english german arabic turkish

banner20

banner37

banner8

banner38

banner12

AB-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmadan zordur

banner11

Avrupa Konseyi Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımamasının, işbirliğinin değişik yollarını tıkamaya devam ettiğini vurguladı; Kıbrıs sorununda çözüm olmadan AB -Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinin oldukça zor olduğunu ifade etti.

KIBRIS 22.03.2021, 21:05 22.03.2021, 22:21 ALP ERMIYA
54
AB-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmadan zordur
banner24

Türkiye’yle ilgili raporunu bugün (Pazartesi) Dışişleri Konseyine sunan Avrupa Konseyi Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, raporun Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde de, Kıbrıs’ta çözüm sorununun, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Avrupa Birliğiyle güçlü anlaşmazlığın ana unsuru olduğuna işaret etti.

Borrell, Aralık 2020’de, Kıbrıs çözüm süreci üzerinde ilerleme umuduna, Kıbrıs Türk toplumunun Ekim-Kasım 2020 seçimlerinden sonra ara verildiğini, seçim içeriğinin kutuplaştıran söylem ve kışkırtmalarda artışa yol açtığını, Avrupa Konseyi içerisinde ve Avrupa Konseyi kararları olarak AB’dan güçlü tepkilere neden olduğunu anlattı ve raporunda şöyle dedi:
 
“Görevime başladığımdan beri, özellikle Haziran 2020 ve Mart 2021’de Kıbrıs’ı ziyaretlerim sırasında, Kıbrıs çözüm müzakerelerinin hızla başlaması amacıyla Yüksek Temsilci ve Başkan Yardımcısı olarak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne tam desteğimi ifade ettim. Sonuncusu 29 Ocak 2021’de (UNSCR 2561) olmak üzere Genel Sekreter’in Ofisinin çabaları, tellerle çevrili Varoşa bölgesindeki tek yanlı girişimlerle, ayrıca BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararları çerçevesinde Kıbrıs sorununa üzerinde anlaşmaya varılmış çözüm esası üzerinde doğrudan sorgulanarak tekrarlanan açıklamalara rağmen azalmadan devam etmiştir. AB ve BM, Kasım 2020’de Varoşa’ya yönelik tek taraflı kararın (tellerle çevrili alandaki plajın açılması) geri alınması istendi.

2017’deki Crans Montana barış müzakerelerinden bu yana BM, AB ile Kıbrıs’la ilgili konferansta gözlemci sıfatıyla birlikte hareket etmeye devam etti ve AB 5+1 formatı temsilcileriyle çok yakın teması korudu. AB şu ana kadar AB kuruluş ilkeleri çizgisinde, BM Güvenlilik Konseyinin ilgili kararlarına uyumlu ve BM çerçevesi içerisinde dış yönleri dâhil Kıbrıs sorununa adil, kapsamlı ve işleyebilir bir çözüm taahhüdünde bulunmuştur. İki toplum arasında bir anlaşmaya götürecek olan görüşmeler, Doğu Akdeniz’de gerginliği düşürmek için gereklidir.
 
Hidrokarbonların kullanılmasıyla gelir paylaşımı dâhil taraflar arasında karşılıklı bir dizi güven yaratıcı tedbir önerilmiş ve AB bu anlamda gerekli teknik çalışmayı kolaylaştırmaya devam edecektir. Halloumi/Hellim ihracatının kolaylaştırılması ve Koronavirüs aşılarının dağıtımı gibi Kıbrıs Türk toplumu için çok önemli konularla ilgili siyasi sonuçlar, daha fazla güven ortamına yol açabilecektir.

AB’nin Kıbrıs sorunu için desteği ve varlığı, bölgede gerginlikleri azaltmada temel şarttır. Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımamaya devam etmesinin, işbirliğinin çeşitli yollarında nasıl engel olduğu açıktır. Kıbrıs sorununa çözüm bulunamaması, AB-Türkiye ilişkilerini normalleştirmede büyük bir zorluktur.
 
AB-Türkiye ilişkilerinde siyasi durum son yıllarda devamlı olarak bozulmuş, iki taraflı yükümlülük ve işbirliği için çeşitli süreç ve araçlara sanal bir duraksama getirmiştir.
 
“Bu büyük oranda Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin deniz alanlarındaki haklarına doğrudan meydan okuması ve Yunanistan’a karşı kışkırtıcı faaliyetlerinin barış arayışında, Kıbrıs çözüm sürecinde Türkiye’nin tehditkâr faaliyetleriyle ve küçümseyen söylemleriyle ilerlemede, bölgesel anlaşmazlıkları birçoğunda iddialı Türk müdahaleleriyle, sıklıkla AB’nin geniş çıkarlarına aykırı yollarla birleşerek başarılı olmamaya bağlıdır. Türkiye’de daha da bozulan yerel durum, özellikle temel haklar ve ekonomik yönetim, Türkiye’nin AB üyesi devletlerle ilişkileri ve iki taraflı AB-Türkiye gündemi üzerinde olumsuz etkileri olduğu açıktır.”

Yorumlar (0)
banner28
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
banner30
banner29
banner5