english german arabic turkish

banner20

banner37

banner19

banner38

banner12

"Pandemi bitecek ancak ekranla bağımız bitmeyecek''

banner11

ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şerife Gonca

TÜRKİYE 27.01.2021, 09:28
24
"Pandemi bitecek ancak ekranla bağımız bitmeyecek''
banner24

Zeren, koronavirüs sürecinde vatandaşlarda teknoloji bağımlılığının arttığını belirterek, "Pandemi bitecek ancak ekranla olan yaşam bağımız muhtemelen bitmeyecek. Bu konuda farklı bir dünyaya adım attık. Pandemiden sonra yaşı daha ileride olanlar ekrandan uzaklaşabilir. Ancak bu gençler ve çocuklar için mümkün olmayacak. Pandemi öncesi ve sonrası diye ikiye ayıracak olursak, öncesine geri dönme gibi bir ihtimal görmüyorum" dedi.


Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında uygulanan kısıtlamalar, teknolojiye olan bağımlılığı artırdı. Hastalık korkusu ve tedbirler nedeniyle uzun süre eve kapanan vatandaşlar, zamanlarını teknolojik aletleri kullanarak, geçirmeye başladı. Bu da beraberinde teknolojiye olan bağımlılığı artırdı. Sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle evde vakit geçirmek zorunda kalan vatandaşlar bu durumdan psikolojik olarak da etkilendi. 


Pandemi döneminde teknolojiye bağımlılığın arttığını ve salgın sona erse dahi bu bağımlılığın özellikle gençler ve çocuklarda kalıcı olabileceğini belirten ÇOMÜ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şerife Gonca Zeren, kısıtlamalar nedeniyle evde zaman geçirmek zorunda kalan vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. 


'ÇOCUKLAR EKRAN BAĞIMLISI OLMUŞ OLABİLİR'
Psikolojik Danışman Doç. Dr. Şerife Gonca Zeren, "Okullarını, arkadaşlarını, sokağa çıkmayı, rahatça oynamayı çok özlediler. Onlarla ilgili anne ve babaları çok önemli rol düşüyor. Çok büyük bir endişe var. Çocuklar ekran başında çok oturdular. Ekran bağımlısı olmuş olabilirler. Çocukların açısından bakacak olursak, arkadaşlarıyla orada karşılaşıyorlar, oynuyorlar, ders yapıyorlar, öğretmenlerini orada görüyorlar. Dolayısıyla ekranda çok fazla zaman geçirme hikayemiz var. Anne babaların, ekran dışında neler yapabilecekleriyle ilgili çocuklarına önerileri olabilir. Evdeki ufak tefek materyalle, topla, bardakla neler yapabilecekleri anlatılabilir. Yaratıcı oyunlar bulunabilir" dedi.


‘YATAKLARINDA NEREDEYSE TELEFONLA YATIP, TELEFONLA UYANIYORLAR'
Ergenler ve gençlerin durumunun daha farklı olduğunu belirten Zeren, "Çünkü onlar kendilerine daha dönükler. Dolayısıyla daha fazla el yıkamak, kimseye mikrop bulaştırmamak için daha çok çaba gösterme, daha takıntılı düşünceler, içe kapanma onlarda daha fazla. Arkadaşlarının onayına çok ihtiyaçları var ama yanlarında arkadaşları yok. Dolayısıyla daha öfkeliler. Ekrana daha da bağımlılar. Yataklarında neredeyse telefonlarıyla yatıp, telefonlarıyla uyanıyorlar. Dolayısıyla aileleri onlar için çok endişeli. Evde artık büyüdükleri için sorumluluk almasını isteyen ebeveynlerin çocukla kavga etmesi neredeyse kaçınılmaz. Anne babalara önerilerim şu olabilir. İletişimi bozmadan ama sorumluluk vererek ve onların dünyasını anlamaya çalışarak yaklaşmaları gerekli" diye konuştu.


'PSİKOLOJİK YARDIM ÖNEMLİ'
Çalışanların durumunun daha ilginç olduğunu aktaran Zeren, şunları söyledi: "Evde küçük çocukları var. Bir yandan çalışmaları, diğer yandan ev işlerini yapmaları gerekiyor. Onlar gerçekten üst düzey potansiyel göstermek zorunda. Onların hayatı çok zor, nefes alacak alana ihtiyaçları var. Açık havada, uzak mesafede komşuyla içilen bir kahve bile onlara iyi gelebiliyor. Bu kadar küçük şeyler bizi mutlu etmeye başladı. Daha büyük yaştaki grubun en büyük ihtiyacı dışarı çıkmak ve hareket etmek. En çok harekete ihtiyacı olan küçükler ve büyükler. Farklı görüşlere, bakış açılarına ve farklı ihtiyaçlara sahip olan aileler var. Onları bir evin içerisine sıkıştırdınız ve kapıyı örttünüz. Orada aslında patlamaya hazır bombalar vardı. Böyle durumdaki insanlar için psikolojik yardım önerebilirim. Çünkü onların yardım alması hem kendi hayatlarına bakış açıları, hem de aile bireylerinin kendi aralarındaki dengeyi farklı bir biçimde etkileyebilir. Evde kediniz, köpeğiniz, kuşunuz varsa uzun süreli üzüntüler yaşamanıza izin vermiyorlar. Muhakkak komiklik yapıyorlar. Evdeki hem çocuklara, hem büyüklere iyi geliyorlar. Ama evdeki herkesin hayvanı sevmesi koşuluyla. Ya da dışarıdaki dostlarımız. Camınızın önüne koyduğunuz küçük ekmek parçalarına gelen kuşlar size alıştığında sizi arıyorlar, camınızı vuruyorlar. Bu önemli bir destek"


