Hükümet çökmüş ve yaşanan zorluklarda halkı yalnız bırakmıştır

Katıldığı televizyon programında konuşan Çakıcı, dünya ile birlikte içinden geçtiğimiz Covid-19 ortamında okulların açılması öncesinde ekonomik olarak darboğaza giren vatandaşların yaşadığı travmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Çakıcı, insanların Covid-19 riski yaşarken psikolojik bir travma geçirdiklerini belirterek, insanlığın bir ölüm tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, bununla birlikte bir takım ruhsal rahatsızlıklar yaşadıklarını söyledi. Şüphe, depresif belirtiler, moral bozukluğu ve çökkünlük ve buna bağlı olarakta dünyada istatistiklere yansıyan ruhsal bozukluklar da yaşanan artışlara dikkat çeken Çakıcı şöyle konuştu, "İnsanlarda gelecek kaygısı belirmeye başladı ve buna bağlı olarakta alkol ve uyuşturucu kullanımında artışlar yaşandı. Aile içi şiddet ve intiharlar da arttı. İnsanlık sadece Covid-19 pandemisiyle değil ruh sağlığı bozuklukları pandemisiyle de karşı karşıya kaldı. Dünya'da şu anda sadece Covid-19 pandemisi değil, ruhsal bozuklukların da arttığı bir pandemi daha yaşıyoruz. Biz Kıbrıs'ta Dünya'da ki insanların bir kısmından Covid-19'un travmatik etkisiyle birlikte iki noktayı daha farklı etkiyle yaşadık. Yakın tarihte yaşadığımız savaş, göç, çatışmalar, depremler ve ekonomik bunalımlar yani döviz krizleri ve geçmişte bankaların kapatıldığı dönemde 80 bin insanın etkilendiği bir süreç yaşanmıştı. Şimdi insanların pandemiyle birlikte evlere kapandığı bir dönemde bir kısım insanımız işsiz kalıyor ya da yarı maaşla çalışmak zorunda kalıyor. İşyerini aylarca açamayan esnafın bir kısmı da kapatmak zorunda kaldı. Dövizle borçlanan vatandaşlar da bu dönemde zor günler geçiriyor. Tüm bunlar yaşanırken okulların açılma sürecinde başka bir endişe yaşanmaya başladı. Halk hem ekonomik hem de psikolojik olarak zorda. Ard arda yapılan zamlar insanların belini bükmüş durumdayken hükümetin ne yaptığı soruları sorulmaktadır. Toplum olarak yolda yürüyen vatandaşın da bu yapıdan hiç bir şey olmaz diyerek öğrenilmiş çaresizlik içerisinde olduğu görülüyor. Bunu düzeltmesi gereken yapı devletin kendisidir. Hükümet çökmüş ve yaşanan zorluklarda halkı yalnız bırakmıştır" dedi.

 Bu ülkenin gelirinin Türkiye'den yalvararak para istemek olmadığını kaydeden Çakıcı, buradaki siyasetçinin aracı bir siyasetçi olmaması gerektiğini vurguladı. Çakıcı şöyle devam etti: " Eğer dik duracaksak, onurumuzla yaşayıp ezilmeyeceksek, silik durmayacaksak, bizim bir ekonomik düzene ihtiyacımız vardır. Kaynağın bir tanesi Vergi Reformu'dur. Vergi Reformu'nun içerisinde sanal betlerin vergilendirilmesi vardır. Bir diğer parçası ise ilanihaye vergi muafiyeti verilen büyük sektörlerin yeniden düzenlenme getirilerek vergilendirilmesidir. Bu ülkede yatırım yapan kim olursa olsun 5 yılı dolduran herkesin sonsuz vergi muafiyeti olamaz. 5 yılı dolduran herkes, kurum ve gelir vergisi ödemelidir. Ezilen, dar gelirli kesimlerin desteklenerek sosyal adaletin sağlanması gerekir. TKP olarak bir gün hükümette yer alırsak ilk işimiz bu olacak. Haksızlık yaratan adaletsiz olarak sağlanan imkanlar  kaldırılacak" dedi.

Tarım Reformu'nun da yapılmasının gerekliliğine işaret eden Çakıcı, bütün dünyada, AB'de ve Türkiye'de çiftçinin kim olduğunun kriterlerle belirlendikten sonra gerekli yardımların yapıldığını, bizim ülkemizde ise 10-15 ailenin yıllardır bu yardımlardan herkesten fazla yararlandığını gördüğünü söyledi. Mehmet Çakıcı, bu yapının doğru olmadığını bütün orta ve küçük çiftçilerin batmasına yol açan bir sonuç doğurduğu uyarısında bulundu. Bir diğer zenginleşen sektör olan bankalarla ilgili Faiz Yasası'nın da ihmal edilen bir diğer konu olduğuna vurgu yapan Çakıcı, ekonomik olarak geçtiğimiz bu zor dönemde insanımız için önlemler alınmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Mehmet Çakıcı, yapılacak çok iş olduğunu belirterek, Polisin Sivile Bağlanması, Hukuk reformu, Kamu reformu, Genel Sağlık Sigortası, Şartlı Tahliye Tüzüğü, Genel Sicil affının, işkence ile mücadele, kara para aklanmasının önüne geçilmesi ve uyuşturucu trafiğinin de önlenmesi için etkin tedbir uygulamanın bunlardan birkaçı olduğunu, parti olarak bunları hayata geçirmek için mücadeleye devam ettiklerini söyledi.

 TKP Genel Başkanı Çakıcı, halkın da artık bunları sorgular noktaya geldiğini belirterek, "Ya ülke olarak değişeceğiz ya da zamlar ve sistemsizlikler içerisinde ezilmeye devam edeceğiz. Başta ekmeğe ve diğer ürünlere yapılan zam fakir fukaraya, bu ülkede yaşayan herkese vurulan bir darbe niteliğindedir. Hükümet partileri kendi koltuklarını koruyabilmek için seçim dönemlerinde kendilerini destekleyen, piyango biletlerini satın alan kesime dokunmak yerine yine dar gelirli vatandaşı ezmeyi tercih etmiştir. Bu düzen böyle geldi, böyle gitmez, değişmelidir" şeklinde konuştu.