english german arabic turkish

banner9

banner37

banner8

banner38

12.12.2020, 10:12 269

Sahi, neydi barış?

Birbirini yakından tanımayan 5-10 deneyimsiz genç…
Hazırlanabilmek için sadece 1 buçuk-2 hafta…
Akıllarda ve kalplerde ise 1 ortak amaç: ‘Barış’…
 
Geçtiğimiz Cumartesi akşamı, 5 Aralık 2020 günü hep birlikte güçlü bir mesaj vermek için Lefkoşa’nın sokaklarına çıktı gençler ‘Barış Yürüyüşü’ne...
Tüm kırgınlıklara, küskünlüklere, ayrılıklara son verme hayali uğruna…
Dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmayan; fırsatlarla yeşeren; tellerden ve silahlardan arınmış; gençlere refah içerisinde yaşanılası bir gelecek sunan; huzur ve barış dolu bir ülke yaratma hayali uğruna…
Tüm farklılıkları bir kenara itip,  herkesin ortak gailesi olabilecek olan barış tabanında hep beraber birleşebilmek adına…
 
Peki neydi tam olarak bu ‘ortak gaile olan barış’? Gerçekten de ‘ortak’ gailesi miydi esasında herkesin? "2-3 genç çıkıp, iki üç tur atıp, barış naraları haykırınca" ne değişecekti gerçekten?
 
Bu soruların hepsi de yıllardan beridir barışa ve barışla alakalı yapılan tüm etkinliklere bakış açımızı etkileyen sorular olmuştur. Nitekim ‘barış’ dediğimiz kavram özellikle de Kıbrıs Türk toplumu içerisinde farklı dönemlerde farklı anlamlar taşımış, çeşitli şekillerde ve etiketlerle akıllarımızda yer edinmiştir. 2019 yılında, Kıbrıslı Türklerin barış aktivizmi üzerine lisans tezimi yazdığım sırada Kıbrıs’ta aktivizm tarihinin derinine inme fırsatı bulmuş ve bu konuyu yakından irdeleyebilme şansını yakalamıştım. Zengin, fakat bir o kadar da acı ve umut dolu bir geçmişe sahip olan Kıbrıslı Türklerin ‘barış’ isterlerken farklı dönemlerde neler kastettiklerini, sokaklara dökülürken ne amaç ve hayaller uğruna uğraştıklarını incelemiştim. Araştırmam kadarınca gözlemleyebilmiştim ki, kimi dönem – örneğin 1950’lerde – ‘barış’ Kıbrıslı Türkler için ‘Taksim’ olarak, Enosis ise "Dünya barışını bile tehlikeye atan"
[1] bir husus olarak nitelendirilirken; 1974’te ise Türkiye’nin adaya gelmesi ile ‘barış’ tanımı ‘Kıbrıs Barış Harekatı’ ismi ile eşleştirilerek, ‘kurtarılma’ algısı ile daha farklı bir forma evrilmiş; ilerleyen zamanlarda KKTC’nin kuruluşundan da sonra, özellikle son yıllarda tamamen bambaşka bir boyut almaya ve tekrardan adanın birleşmesi, Avrupa Birliği’ne kabul, ‘Kendi kendimizi yönetme’, ekonomik sıkıntıların son bulması gibi idealler üstüne şekil kazanmaya kadar gitmiştir.
 
‘Barış’ dediğimiz şey Kıbrıslı Türkler için belki pek çok dönemde pek çok kez form değiştirmiştir, fakat, şahsi görüşümce ne kadar farklı içerikler gelirse geçsin, bir özelliği her zaman, her görüşte, herkes için aynı kalmıştır: Hür şekilde, savaş ve ayrılıklar olmadan, huzur içinde yaşayabilme umudu…

İşte tam da bu umut noktasında vurgulanıyor belki de aslında tüm uğraşların ölümler ve haksızlıkların var olmadığı bir ortamda hayatımızı harmoni içerisinde sürdürebilmek için olduğu; barışın çıkış noktasının hayal edilen pozitif bir gelecek üstüne kurulu olduğu; barışın sağının, solunun, dininin, dilinin, ırkının, cinsiyetinin, yaşının olmadığı; ve tam da bu yüzden koşulsuz şartsız herkes için ortak bir gaile olduğu… 
 
Sonuçta kim isterdi ki savaşı, bölünmüşlükleri, ayrımcılıkları ve korkuyu? Fakat yıllar boyu değişik bağdaştırmalar ve etiketlerle o kadar bulanıklaşmıştı ki ‘barış’ın tanımı, artık savunulması bile korkulan veya radikalleştirilen bir şeye dönüşmüştü adeta... Hele ki son zamanlarda Kıbrıs’ta ‘barışı savunmak’ belli bir siyasi etikete ve çözüm hakkındaki görüşlerinde bir önyargıya tabii tutulmak anlamına da gelmeye başlayınca, barışın birleştiriciliğinden çok ötekileştiriciliği oluşmaya ve özü unutulmaya başlandı… 

Oysa özünde neydi barış?
Kine, nefrete, ayrılıklara ama en önemlisi de korkulara bir son verebilmekti...
Sevgiydi, vicdandı, hoşgörüydü, umuttu barış…
Farklılıklardan çok benzerlikleri vurgulardı barış…
Güzel adamızın yıllardır hasret kaldığı şeydi barış...
 
