Kimileri için zorlu salgın günleri önplana çıksada benim için 2020 yılı verimli geçti/geçiyor.
Sorunlarım yok mu?
Fazlasıyla var.
Ama bugün sorunlardan değil de 2020 yılında kültür sanat adına başıma gelen güzelliklerden bahsetmek istiyorum.
2020’ye girmeye çalıştığımız günlerde yazdığım kitaplar nedeniyle Kanada ve İtalya’dan güzel anılarla Kıbrıs’a dönüyordum.
Ocak ayına, 2020’ye güzel bir haberle başladım. Seyahname türünde kaleme aldığım YOL kitabı 3. baskısını yapmıştı. Mutlu ve heyecanlı bir haberdi…
Bu haberin heyecanı ile dolan bedenimi İstanbul’dan gelen bir telefon daha da keyifli hale getirdi.
İstanbul’dan gelen telefon görüşmesi beni Anadolu Tiyatro Ödülleri töreninin yapılacağı gala için İstanbul’a davet ediyordu. Bu davette bana uluslararası kategoride ödül verilecekti.
Türkiye’nin önemli sanatçı ve yazarları ile aynı platformda ödül almak oldukça keyifliydi.
Takvim yaprakları şubatı gösterdiği zaman başka bir kültür yolculuğu kapını çalıyordu.
Bu yolculuğun ismi “Kazablanka”ydı.
Fas’ın Kazablanka şehrine doğru yollardaydım.
Faklı bir kültür, farklı bakış açıları ve farklı bir deneyimlert.
Gözlerim Kazablanka filminin çekimlerinin yapıldığı mekanları arıyor ilk önce…
Kazablanka’dan dünyanın çeşitli yerlerinde yaptığım çalışmalardan dolayı başarı plaketi ile Kıbrıs’a dönüyorum.
Eli boş dönmemek ne kadar da güzelmiş kendi ülkene…
Mart ayında uzun süren müzakere süreci sonrasında kotarılan önemli bir etkinlik için Büyük Britanya’ya gidiyorum. Burada İngiliz Lordlar Kamarası’nda, İngiliz Parlamentosu’nda Kıbrıs, Kıbrıs kültürü ile ilgili konuşma yapmak oldukça keyif veriyor bana…
Hemen sonrasında ucu-ucuna yetiştirdiğimiz ve tadı damağımızda kalan Oxford Üniversitesi’ne gidiyoruz.
Burada gerçekleştirdiğimiz güzel temaslar korona virüs salgını nedeniyle yarım kalıyor…
Kıbrıs’a olan son uçağa yetişip adaya dönmeyi başarıyorum…
Kıbrıs’ta olduğum zorunlu günler içerisinde Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet gösteren ZAY-DER hayır kurumunda imza günü ve kültür söyleşilerine katılıyorum. Burada yaptığım çalışmalar dernek yetkilileri tarafından plaketle ödüllendiriliyor.
Ardından Lefkoşa’da “Yaratıcı Yazarlık Atölyesi” açıp bilgi ve deneyimlerimi meraklıları ile paylaşıyorum.
Haziran ayında Kıbrıs’ta bulunan üniversiteleri ziyaret edip işbirliği yolları arıyorum. Bu sırada kitaplarım Oxford Üniversitesi Bodelian Kütüphanesi’ne kabul ediliyor.
Aynı zaman dilimi içerisinde YOL isimli kitabım piyasadan tükenerek 4. baskısını yapıyor.
Korona salgını sırasında kültür sanat çalışmalarıma tedbirli ve sağlık önlemlerini dikkate alarak devam ettiğim için MyART Sanat Merkezi beni “Yılın Yazarı” seçiyor.
Onlara da buradan kucak dolusu sevgiler saygılar gönderiyorum. Korona virüs nedeniyle ödül töreni yapmasak da ödülü almak büyük mutluluk…
Ağustos ayı sonunda yeni eğitim yılının başlamasıyla Azerbaycan İlim ve Bilim Merkezi “Filoloji Dalı”nda bana “Profesörlük” ünvanı verme kararı alıyor.
Diploma törenine gidemesem de bir yazar için herhalde bundan daha mutlu bir ünvan olamaz diye düşünüyorum…
Kasım ayna geldiğimiz günlerde okuyucularımdan gelen güzel bir sürprizle keyfim yerine geliyor. Korona döneminde kitabım internet üzerinde oldukça iyi bir satış grafiği izlemiş ve yayın evim kitabı yeniden başmak istemişti.
Umarım kasım ayı sonunda kitabımın 5. baskısı okuyucu ile buluşur…
Evet şimdi kasım ayındayız ama daha yıl bitmedi.
Kültür sanat adına aralık ayı için de bir güzellik mesajım var…
Türkiye’de yeni kurulan Türk Dünyası Sanat ve Kültür Merkezi, aralık ayın başında Kıbrıs’a gelerek bana 2020’nin “Başarılı Yazarı Ödülü”nü takdim etmek istiyorlar.
2020 yılı benim için her türlü soruna rağmen verimli geçti/geçiyor.
Mücadele her alanda olduğu gibi kültür sanat alanında da yılmadan devam etmeli.
Ben yazmaya devam ediyorum.
Sizler okudukça da yazacağım.
Haftaya görüşmek üzere güzel Kıbrıs’tan hepiniz sevgiler, saygılar.