english german arabic turkish

banner9

banner37

banner8

banner38

banner12

“Genç erkeklerde sinsi şekilde ilerleyen testis kanseri, ölümcül olabilir”

banner11

Testis kanserinin ağrı yapmadığı için sinsi ilerlediğini belirten Prof. Dr. Rahim Horuz “En iyi bilinen risk faktörü bebeklikte görülen inmemiş testis durumudur. Testis kanseriyle genellikle 20’li ve 30’lu yaşlarda karşılaşılır. Bu sebeple genç erkeklere bu konuda yapılacak en önemli tavsiye, kendi kendilerini testis kanseri açısından belirli aralıklarla muayene etmeleridir. Tedavi edilmezse ölümcül olabilir” diyerek testis tedavisinin önemini vurguladı.

SAĞLIK 02.04.2021, 11:05
30
“Genç erkeklerde sinsi şekilde ilerleyen testis kanseri, ölümcül olabilir”
banner24

Üroloji Bölümünden Prof. Dr. Rahim Horuz, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası kapsamında, testis kanserine ilişkin uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Horuz, testis kanserinin tedavi edilmediğinde ölüme kadar götürebildiğini belirterek “Testis kanseri testiste, erkeklerde sperm ve hormon üreten üreme organında, kötü huylu tümör yani kanser oluşması durumudur. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi tedavi edilemezse testis kanseri de ölümcül olabilir. Fakat erken aşamalarda tespit edilerek uygun şekilde tedavi edilmesi durumunda hastaların kurtulmaları mümkündür. Testis kanseri aslında oldukça az karşılaşılan bir kanser türüdür. Her yıl 100 bin erkekten yaklaşık sadece 3 ila 5’inde testis kanseri teşhis edildiği bilinmektedir. Diğer bir ifadeyle her 250 erkek çocuğun yaklaşık 1’inde ileride testis kanseri gelişebilir” dedi.

“YAŞLILARDAN ZİYADE GENÇ ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR”

Testis kanserinin diğer kanserlerden bir farkının da yaşlılardan ziyade genç erkeklerde görülmesi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Horuz “Testis kanseriyle genellikle 20’li ve 30’lu yaşlarda karşılaşılır. En iyi bilinen risk faktörü inmemiş testis istediğimiz durumdur. Tıbbi geçmişinde inmemiş testis durumu mevcut olan kişiler, bu sebeple çocukluk döneminde ameliyat edilmiş olsalar bile testis tümörü geliştirmek açısından daha risklidirler. İnmemiş testis sebebiyle ameliyat geçirmiş erkeklerin yüzde 10-15’inde sonradan testis tümörü geliştiği bildirilmiştir” diye konuştu.

“EN BÜYÜK RİSK İNMEMİŞ TESTİS”

İnmemiş testisin bebeklik döneminde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Horuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Normal durumda erkek ceninin karın içinde bulunan testisleri, doğum zamanına kadar aşağıya inerek yumurtalık kesesi içine yerleşmiş olmalıdır. İnmemiş testis, testislerden birinin ya da her ikisinin doğuma kadar yumurtalık kesesine inememesidir. Bu iniş sürecini tamamlayamayan testis karın içinde veya kasık bölgesinde çeşitli seviyelerde takılıp kalmış olabilir. Testis kanseri açısından en önemli risk faktörünün inmemiş testis olduğu hatırlanırsa, erkek çocuklarının bebeklik ve çocukluk dönemlerinde hem aile hem ilgili doktorlar tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Ayrıca inmemiş testis sebebiyle ameliyat olmuş gençlerin testis tümörü ile ilgili risklerin farkında olması ve düzenli olarak kendilerini muayene etmeleri önerilir. Unutulmamalıdır ki inmemiş testisin ameliyat ile indirilmiş olması tümör gelişmesi riskini ortadan kaldırmaz; sadece tümörün el ile hissedilerek erkenden fark edilmesini mümkün kılar.”

“AĞRI OLMASA DA KİTLEYE DİKKAT”

Prof. Dr. Horuz, “Testis kanserinin çoğu zaman ilk ve tek belirtisinin fark edilen kitle ve sertliktir. Hastaların üçte birinde bu sertlik ve kitle bulgusuna ağrı da eşlik edebilir. Fakat ister ağrılı ister ağrısız olsun testiste fark edilen her türlü sertlik, kitle ve sınır düzensizliği aksi kanıtlanana kadar kansermiş gibi muamele görmelidir” diyerek şu uyarılarda bulundu:

“Testisinde böyle bir kitleden şüphelenen bir gencin ertelemeden bir üroloğa başvurması hayati önem taşır. Testis kanseri ağrı yapmadığı için sinsi bir hastalık diye tanımlanabilir. En kritik husus testisteki kitlenin erken fark edilmesidir. Bu sebeple genç erkeklere bu konuda yapılacak en önemli tavsiye, kendi kendilerini testis kanseri açısından belirli aralıklarla muayene etmeleridir. Özellikle çocukluk döneminde testis inişi gecikmiş olan veya inmemiş testis nedeniyle ameliyat uygulanmış olan kimseler riskli grupta olduklarını bilmeli ve kendi kendine yapılan bu muayeneyi ihmal etmemelidirler.”

