Nefes alışkanlığını değiştir!

Dinimiz, dilimiz. ırkımız, zengin ya da fakir oluşumuz bu gezegende hep birlikte yaşıyor olduğumuz gerçeğini değiştirmez.  Bu gezegende misafiriz hepimiz. Bizlere dayatılan ayrıştırıcı kalıpların dışında ortak bir özelliğimiz var. Aynı havayı soluyoruz hep birlikte.

 Mücadele dolu bir hayatın içinde yaşarken aldığımız nefes doğru ve bedenimizin, zihnimizin sağlıklı olmasını sağlayacak kadar yeterlimi sizce?

 Peki; Hayatınızı nefesin yönettiğini biliyor musunuz?

 Bir kitapta okumuştum:

‘’ Her insan, zihninin elinde mahkûm. Bu mahkûmiyet nefesin sınırlandırılmasını da içeriyor. Ancak zihnin izin verdiği kadar nefes alabiliyorsun’’

 Davranışlarımızı tetikleyen duygu durumlarımız nefes alışkanlıklarımızı belirler. Kişinin nefes alışkanlığı, yani nefesteki davranışı değiştiğinde, yeni davranışı biçimi öğrendiğinde hayatının her alanında iyileşmeyi, sağlığı ve pozitif etkiyi görür.

 Çünkü; Nefesiniz hayatınızı nasıl yaşadığınızı söylüyor.

 Ve diyor ki;

 Nefes alışkanlığını değiştir. Hayatın değişsin.

 Peki nefes alışkanlığı nedir?

Nefesi tutmak bir nefes alışkanlığıdır. Korku ve kaygı anında ortaya çıkar.

Derin sığ nefes almak Hiperkapniye sebep olur, nefes darlığı oluşur.

Hızlı nefes almak Hipokapniye sebep olur. Aşırı solunum da aşırı miktarda karbondioksit atılır. Bu da aşırı yüksek pH seviyelerine sebep olur. pH seviyesindeki değişimler  bizim gün içerisinde bir anda mutsuz, anlamsız ve depresif olmamıza yol açar. Zihin bulunduğu noktada baş edemediğini düşündüğünde, çözüm üretemediğinde kendini sıkışmış hisseder ve bozuk nefes alışkanlığı tetiklenmeye başlar. Böylece zihin devrede ve solunuma müdahale etti.

 Bizler, zihnimiz nefesimize müdahale etmediği sürece doğal nefes alışkanlığımızı kazana biliriz. O zaman mutlu bireyler olur, kendimizi sever ve bütün canlılara sevgi ve hoş görülü yaklaşırız.

 Şöyle bir fikrim var sizlerde katılır mısınız bilmem?

 Nefes alışkanlıklarımızı belirleyelim. Problemleri fark ettiğimizde uzmanlardan yardım alalım ve kendimizdeki değişimi izleyelim. Bizler değişirsek çevremiz de değişir. Farkındalığı oluşan çevre kendisine uygun devlet adamlarını seçer. Sağlıklı zihne sahip devlet adamları, çok daha güzel bir dünya için el ele verirler. Savaşlar olmaz, insanlar ölmez, açlık, sefalet ortadan kalkar.

 Zenginlerin daha çok zengin olmak için bizlerin üzerine basarak yükselme çabalarının nedeninin, ortak paydamız olan havayı hepimizden fazla solumak çabasından kaynaklı Hipokapni olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden depresif bir tavırla dünyayı karıştırıyorlar.

 Çocuk yaşta doğru nefes teknikleriyle eğitilirsek eğer, doğru bir yaşamı da kendimiz, yaşadığımız dünya ve bütün canlıları içine alan ortak paydamız olarak benimseriz.

 İşte bu yüzden de

‘’NEFES ALIŞKANLIĞINI DEĞİŞTİR HAYATIN DEĞİŞSİN’’

Dinimiz, dilimiz. ırkımız, zengin ya da fakir oluşumuz bu gezegende hep birlikte yaşıyor olduğumuz gerçeğini değiştirmez.  Bu gezegende misafiriz hepimiz. Bizlere dayatılan ayrıştırıcı kalıpların dışında ortak bir özelliğimiz var. Aynı havayı soluyoruz hep birlikte.

 Mücadele dolu bir hayatın içinde yaşarken aldığımız nefes doğru ve bedenimizin, zihnimizin sağlıklı olmasını sağlayacak kadar yeterlimi sizce?

 Peki; Hayatınızı nefesin yönettiğini biliyor musunuz?

 Bir kitapta okumuştum:

‘’ Her insan, zihninin elinde mahkûm. Bu mahkûmiyet nefesin sınırlandırılmasını da içeriyor. Ancak zihnin izin verdiği kadar nefes alabiliyorsun’’

 Davranışlarımızı tetikleyen duygu durumlarımız nefes alışkanlıklarımızı belirler. Kişinin nefes alışkanlığı, yani nefesteki davranışı değiştiğinde, yeni davranışı biçimi öğrendiğinde hayatının her alanında iyileşmeyi, sağlığı ve pozitif etkiyi görür.

 Çünkü; Nefesiniz hayatınızı nasıl yaşadığınızı söylüyor.

 Ve diyor ki;

 Nefes alışkanlığını değiştir. Hayatın değişsin.

 Peki nefes alışkanlığı nedir?

Nefesi tutmak bir nefes alışkanlığıdır. Korku ve kaygı anında ortaya çıkar.

Derin sığ nefes almak Hiperkapniye sebep olur, nefes darlığı oluşur.