Birçok anne-babanın, çocuklarının teknolojiyle çok vakit geçirmesinden korktuğunu söyleyen Zeren, "Her şeyi ekranla yapmaya başladık. Buradaki asıl mesele çocuğun kendini kontrol etmesine yardım etmek. Çocuğunuzun öz denetim becerisini arttırmaya yönelik ona destek oluyorsanız, çok korkmanıza gerek yok. O çocuk kendisini bağımlı bir davranışa sürüklemekten daha uzakta olabilir. Çocuğun kendisini denetlemesine yardımcı olabilirsiniz. Biz şunu bekliyoruz, pandemi bitecek ve ekranla olan yaşam bağımız da bitecek. Muhtemelen bitmeyecek. Bu konuda farklı bir dünyaya adım attık. Pandemiden sonra yaşı daha ileride olanlar ekrandan uzaklaşabiliriz. Gençler ve çocuklar için bu çok gerçekçi bir tahmin olmayacak. Pandemi öncesi ve sonrası diye ikiye ayıracak olursak öncesine geri döneme gibi bir ihtimal görmüyorum. Pandemiden çocuklar, gençler, büyükler etkilendi. Başkasına hastalık bulaştırmamak için elini sık sık yıkayan, takıntılı bir sürü insan var. Bunların bir kısmı ne yazık ki çocuk. Bu çocukların aileleri yavaş yavaş yardım aramaya başladılar. Ruh sağlığı profesyonellerine gerçekten büyük iş düşüyor. Pandemi bittikten sonra çocukluklardaki, hastalığın kendisine bulaşma, bu hastalığı bulaştırma, yakını birinin ölümüne sebep olma kaygıları ve korkuları ergenlikte tekrar onları bulabilir" dedi.


'PANDEMİDEN SONRA İNSANLARIN DAVRANIŞLARINDA DEGİŞİMLER OLACAK'
Herkesin sosyal medyada vakit geçirdiğini söyleyen Ahmet Algındere ise, "Dışarıda dolanmaktansa orada dolanıyorlar. Ben müzisyenim. Müzik, resim yaparak zaman geçiriyorum. İnsanların genel olarak ruh sağlıkları olumsuz etkilendi. Çünkü herkes şu an sıkıntı içerisinde. Sınırlamalar var. Sokağa çıkma, eğlence yönünden sınırlama var. Her yer kapalı zaten. Memleket olarak hepimiz virüsten olumsuz yönde etkileniyoruz. Pandemiden sonra insanların davranışlarında değişimler olacak. Salgın grip gibi yayılıyor. İnsanlar temkinli davranacak" diye konuştu.


Bilgisayar oyunlarını daha fazla oynamaya başladığını anlatan Anıl Kadir Ağar da "Zaman zaman evde spor yapmaya çalıştım. Yazın başından beri tek yaptığım aktivite spora gitmek. Onun dışında pek sosyalleşemiyorum. Üniversite öğrencisi olduğum için derslerim çok etkilendi. Mühendis öğrencisiyim. Uygulamalı dersleri uzaktan almak beni kötü etkiledi. Birçok ders verimsiz geçti. O yüzden eğitim açısından çok zorlandım. Pandemiden sonra insanlar normal davranışların değerini anlayacaklar. Dışarı çıkıp maskesiz nefes almanın, bir yerlere gidip rahat rahat vakit geçirmenin, kafelerde arkadaşlarla buluşmanın, okula gitmenin, toplu taşımaya rahat rahat binebilmenin değerini anlayacaklar" dedi. 


'RUH SAĞLIĞININ HER KONUDA YARA ALDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM'
Ecem Doyuran, herkes için zor bir dönem olduğunun vurgulayarak, "Herkes farklı şekillerde pandemi dönemini atlatmaya çalışsa da ben herkesin ruh sağlığının bu konuda yara aldığını düşünüyorum. Kendi adıma konuşmam gerekirse zor bir dönem geçirdim. İç mimarlık okuyorum. Çok fazla ödevimiz oldu. Pandemide genellikle ödevlerimle vakit geçirdim. Dizi ve film izledim, kitap okudum, spor yapamaya çalıştım. Herkes neler yaptıysa ben de onu yaptım. Bu dönemi bu şekilde atlatmaya çalıştım. Pandemiden sonra insanların normal yaşantısına devam edeceğini sanmıyorum. Şu anda bize yüklenmiş olan alışkanlıklar var. Mesela sarılamamak, dokunamamak gibi. Bir süre bunları aşmaya çalışacağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.


Günnur Altınçekiç ise, "Pandemi döneminde televizyonlarda ne söyledilerse uyguladım. Şimdi şimdi birazcık rahatlıyor gibiyim. Evde temizlik yaptım. Televizyonun başındaydık. Başka da bir şey yapmadım" dedi.

Yorumlar (0)
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
banner30
banner29
banner5