Esnafın nefes alabilmesi için kapıları açın!

Bir yılı aşkın bir süredir DSÖ’nün pandemi olarak nitelendirdiği Covid-19 ile yaşıyoruz. Dünyada olduğu gibi bizde de ekonomi daraldı, yaşamın tüm alanlarında sorunlar yaşandı. Ülkeler kendi koşullarına uygun olarak hazırladıkları planlarla, destek paketleri ile süreci en az zararla atlatmaya çalışırken, biz ise süreç ilerledikçe her alanda çıkmaza giriyoruz. Hükümet hiç bir paydaşı, kurumu, kuruluşu dikkate almamakta, yapılan önerileri reddetmekte, tepeden bakma ve ben bilirim, ben yaparım anlayışı ile hareket etmektedir. Sonuç ortada.

Ekonomik çarklar tamamen zayıfladı. Buna, son bir yılda TL’nin döviz karşısında yüzde 50 değer kaybı da eklenince alım gücü geriledi, yokluk ve yoksulluk derinleşti, borç taksitleri ödenemez, mali mükellefiyetler karşılanamaz duruma geldi. Ekonominin ve üretimin motor gücünü oluşturan esnaf ve zanaatkar nefes alamaz duruma geldi, kepenk kapatma ve işsizlik arttıkça arttı. Hükümet ise ömrünü uzatmak gailesi ve her şey mubahtır anlayışı ile hareket etmekte, Anayasa ve yasaları göz ardı etmekte, kazanılmış hakları gasp etmek ve örgütlülüğü dağıtmak için yasalar hazırlamakta, etrafını göremez, halkın sesini duyamaz bir durumda bulunmaktadır.

UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti vurdumduymaz tavrını sınır geçiş kapılarında da göstermektedir. Vaka sayılarının azalmasına bağlı olarak birçok alanda açılımlar gerçekleşirken, sırf ayrılıkçı anlayışlarından dolayı kapıların açılışına, farklı gerekçelerle takoz koymakta, çarşının tamamen soluksuz kalmasından rahatsızlık duymamaktadır. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi tarafından önerilen kurallar, İki Toplumlu Sağlık Komitesi görüşmelerinde sorun yaratıcı değil, sorun çözücü amaçlı kullanılmalı ve sınır geçiş kapılarının en kısa sürede açılması sağlanmalıdır. Tek amaçları üreterek ülkeye katma değer yaratmak, ekonominin çarklarının dönmesi için çaba harcamak olan esnaf ve zanaatkarlar haklı olarak sokağa döküldüğüne göre söylenecek tek bir şey kalmıştır: İstifa ediniz.