Yunanistan

GEZİ-SEYAHAT

İngiltere’de son onsekiz yıldır yaşamakta olduğumuz bu eve taşındığımız zaman Yunanlı genç bir pilot olan Aleks komşumuzdu. Bir süre sonra, Yunanistan’da öğretmenlik yapan Nancy ile hayatını birleştirmeye karar vermiş ve bu vesileyle İngiltere’ye gelen hanımı ile de tanışmıştık. Birkaç yıl sonra Aleks ve Nancy Yunanistan’a yerleşmiş ve onbeş yıldır görüşememiştik.

Yunanistan gezimize katılan oniki kişiden onunu Kıbrıs’a yolcu edip eşimle ben fazladan bir gün daha Yunanistan’da kalacaktık. Nisan ayının bu güneşli gününde Aleks ve ailesini görme fırsatı yakalanmış oluyordu. Atina Venizelos Uçak Alanına yakın olan evlerinde bizi içten bir samimiyetle karşıladılar. Daha önce hiç görmediğimiz 13 ve 15 yaşlarındaki oğluları ve anneleriyle de tanışmış olduk. Samimi arkadaşları, İstanbullu Chris de bizimle görüşmek için gelmiş.

İstanbul Türkçesi ile konuşan Chris bir müzisyenmiş. 70’li yıllarda kendi müzik gurubuyla Kıbrıs’ta bir otelde geceleri müzik programına çıkıyorlarmış. George Dalaras’a da eşlik ettiği zamanlar olmuş. Türkiyeli müzik sanatçısı Fedon, İstanbul’da sınıf arkadaşıymış. “Fedon yaş olarak benden büyüktür” diyor, “çalışkan bir öğrenci olmadığı için biz ona yetişmiştik” diye ekliyor. İstanbul aşığı olan Chris’in büyük babası, Osmanlı sultanlarına terzilik yapmış. Babası da Atatürk’e terzilik yapmış. İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesinde babasının üç katlı bir binası varmış. Alt katı terzihane ve üst katları da evleriymiş. Güzel bir hayatları varmış. Bir gün görevliler gelmiş ve babasına, “Sen Türkiye vatandaşı değilsin. Yine de Türkiye’de kalmanda bir mahzur yok. İstediğin kadar kalabilirsin. Taşınmaz malına el koyoyoruz” deyip gitmişler. Evleri ellerinden alındıktan sonra zor günler yaşamışlar. Hala daha İstanbul’a gittiği zamanlarda o binaya mutlaka uğrarmış. Chris, şu anda İstanbul sözleri içeren şarkılardan oluşacak bir müzik çaşlışması yapıyormuş. İçimde bir buruklukla ayrıldım Aleks’in evinden.

Yunanistan macerası 7 Nisan günü İngiltere Luton hava alanından Atina Venizelos hava alanında Kıbrıs’tan gelen on kişilik dostlar kafilesiyle buluşmakla başladı. Öğleyin gerçekleşen buluşmadan sonra Nafplion’a doğru yola çıkıyoruz. Bir haftalık tur süresince birlikte olacağımız genç şoförümüz Vasili ile de tanışmış oluyoruz.

Atina’dan Nafplion ve oradan da Kalamata’ya sürecek bir yolculukta Korinth Kanalında mola veriyoruz. Mora (Peloponesse) yarımadasını anakaradan ayıran kanalın yapımına 1881 yılında başlanmış ve 1893 yılında açılışı yapılmış. 6.4 Kilometre uzunluğunda olan kanal 21.4 Metre genişliğindedir. Kanal molasından sonra Tolon kasabasına uğruyoruz. Geçmişi Antik Çağa kadar uzanan 1500 kişlik bir kasaba olan Tolon’un kıyıları, Argolis körfezinin sınırları içinde yer alır.Nafplion’da noktalanan ilk günün yorgunluk ve heyecanıylaHotel Amalia Nafplion’a yerleşiyoruz.

Nafplion, yani Yunanlılar’ın Nafplio diye hitap ettikleri liman kasabası, Peloponnese (Mora) bölgesinde Argolik Körfezinin kuzey ucuna doğru genişlemiş, antik çağ dönemine uzanan bir yerleşim alanıdır. 1821 yılında başlayan Yunanistan’ın Osmanlı İmparatorluğuna karşı verdiği kurtuluş savaşı döneminde Yunanistan’ın baş şehri olan Nafplion, 1832 yılında dıştan atanan Yunan Kırallığının da başkenti oldu. Şu anda Argolis bölgesinin başkentidir.

Nafplion’da Katedral ve meydanı, sehrin merkezindeki Syntaima Meydanı ve tarihi sehir gezildikten sonra Hotel Amalia Nafplion’da konaklıyoruz.

Yeni bir günün sabahında rehberimizle buluşup Mycenae ve Epidayros’a doğru yola çıkıyoruz. Mykines’e yakın ve Argolis sınırları içinde yer alan Mycenae arkeolojik bir alandır. Epidayros, antik Yunan döneminde küçük bir kasaba olup Argolid yarımadasında, Saronik körfezinde yer alır. Paiya ve Nea Epidayros olarak iki modern şehre ayrılır.

Epidayros Antik Tiyatrosu, Epidayros kentinin, antik Yunan şifa tanrısı Asklepios’a adanmış barınağın güneydoğusunda yer almaktadır. Estetik ve akustik açıdan antik Yunan tiyatroları içinde en iyisi olarak nitelendirilen Epidayros Antik Tiyatrosu ondörtbin seyirci kapasitesine sahiptir. İ.Ö. dördüncü yüzyılda otuzdört sıradan oluşan oturma bölümüne Romaalılar döneminde yirmibir sıra daha eklenmiş.

