english german arabic turkish

banner20

banner37

banner19

banner38

banner12

CTP:Eğitim gözler önünde eriyor!

banner11

Cumhuriyetçi Türk Partisi, ülkede eğitimin gözler önünde eridiğini, Azınlık Hükümeti'nin ise izlediğini belirtti ve istifa çağrısı yaptı.

KIBRIS 13.06.2021, 17:24 03.07.2021, 21:15 ALP ERMIYA
171
CTP:Eğitim gözler önünde eriyor!
© ALP MEDYA
banner24

Bir buçuk yıldır dünya gündemini meşgul eden covid-19 salgını sebebiyle tahrip olan ekonomi ve üzerindeki yükü taşımaya çalışmaktan omurgası yerle bir olmuş sağlık sistemi ile birlikte şüphesiz eğitimin her kademesinde yaşanan kayıp ve zarar kabul edilemez bir boyuta ulaşmıştır.

Ülkemizde geçtiğimiz bir buçuk akademik yılda temel ve orta eğitimin, salgın bahane edilerek gözden çıkarıldığına şahit olduk. Uzaktan eğitim yapıldığı sanılan bu üç dönemde her şey öğretmen, öğrenci ve ailelerin özverileri, beceri ve kaynaklarına bırakıldı ve aslında eğitim-öğretimi planlama ve uygulamadan sorumlu Eğitim Bakanı “öğretmenler aşılanmadan okulları açmayacağız” demekten başka herhangi bir planlama ve uygulama gerçekleştirmedi. Özellikle devlet-özel okul arasındaki sosyoekonomik farkları çok daha derinden hissettik. Uzaktan eğitime geçiliyor demekle bunun mümkün olmayacağını, eğitim hakkının bir parçasının da eğitime erişim olduğunu ve uzaktan eğitim şartlarında bunun internete ve dijital araçlara erişim ile ancak mümkün olacağının açıkça göz ardı edildiğini artık biliyoruz. Eğitim hakkına tam anlamıyla erişimi sağlamak için hiçbir ihtiyaç analizi, stratejik planlama, altyapı yatırım ve geliştirmesi yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı bu eksikleri görmezden gelerek, uzaktan eğitimin başarılı yürütüldüğünü iddia ediyor.

Bu geçtiğimiz bir buçuk yılda hem akademik hem de psikososyal yönden çocuklar ve gençlerin yaşadığı kayıpların nasıl giderileceğine dair de hala somut bir plan sunamayan bakanlık, akademik yılın dört dönem olacağını söyleyerek yine altı boş ve uygulanabilirliği yönünde şüphe yaratan önermelerle gündemi geçiştirmeye çalışmaktadır.

Aynı umursamazlık ve planlamadan yoksunluk ile kolej sınavına giriş için şart olarak getirilen PCR testlerinin sınava girilecek okullarda yapılacağı duyurusu yapılmış, yaşanan kaostan sonra her zaman olduğu gibi karar değiştirilmiştir.

Yılların kanayan yarası olan kolej giriş sistemi can yakmaya devam ediyor. Geçtiğimiz bir buçuk yılda pandemi şartlarının bir avantaja dönüştürülerek kolej eğitiminin daha yaygın hale getirilebilmesi, öğrencilerin yarış atı gibi sıralama sınavına tabi tutulması yerine bilgi ve beceri kazanımlarını ölçebilecek değerlendirme yaklaşımlarının uygulamaya koyulabilmesi konusunda ise hiç adım atılmamıştır.

Bütün bunlar hiç olmamış gibi, salgın sebebi ile okulları açmayan aynı Bakanlık ve Bakan, dört bine yakın öğrenciyi pozitif vaka sayısı günde altı binin üzerinde seyreden ve geçtiğimiz bir yılda eğitimin orada da uzaktan devam ettiği bir ülkeye, üstelik program içeriği belli olmayan, yaşanmış deneyimler ve geçmişten gelen endişeler giderilmeden kamplara öğrenci göndermek çok mu önemliydi?

Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan çocuklarımızı popülist yaklaşımlarınıza kurban edemeyiz. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitimde de kaos yaratmaktan öte hiç birşey yapamadınız. İstifa etmekten başka hiç bir seçeneğiniz kalmamıştır.

Bir buçuk yıldır dünya gündemini meşgul eden covid-19 salgını sebebiyle tahrip olan ekonomi ve üzerindeki yükü taşımaya çalışmaktan omurgası yerle bir olmuş sağlık sistemi ile birlikte şüphesiz eğitimin her kademesinde yaşanan kayıp ve zarar kabul edilemez bir boyuta ulaşmıştır.

Ülkemizde geçtiğimiz bir buçuk akademik yılda temel ve orta eğitimin, salgın bahane edilerek gözden çıkarıldığına şahit olduk. Uzaktan eğitim yapıldığı sanılan bu üç dönemde her şey öğretmen, öğrenci ve ailelerin özverileri, beceri ve kaynaklarına bırakıldı ve aslında eğitim-öğretimi planlama ve uygulamadan sorumlu Eğitim Bakanı “öğretmenler aşılanmadan okulları açmayacağız” demekten başka herhangi bir planlama ve uygulama gerçekleştirmedi. Özellikle devlet-özel okul arasındaki sosyoekonomik farkları çok daha derinden hissettik. Uzaktan eğitime geçiliyor demekle bunun mümkün olmayacağını, eğitim hakkının bir parçasının da eğitime erişim olduğunu ve uzaktan eğitim şartlarında bunun internete ve dijital araçlara erişim ile ancak mümkün olacağının açıkça göz ardı edildiğini artık biliyoruz. Eğitim hakkına tam anlamıyla erişimi sağlamak için hiçbir ihtiyaç analizi, stratejik planlama, altyapı yatırım ve geliştirmesi yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı bu eksikleri görmezden gelerek, uzaktan eğitimin başarılı yürütüldüğünü iddia ediyor.

Bu geçtiğimiz bir buçuk yılda hem akademik hem de psikososyal yönden çocuklar ve gençlerin yaşadığı kayıpların nasıl giderileceğine dair de hala somut bir plan sunamayan bakanlık, akademik yılın dört dönem olacağını söyleyerek yine altı boş ve uygulanabilirliği yönünde şüphe yaratan önermelerle gündemi geçiştirmeye çalışmaktadır.

Aynı umursamazlık ve planlamadan yoksunluk ile kolej sınavına giriş için şart olarak getirilen PCR testlerinin sınava girilecek okullarda yapılacağı duyurusu yapılmış, yaşanan kaostan sonra her zaman olduğu gibi karar değiştirilmiştir.

Yılların kanayan yarası olan kolej giriş sistemi can yakmaya devam ediyor. Geçtiğimiz bir buçuk yılda pandemi şartlarının bir avantaja dönüştürülerek kolej eğitiminin daha yaygın hale getirilebilmesi, öğrencilerin yarış atı gibi sıralama sınavına tabi tutulması yerine bilgi ve beceri kazanımlarını ölçebilecek değerlendirme yaklaşımlarının uygulamaya koyulabilmesi konusunda ise hiç adım atılmamıştır.

Bütün bunlar hiç olmamış gibi, salgın sebebi ile okulları açmayan aynı Bakanlık ve Bakan, dört bine yakın öğrenciyi pozitif vaka sayısı günde altı binin üzerinde seyreden ve geçtiğimiz bir yılda eğitimin orada da uzaktan devam ettiği bir ülkeye, üstelik program içeriği belli olmayan, yaşanmış deneyimler ve geçmişten gelen endişeler giderilmeden kamplara öğrenci göndermek çok mu önemliydi?

Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan çocuklarımızı popülist yaklaşımlarınıza kurban edemeyiz. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitimde de kaos yaratmaktan öte hiç birşey yapamadınız. İstifa etmekten başka hiç bir seçeneğiniz kalmamıştır.

Yorumlar (0)
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
banner30
banner29
banner5