Bu yüzden Barış Yürüyüşü gençleri birbirlerini yakından da tanımadan, bu tarz etkinlikleri düzenlemede en ufak bir deneyimi olmadan; özellikle siyasi bir ajanda izlemeden, ilk defa alışılmış ve ezberlenmiş şekillerde siyasi örgütler veya sendikalar aracılığıyla değil; kendilerinin sosyal medyada bir araya gelerek oluşturdukları ortak bir platformda tüm örgütleri ve herkesi tekrardan barış altında birleşmeye davet ettiler ve yürüdüler barış için…

Bugün gençlerin barış adına attıkları bu Barış Yürüyüşü gibi adımlar kendi geleceklerini kurma istekleri ve kabiliyetlerine olan inancının naçizane birer yansımalarıdır...
Bu gibi adımlarladır umut ışığının sönmediğini ve bir meşale gibi jenerasyonlar boyu barışı elden ele taşıtmak istediklerini göstermeleri…
Bu adımlardır siyasilere mesaj veren, barış yaratmanın kendi elimizde olduğunu gösteren, bizleri ne tabandan gelirsek gelelim birleştiren ve cesaretlendiren…
Küslüklerin kendi toplumumuz içerisinde bile en derin şekilde hissedildiği böyle bir zamanda belki de tam da bu şekilde vurgulanabilirdi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ sözü…
Başta sormuş olduğum sorulara ithafen işte tam da bu yüzden gerekliydi barış isteğinin hala olduğunun hatırlatılması, gençlerin çıkıp hiçbir siyasi çıkar olmaksızın sokağa çıkıp o ‘iki turcuğu’ atması ve herkesi yeniden barış noktasında buluşmaya çağırması…
 
“Ne derler bilirsin…” demişti lisans tezime yardım etmek için bana röportaj veren bir arkadaşım:  “Çünkü çözüm masada olur, barış ise sokakta…”
 
Sözlerimi burada sonlandırmadan önce son olarak o gün sokakta bulunan gençlerden biri olarak “Geleceğimiz için Barış!” derken hayal ettiğim geleceği satırlara döktüğüm eski bir yazımı da sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Gece Notlarım (14.10.19 - 02:45)
ÖYLE BİR DÜNYA HAYAL EDİYORUM Kİ
Öyle bir dünya hayal ediyorum ki, bir gün, bir sabah hepimiz zengin uyanacağız !!!! 
Hepimizin, ama hepimizin, bitmeyen bakiye mutluluğu ve huzuru olacak...
Öyle bir dünya hayal ediyorum ki, çocuk kahkahalarına uyanacağız sabahları...
O bulaşıcı, odalara sınırlara sığmayan, kocaman kahkahaları dolduracak kulaklarımızı...
Senfoni olacak bize onların bu saf kahkahalarının ardında saklı hayallerinin melodileri...
Öyle bir dünya hayal ediyorum, ANCAK, bedelleri de olacak tüm bunların…
CAHİL OLACAĞIZ öncelikle...
Bazı kelimeleri hiç bilmemiş, öğrenmemiş cahiller…
“Nefret”, “Savaş”, “Terör”, “Cinayet”, “İşkence”….
Öyle bir dünya hayal ediyorum ki, bir gizemli nedenden dolayı, bir gece, tüm silahlar ortadan kaybolacak hatta! Tanklar, bombalar….
Kaybolan her mermi, her cephanenin yerine, bir tas sıcak yemek, içecek su, başını sokacak bir ev bulacak aç, susuz, evsiz çocuklar...
Öyle bir dünya hayal ediyorum ki, ürkmeyecek hiçbir çocuk başının üstünde alçalan uçak sesinden, korkmayacak hiçbir çocuk başına ne felaket gelebileceğinden!
Öyle bir dünya hayal ediyorum ki, hiçbir lider kin ekmeyecek insanının kalbine! Sevgi ekecek, umut ekecek, barış ekecek…
HAH! BARIŞ.
Ben ÖYLE bir dünya hayal ediyorum ki işte:
Bir tek BARIŞ bilecek, barış okuyacak, barış dileyeceğiz hepimiz!
Barış,
Sadece,
Sonsuza dek.”


[1]British Pathé tarafından “Cyprus Turks Demonstrate In London Against Greeks (1954)”[Kıbrıs Türkleri Rumlara karşı Londra’da Gösteri Düzenledi] başlığındaki video içerisinde bulunan bir pankarttaki mesajı içermektedir. Kaynak: British Pathé, https://www.youtube.com/watch?v=xjuZiG-_Q7M.

Yorumlar (2)
Burkay AÇIĞ 3 yıl önce
Rüya hanım oldukça merakla okudum metninizi. Barış tanımınızı ve yorumlarınızı bu kadar ağdasız bir dille ortaya koydugunuz için sizi kutlarım.
Rüya Özkaya 3 yıl önce
Bu değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim...
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Alanyaspor 33 45
9. Sivasspor 32 44
10. Antalyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 33 36
16. Karagümrük 33 33
17. Hatayspor 32 33
18. Gaziantep FK 32 31
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 31 63
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 32 38
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14
banner30
banner29
banner5