Antik Yunan mitolojisi ve dinine göre şifa tanrısı olan Askelepios veya Hepius, hem bir kahraman hem de tanrı olup tanrı Apollo’nun oğludur. Müzik ve şiir tanrısı olan Tanrı Apollo, Baş Tanrı Zeus ve Leto’nun oğludur. Antik Yunan Mitolojisi devamla: Ve Zeus kızgınlıkla yıldırımlar saçarak Asklepios’u öldürür. Buna sinirlenen Apollo karşılık olarak Zeus’un şimşek sağlayısıcı Cyclopes’i öldürür. Daha sonra Apollo’nun isteğiyle Zeus Asklepius’a can verir ve onu tanrı yaparak ona kendi mekanı olan Olimpus Dağının tepesindeki bulutların üzerinde yer verir.

Rehberimizle buluştuktan sonra Olympia’da yürüşe geçiyoruz. Küçük bir kasaba Elis’te yer alan tarihi Olimpiyatların başladığı alan, ilk bakışta insanı hiç etkilemiyor. Antik Yunan dönemindeki oniki tanrının baş tanrısı Zeus’a adanan alan, İ.Ö. 776 yılından İ.S. 393 yılına kadar kullanılmış. Bin ikiyüz yıl boyunda her dört yılda bir Olimpiyat oyunları burada yer almış. Yetmişin üzerinde bina ve Zeus ile karısı Hera’nın  tapınaklarının kalıntılarını görmek mümkün.

Kahvaltıdan sonra odalarımızdan çıkıp, bavullarımızla birlikte Delphi’ye hareket. Ediyoruz. Delphi Arkeoloji Müzesi ve Apollo Tapınağını ziyaret edeceğiz. Antik kent Delphi, 1987 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır. Yunan Mitolojik döneminde önemli bir dini merkez olan ve o dönemde Dünyanın merkezi olarak tanıtılan Delphi’de Apollo ve ilham, sanat ve savaş tanrıçasıAthena’nın tapınakları bulunmaktadır. Athena, Zeus ile ilk karısı hikmet tanrıçası Metis’in kızıdır.

Tapınağın günümüze kadar gelebilen kalıntıları az olsa da birbirlerine sarılan üç yılanın oluşturduğu metal bir sunağın kopyası alanda yer almaktadır. Bu sunağın orijinali İstanbul’u yeniden imar eden Kral Konstantin tarafından İstanbul’a götürülmüş ve bugün Sultan Ahmet’de Burmalı Sütun olarak meydanı süslemektedir.

Konaklama amacıyla Delphi’deki Hotel Kastalia’ya gidiyoruz. Resepsiyonda beklerken Peter yanımıza geliyor ve bize sesleniyor. Biraz Türkçe ve daha çok İngilizce konuşan Peter, eskiden kargo uçak pilotuymuş. Otelin sahibi ve Ankaralı Konce Hanımın eşi. Muhabbetinden zevk aldığımız Peter bizimle saatlerce konuştu.

Meteora ve Kalambaka turuna sabah kahvaltıdan sonra hareket ediyoruz.. Yunanistan'da havada asılı bir şehir: Meteora’nın adı ‘Havada Asılı’ anlamına gelen ‘Meteoros’ kelimesinden türemiş. Burası öylesine etkileyici bir yer ki, Game of Thrones filmlerinin bir bölümü burada çekilmiş.

İ.S. on ve ondördüncü yüzyılları arasında yüzlerce metre yükseklükteki kayalara inşa edilen manastırlar bugün turistlerin en çok uğradıkları yerlerden biridir. UNESCO Dünya Mirası sitesi olan Meteora, yerden birkaçyüz metre yüksekliğe varan kayaların tepesine kurulmuş 24 manastırdan oluşmaktadır.

 

Konakladığımız Grand Meteora otelinde kayalıkları ve manastırları görmek mümkündü.

Tatilin altıncı gününde yaklaşık beş saatlik bir yolculuktan sonra Atina’ya varıyoruz. Atina’da Fresh Hotele yerleşiyoruz. Gece yemeği için Tur Operatörümüzün ayırdığı Plaka bölgesindeki bir tavernaya gidiyoruz. Güzel bir müzikle başlayan orkestra, Türkçe şarkılar da söyleyerek bizleri coşturdu. İki yüzün üzerinde oturma kapasitesi olan tavernda yemekler soğuk gelmeye başlayınca keyifler bozulmaya başladı. Bir de paskalya tatilinin başlamasından yararlanan okullar, en az ikiyüzü bulan ortaokul talebesiyle tavernaya gelirler. Çocukların taverna ortamında bulunmaları herhalde burada normal sayılıyor. Böylece ne sahne ne de geceye devam edilecek ortam kaldı.

Bugün, gurubumuzun hep birlikte olacağı son gün ve Atina tarihi şehir gezisini yapıyoruz. İlk olimpiyatların (1896) oynandığı Panathenaic Stadyumu, Başbakanlık konutu (eski Krallık sarayı), Zeus Tapınağı, Hadrian Kemeri, parlamento ve bilinmeyen asker heykeli, Syntagma Meydanı ve Acropolis gezdiğimiz yerler arasında. Yorucu bir günden sonra Paşa Limamında bir balık lokantasında yemek yiyoruz. Ardında da gurubumuzu uğurlamak üzere hava alanına bırakıyoruz. Bir hafta boyunca bizimle hergün birlikte olan 23 yaşındaki soförümüz Vasili, eşimle beni Atina’da bırakırken tekrar görüşmeye söz vererek ayrılıyoruz..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.