2021-04-12 12:37:58

Bağır, Çağır, gökten kemik yağsın

Alp Ermiya

alpermiya@gmail.com 12 Nisan 2021, 12:37

Kıbrıs Meselesi 58 yıl boyunca sürdü. Ne Türkler ne de Rumlar kendi içlerinde Kıbrıs Meselesini çözümleyemedi. Her iki taraftan da keskin gruplar söz duellosu yaparak tartışıyorlar. Sonuç yok ama hep kuru tartışma.

Genel olarak bakıldığında Toplum içinde uzlaşmada Kıbrıslı Rumlar, bir bundo (adım) Kıbrıslı Türkler’den önde görülüyor. Oysa ada üzerindeki bütünlüklü çözümün temelinde toplumlar sorunlarını önce kendi içinde çözmeli sonra da yan yana yaşayan toplumlar olarak kendi aralarındaki sorunu çözmeli.

Kıbrıs adası üzerinde yaşayan Toplumların iki çoğunluk grubu Türkler ile Rumlar adanın doğal zenginliklerini paylaşarak ada üzerinde yaşayan öteki toplumlara da huzur getirecek geleceği sağlayacaktır.

Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yataklarından elde edilecek ekonomik zenginlik ada üzerinde yaşayan her bireye zenginlik katacaktır.

Fakat birileri hem ada üzerinde yaşayan toplumlar içine bomba koyuyor, hem de ada üzerindeki Yunan-Türk dengelerini karıştırıyor.

İngilizler ve Amerikalılar Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Avrupa Birliği’ne satılırken kontrol mekanizması oluşturmaya çalışmasını da göz önünde bulundurmamız gerekir. Meseleyi tırmandıran zaten onlar. Adadaki sorunu da yaratan onlar.

İngilizler ve Amerikalılar fasariyacı (kuru kalabalık) Türk ve Rumları kışkırtıyorlar, fiştekliyorlar.

2004 yılında birleşmek için çırpınan Türk tarafı dünya ile birleşmek için referandum öncesi “Evet” nağraları atıyord. Rum tarafı ise Oxi (Hayır) nağraları atarak referanduma gittiler.

Sonuç ortada. Hatırlayalım. Türkler yüzde 65 Evet, Rumlar yüzde 76'sı Hayır.

Bu sonuç neden böyle çıktı bir düşünelim. Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyelik başvurusu yapılırken eş zamanlı Kıbrıslı Rumların da Kıbrıs Cumhuriyeti olarak başvurularını yapmışlardı.

Kıbrıslı Türklerin geleceği yine başkalarının tasavufunda....Yani 'Evet' dedilerde ne için kim için 'Evet' dediler.

Türkiye AB yolunda ilerlerken Kıbrıs konusunda BM parametrelerinde İki Bölgeli Federal çözümü savunuyordu.Çözüm diyor başka birşey söylemiyordu. Baş Müzakereci çapterleri açmaya başladı. Açılamayan çapterler ile birlikte AB yolu sarp olduğundan Türkiye bu yolu gidemedi, vazgeçti.

Kıbrıs Çözüm politikası da tamamen değişti. İki devletliliğe döndü. Sanki düğüm üstüne düğüm atılmaya çalışılıyor.

Kıbrıslı Türklerin geleceği yine başkalarının tasavufunda....Yani 'Evet' dedilerde ne için kim için 'Evet' dediler.

AB ile İngiltere arasındaki anlaşmazlıkla İngiltere’nin AB den ayrılışı ve sonrasında Türkiye ile imzaladığı Serbest Ticaret anlaşması beraberinde Kıbrıs’ta iki devletli çözümü de gündeme getirdi.Yunanistan'nın kuyruğunuda bükerek kontrolünde tutacak.

Kıbrıs Konusunda sesiz kalan Osmanlı hanedanından Ali Kemal’in torun çocuğu, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ve Dışişleri Bakanı Dominic Raab arkadan meselenin içini oymakla meşgul olurken M5 ve M6’in gizli liderleri eski Dışişleri Bakanı Jack Straw da Türk tarafına iki devletli çözümün altını çiziyor.

Hep bunlar boş. Aptal olan Kıbrıslı Türkler ve Rumlar bu oyunlara düşürülüyorlar.

Karmaşa içinde bağırıp çığırıyorlar ama gökten kemik yağmıyor.

İngiliz ve Amerkalılıların tek bir hedefi var. İsrail’in Orta Doğudaki güvenliği ve Doğu Akdeniz’den Avrupa Birliğine gidecek enerjiyi kontrol altına alarak, Avrupa Birliğine doğal gaz satan Rusya’yı ekarte ederek ekonomik yaptırım uygulamasıdır.

Yorumlar (1)

Erol Başarık 3 Yıl Önce

KKTC TÜRK'TÜR, TÜRK KALACAKTIR.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.