Hızlı nefes almak Hipokapniye sebep olur. Aşırı solunum da aşırı miktarda karbondioksit atılır. Bu da aşırı yüksek pH seviyelerine sebep olur. pH seviyesindeki değişimler  bizim gün içerisinde bir anda mutsuz, anlamsız ve depresif olmamıza yol açar. Zihin bulunduğu noktada baş edemediğini düşündüğünde, çözüm üretemediğinde kendini sıkışmış hisseder ve bozuk nefes alışkanlığı tetiklenmeye başlar. Böylece zihin devrede ve solunuma müdahale etti.

 Bizler, zihnimiz nefesimize müdahale etmediği sürece doğal nefes alışkanlığımızı kazana biliriz. O zaman mutlu bireyler olur, kendimizi sever ve bütün canlılara sevgi ve hoş görülü yaklaşırız.

 Şöyle bir fikrim var sizlerde katılır mısınız bilmem?

 Nefes alışkanlıklarımızı belirleyelim. Problemleri fark ettiğimizde uzmanlardan yardım alalım ve kendimizdeki değişimi izleyelim. Bizler değişirsek çevremiz de değişir. Farkındalığı oluşan çevre kendisine uygun devlet adamlarını seçer. Sağlıklı zihne sahip devlet adamları, çok daha güzel bir dünya için el ele verirler. Savaşlar olmaz, insanlar ölmez, açlık, sefalet ortadan kalkar.

 Zenginlerin daha çok zengin olmak için bizlerin üzerine basarak yükselme çabalarının nedeninin, ortak paydamız olan havayı hepimizden fazla solumak çabasından kaynaklı Hipokapni olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden depresif bir tavırla dünyayı karıştırıyorlar.

 Çocuk yaşta doğru nefes teknikleriyle eğitilirsek eğer, doğru bir yaşamı da kendimiz, yaşadığımız dünya ve bütün canlıları içine alan ortak paydamız olarak benimseriz.

 İşte bu yüzden de

‘’NEFES ALIŞKANLIĞINI DEĞİŞTİR HAYATIN DEĞİŞSİN’’

Dinimiz, dilimiz. ırkımız, zengin ya da fakir oluşumuz bu gezegende hep birlikte yaşıyor olduğumuz gerçeğini değiştirmez.  Bu gezegende misafiriz hepimiz. Bizlere dayatılan ayrıştırıcı kalıpların dışında ortak bir özelliğimiz var. Aynı havayı soluyoruz hep birlikte.

 Mücadele dolu bir hayatın içinde yaşarken aldığımız nefes doğru ve bedenimizin, zihnimizin sağlıklı olmasını sağlayacak kadar yeterlimi sizce?

 Peki; Hayatınızı nefesin yönettiğini biliyor musunuz?

 Bir kitapta okumuştum:

‘’ Her insan, zihninin elinde mahkûm. Bu mahkûmiyet nefesin sınırlandırılmasını da içeriyor. Ancak zihnin izin verdiği kadar nefes alabiliyorsun’’

 Davranışlarımızı tetikleyen duygu durumlarımız nefes alışkanlıklarımızı belirler. Kişinin nefes alışkanlığı, yani nefesteki davranışı değiştiğinde, yeni davranışı biçimi öğrendiğinde hayatının her alanında iyileşmeyi, sağlığı ve pozitif etkiyi görür.

 Çünkü; Nefesiniz hayatınızı nasıl yaşadığınızı söylüyor.

 Ve diyor ki;

 Nefes alışkanlığını değiştir. Hayatın değişsin.

 Peki nefes alışkanlığı nedir?

Nefesi tutmak bir nefes alışkanlığıdır. Korku ve kaygı anında ortaya çıkar.

Derin sığ nefes almak Hiperkapniye sebep olur, nefes darlığı oluşur.

Hızlı nefes almak Hipokapniye sebep olur. Aşırı solunum da aşırı miktarda karbondioksit atılır. Bu da aşırı yüksek pH seviyelerine sebep olur. pH seviyesindeki değişimler  bizim gün içerisinde bir anda mutsuz, anlamsız ve depresif olmamıza yol açar. Zihin bulunduğu noktada baş edemediğini düşündüğünde, çözüm üretemediğinde kendini sıkışmış hisseder ve bozuk nefes alışkanlığı tetiklenmeye başlar. Böylece zihin devrede ve solunuma müdahale etti.

 Bizler, zihnimiz nefesimize müdahale etmediği sürece doğal nefes alışkanlığımızı kazana biliriz. O zaman mutlu bireyler olur, kendimizi sever ve bütün canlılara sevgi ve hoş görülü yaklaşırız.

 Şöyle bir fikrim var sizlerde katılır mısınız bilmem?

 Nefes alışkanlıklarımızı belirleyelim. Problemleri fark ettiğimizde uzmanlardan yardım alalım ve kendimizdeki değişimi izleyelim. Bizler değişirsek çevremiz de değişir. Farkındalığı oluşan çevre kendisine uygun devlet adamlarını seçer. Sağlıklı zihne sahip devlet adamları, çok daha güzel bir dünya için el ele verirler. Savaşlar olmaz, insanlar ölmez, açlık, sefalet ortadan kalkar.

 Zenginlerin daha çok zengin olmak için bizlerin üzerine basarak yükselme çabalarının nedeninin, ortak paydamız olan havayı hepimizden fazla solumak çabasından kaynaklı Hipokapni olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden depresif bir tavırla dünyayı karıştırıyorlar.

 Çocuk yaşta doğru nefes teknikleriyle eğitilirsek eğer, doğru bir yaşamı da kendimiz, yaşadığımız dünya ve bütün canlıları içine alan ortak paydamız olarak benimseriz.

 İşte bu yüzden de

‘’NEFES ALIŞKANLIĞINI DEĞİŞTİR HAYATIN DEĞİŞSİN’’