english german arabic turkish

banner9

banner37

banner8

banner38

20.04.2021, 15:42 183

Yolcu Koltuğu....

Evinizdesiniz, özenle hazırlanmış, bir yere gitmek için annenizin/babanızın/arkadaşınızın, arabayla sizi almasını bekliyorsunuz. Beklediğiniz korna sesi duyuluyor ve kapıdan çıkarak arabaya yerleşiyorsunuz. Arabayı kullanan kişi olmadığınızdan, siz yan taraftaki yolcu koltuğuna oturuyorsunuz, kemerinizi takıyorsunuz ve yolculuğunuz şu andan itibaren başlıyor. Sohbet eşliğinde süren seyahatinizde, ne kadar dışarıya baksanız, müziğe eşlik etseniz de, kontrol sizdeymiş gibi trafik akışına müdahale etmekten geri duramıyorsunuz. Yol boyunca önünüze herhangi bir şey atıldığında veya öndeki arabaya yaklaştığınızda şoförle birlikte siz de frene basar gibi ayağınızı büyük bir basınçla öne doğru geriyorsunuz. İstemli veya istemsiz olarak sizi yöneten iç sesiniz “Yavaş!” diye sesini yükseltmekten geri duramıyor, siz de buna engel olamıyorsunuz, sanki de sürücünün elindeki kontrol sizin elinizdeymiş gibi. Yol boyunca da tekrarlanıp duruyor benzer hareketler. Gideceğiniz yere vardığınızda da arabayı siz kullanmışçasına, beyniniz ve bedeniniz benzer yorgunluğu üzerinde hissediyor. Tüm bunlar yaşanırken şu sorular canlanı veriyor aklımda: Peki kendi hayatınızın kontrolünü sorgusuz sualsiz yanınızdaki kişiye verdiğinizde, neden bu hakimiyet hareketlerini tekrarlamadığınızı, kontrolü elinize almak için çaba göstermediğinizi hiç düşündünüz mü?

Hayat, sırasıyla, çocuk, ergen ve erişkin düzleminde doğrusal bir yol izleyerek akış gösteriyor. Her dönem kendi içinde, kendine özgü hareketleri, kontrolleri, düşünceleri barındırıyor elbette. Sağlıklı olan, yani gözlemlenmesi beklenen, her dönemin bir öncekinden farklılık göstererek, gelişimin belirli oranda ilerleyebilmesi olsa da, elbette her kişi için aynı gelişimin kaydedilmesi mümkün olmayabiliyor. Esas olarak görülmesi istenen, kişilik gelişiminin, zihinsel ve fiziksel gelişime paralel veya benzer bir ilerlemeyi takip etmesi iken, bunun bazı zamanlarda gerçekleşemediğini gözlemleyebiliyoruz. Herkes yaş olarak büyümek istese de, iş bir takım sorumlulukları almak konusuna geldiğinde, herkes için kolay olmayabiliyor. Bu konuda ailelerin bireye sorumluluk aktarmasında mı, yoksa bireyin bunu kazanma çabasında mı sorun yaşanıyor tartışılır ama gereken güven ve cesaretin aşılanmasında ciddi problemler yaşanabildiği örneklenmiş oluyor sanırım. Esasen işaret edilmesi gereken nokta şu ki; hayatta var olma şansı hepimize verilebiliyor olsa da, yaşamda var olabilme şansı bizim mücadelemiz sonucunda kazanılıyor.

Hayatımız tamamen bizim kontrolümüzde akış göstermeyebilir, dış etmenlerin üzerimizde yarattığı etkiler kaçınılmazdır hiç kuşkusuz. Ama bunların tüm zaman zarfında değil de belirli durumlarda ve bizim izin verdiğimiz müddetçe bizi etkisi altına alması daha doğru geliyor bana. Belirli bir yaşa gelmiş kişi, bireyselleşme hakkına ve şansına sahiptir, bunlar tanınmasa da, istenilmesi, hatta sahip olmak için zorlukla mücadele edilmesi mubahtır. Çevre koşullarına uyum çoğu zaman şart olarak görünse de, bizim bunu kendi içimizde nasıl özümsediğimiz ve bunun bize ne derece doğru geldiğidir önemli olan. Her toplumun kendi içinde gelenek görenekleri olduğu gibi, her insanın da kendi içinde doğruları yanlışları vardır.

Gerek aile bireyleri, gerekse toplum, bizi kendi içine çekmeye çalışsa da, bizim içimizdeki doğrular bunlara uyum göstermiyor ise, ısrarla ahenk yaratarak, kendimiz olmaktan vazgeçmek zorunda değiliz. Derler ya, gün gelir “ölürsünüz ağlayanınız olmaz!”, aynen o misal. Üzerimiz güzel bir şekilde örtülür, taşımız dikilir, ziyaretçimiz de olur hiç kuşkusuz ama inanın ağlayanımız olmaz. Kimse bizim için isyan etmez, olan bitene razı olunur, bize destek veren çıkmaz. Direksiyon hakimiyetini elimize aldığımız sürece kontrolü elde edebilir, çevremizde yer edinerek, farkındalık yaratabiliriz. Bizim için doğru olanı savunurken veya yaparken de, illa yolcu koltuğunda oturanların bize destek veriyor olması gerekmiyor, varoluş mücadelesi sürecinde, destek bulabileceğimiz gibi, tek başına yol almak zorunda kalacağımız zamanlar da kaçınılmazdır. Bu sürecin, zor olduğu düşünülse de, bize güven ve cesaret katkısının ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu da göz ardı etmemek gerekir.

Unutmayın! Kendi isteklerimizin ve kendi doğrularımızın peşinden gidebildiğimiz sürece biziz. Gerisi, içimizde bize ait olmayan, hamallığını yaptığımız yükten başka bir şey değildir.

Hepmize rastgele...                                                                                                      

Yorumlar (0)
banner28
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
banner30
banner29
banner5