir tesadüf olabilir mi?

 (Kaynaklar: sabah com.tr / perapalece.com)

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemali ölümünün 84. yıl dönümünde özlemle, sevgiyle, saygıyla anıyoruz.

  …BAZI ÖLÜMLER ÖLÜMSÜZDÜR…

ATATÜRK’Ü DUYMAK ŞİİRİ

…

Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz

Daha da yakınsın, daha da sıcak

Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz

Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi

Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:

Olmaya devlet cihanda Atatürk’ü duymak gibi.

(Behçet Necatigil)