“TEDAVİ EDİLMEZSE ÖLÜME KADAR GÖTÜREBİLİR”

Prof. Dr. Horuz, testis kanseri tedavi edilmediğinde metastaz riski bulunduğunu belirterek, “Unutulmamalıdır ki bir kanser türü olarak testis kanseri de vaktinde tedavi edilmediğinde metastatik aşamaya geçebilir ve hastaya hayati bir risk yükleyebilir. Tekrar etmekte fayda var ki tedavisiz kalması durumunda bu hastalık ölümcüldür. Çalışmalar hastaların testislerindeki kitleyi fark etmiş oldukları halde hekime başvurmayı ortalama 6 ay kadar geciktirdiklerini tespit etmiştir. Yapılabilecek en önemli şey bu gecikmeye fırsat vermemektir. Testis kanseri kendi içinde farklı biyolojik tiplere ayrılır. Çoğu hastada bu türlerin belli oranda karışımı şeklinde karşımıza çıkar. Hastalığın ilerlemesi ve yayılması için net bir süre verilemez; bu süre kanserin türüne ve kişinin özelliklerine göre değişecektir. Tedavinin temel prensibi, hastalığın ölümcül doğası hatırlanarak, acele etmektir” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI ZORLAŞTIRIYOR”

Testis kanserinin görülme sıklığının, çocuk sahibi olma potansiyeli baştan beri düşük olan erkeklerde yaklaşık 3 kat daha yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Horuz, “Ayrıca bu hastalıktan etkilenen testis görevini yapamaz hale geleceğinden, çocuk sahibi olmak o erkek için daha da zorlaşmış olabilir. Testisteki kanserin kendi etkisinden ziyade hastalığın tedavisi ile ilgili işlemler de çocuk sahibi olma potansiyelini düşürebilir. İlk olarak çoğu zaman kanserli testis dokusu ameliyat ile vücuttan uzaklaştırılacağı ve geriye sadece karşı testis kalacağı için kişinin üreme kabiliyeti zarar görebilir. Kemoterapi tedavisinde ise sağlıklı diğer testisin fonksiyonları bozularak sperm üretiminin durması ihtimali var. Her ne kadar bazı hastalarda kemoterapiden sonra birkaç yıl içinde karşı testisin sperm üretimi fonksiyonu düzelebilse de tedavi öncesi üreme ile ilgili tedbirler alınmalıdır. Bu kapsamda tedavinin başında hastanın sağlıklı spermleri çeşitli yöntemlerle elde edilmeli ve sperm dondurma işlemi yapılmalıdır” dedi.

“TEDAVİNİN BAŞARI ORANI YÜZDE 90 CİVARINDA”

Prof. Dr. Horuz, testis kanserinin tedavisini şu şekilde değerlendirdi: “Hekimin fiziki muayenesinin ardından çoğu zaman ultrasonografik inceleme yapılır ve tümör hakkında detaylı bilgi elde edilir. Bu hastalarda kan testleri yapılır; tümör tarafından salgılanan ve “kanser belirteci” denilen bazı özel kimyasal maddeler test edilir. Gerekirse testis bölgesinin MR’ı da çekilebilir. Testis tümörünün türünü, derecesini ve lokal evresini o testisin ameliyatla alınıp patolojik incelemeye tabi tutulması sonrasında öğrenmiş oluruz. Tümör testisin dışına yayılmadıysa orşiektomi dediğimiz ameliyatla hastanın şifa bulması beklenir. Orşiektomiden bir süre sonra hastalığın uzak bölgelerden nüksettiği görülebilir. Bu hastaları bazı tıbbi kriterlerle önceden ayırt etme imkanımız olduğu için hastalık yayılmamış gibi görünse de, risk derecelerine göre ilave düşük doz kemoterapi verilebilir. Eğer kanser testis dışına yayılmış ise hastalığın alt türüne ve yayıldığı bölgeye göre kemoterapi, bazen batın arka bölgesine yani retroperitoneal alana yönelik olarak cerrahi, nadiren de özel bazı alanlara radyoterapi uygulanması şeklinde tedavi seçenekleri vardır. Testis kanserini oluşturan hücre tipinin kemoterapiye duyarlı olması sayesinde yayılmış hastalıklarda dahi tam ve kalıcı şifa oranı yüksektir. Genel olarak lokal hastalıkta yüzde 99, yayılmış hastalıkta yüzde 70 ila 80 ve ortalamada ise yüzde 90’ın üzerinde şifa imkanı söz konusudur.”

Yorumlar (0)
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
banner30
banner29
banner5