Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü Meclis önünde eylem yaptı

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü son günlerde yaşanan gelişmelere yönelik Meclis önünde açıklama yaptı. Eyleme TDP Genel Başkanı, Milletvekili Cemal Özyiğit ile TDP Milletvekilleri Hüseyin Angolemli ile Zeki Çeler de destek belirtti.

TDP Gençlik Örgütü Başkanı Arda Çileker tarafından okunan açıklamada ülkede aylardır uyuşturucu ve kara para aklama iddialarının merkezinde yer almamıza rağmen, Kıbrıs’ın Kuzeyindeki karanlık odakların bazı güdümlü medya organları aracılığıyla gerek muhalif basına, gerekse siyasilere saldırarak bu olayların yazılmasını, konuşulmasını istemedikleri belirtilerek, “Bizler mafyanın kol gezdiği bir düzeni hak etmiyoruz. Hep birlikte daha çok konuşacak, daha çok yazacağız” denildi.

Açıklamada ülkenin hükümetsiz kaldığı bu dönemde aydınlatılmayı bekleyen sorular olduğu, bu soruların ya sorulmamakta, ya da yeterince yüksek sesle dillendirilmemekte olduğu belirtilerek çeşitli sorular yöneltildi ve bu soruların cevap alıncaya kadar sorulacağı belirtildi.

“Şükran” gezilerine hız kesmeden devam eden seçtirilmiş Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katıldığı her etkinlikte sol partileri, Federasyon savunucularını “Rumcular” diyerek hedef göstermekten çekinmediği belirtilen açıklamada “Çok açık ve net: Bizler “Hem Rum’a azınlık, hem de Türkiye’ye yama” olmayı reddedenleriz” denildi.

TDP Gençlik Örgütü’nün açıklamasının tam metni şöyle:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak aylardır uyuşturucu ve kara para aklama iddialarının merkezinde yer almamıza rağmen, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu karanlık odaklar, bazı güdümlü medya organları aracılığıyla gerek muhalif basına gerekse siyasilere saldırmaya devam ediyor. Kimse yazmasın, kimse konuşmasın istiyorlar.

Değerli halkımıza sesleniyoruz; Bizler mafyanın kol gezdiği bir düzeni hak etmiyoruz. Hep birlikte daha çok konuşacak, daha çok yazacağız. Ülkenin hükümetsiz kaldığı bu dönemde aydınlatılmayı bekleyen sorular var. TDP Gençlik Örgütü olarak bu soruların ya sorulmamakta ya da yeterince yüksek sesle dillendirilmemekte olduğunu düşünüyoruz.

Değerli basın emekçileri,

Soruyoruz: Evet bizler Polis değiliz, mahkeme değiliz, peki ama bu iddiaları kim araştıracak? Bu iddialar çeşitli platformlarda tartışıldıktan sonra harekete geçen bir kurumumuz var mı?

Soruyoruz: Türkiye basının farklı boyutlarıyla tartıştığı Kuzey Kıbrıs bağlantılı kara para aklama ve uyuşturucu faaliyetlerinin Kuzey Kıbrıs’ta tartışılmaması neyle izah edilebilir?

Soruyoruz: Son olayla yeniden gündeme gelen siyaset-mafya-derin devlet ilişkisi üzerine neden gidilmiyor? Neden yeterince sorgulanmıyor?

Soruyoruz: Sn. Saner video skandalı bilgisine geldiğinde neden polise gitmedi? Söz konusu olayla ilgili şantaja maruz kalmış mıdır?

Soruyoruz: Eğer Sn. Saner’e şantaj yapıldıysa ve karşılığında sessiz kalındıysa, kamu kaynakları ne oranda kimler için harcanmıştır?

Değerli basın emekçileri,

Bildiğiniz gibi müdahalelerle AKP iktidarı tarafından seçtirilmiş Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Şükran” gezileri hız kesmeden devam ediyor. AKP iktidarına deyim yerindeyse seçim diyetini ödeyebilmek için girmediği kılık kalmayan Tatar, katıldığı her etkinlikte sol partileri, Federasyon savunucularını “Rumcular” diyerek hedef göstermekten utanmıyor, çekinmiyor. Çok açık ve net: Bizler “Hem Rum’a azınlık, hem de Türkiye’ye yama” olmayı reddedenleriz.

Memleket maalesef güç sarhoşluğu içinde, şımarık çocuk gibi davranan bir kişinin peşinden sürükleniyor. İnsanımız birçok sorunla bir başına mücadele ediyor. Önümüz kış, akaryakıta, elektriğe, tüp gaza yapılan zamlar ortada, döviz kurları yine bir yükseliş trendinin içerisinde, kanser başta olmak üzere hastalarımız hastanelerde sürekli bir şekilde ilaç eksikliği nedeniyle mağdur ediliyor, diğer pek çok kurumumuzda olduğu gibi sağlıkta da bir çöküş söz konusu. Başbakan’ın toz kestiği, Bakanlar Kurulu’nun dahi toplanamadığı bu dönemde seçtirilmiş Cumhurbaşkanı Tatar, park açılışı, fahri doktora ve daha sayılabilecek pek çok zırvalıkla insanımızı, kendi insanını çatlatırcasına gününü gün etmeye inatla devam ediyor.

Biz soruyoruz ve açıklama bekliyoruz! Cevap alana kadar da sormaya devam edeceğiz.