english german arabic turkish

banner9

banner37

banner8

banner38

banner12

TDP: “Buyuran- Biat eden anlayışa karşıyız”

banner11

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC Meclisine yapacağı ziyarete yönelik Parti Meclisi tarafından alınan katılmama kararını detaylandırarak açıkladı.

KIBRIS 21.07.2021, 17:21 ALP ERMIYA
180
TDP: “Buyuran- Biat eden anlayışa karşıyız”
banner24

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC Meclisine yapacağı ziyarete yönelik Parti Meclisi tarafından alınan katılmama kararını detaylandırarak açıkladı.

Özellikle son yıllarda diyalog kurma fırsatı bile verilmeden; karşılıklı saygıya dayalı eşitler düzeyinde bir ilişki yerine, buyuran-biat eden bir anlayışın hakim kılınmak istenmesi, Kıbrıs Türk halkının iradesine, özgür ve özgün kimliğine yapılan müdahaleler başta olmak üzere, iddia edildiği gibi eşit egemen devlet yerine alt yönetim algısını güçlendirecek adımların atılması tespitinden hareketle, Meclis’te de tek taraflı konuşma yapılacağı bilgisinin alınması ve bu toprakların insanlarının hassasiyetlerinin dile getirilmesine fırsat verilmeyecek olması katılmama gerekçesi olarak belirtildi.

TDP açıklamasının tamamı şu şekilde:

 “Yıllar içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakan ya da Cumhurbaşkanları ülkemizi ziyaretlerinde Meclis Genel Kurulumuza hitap etmiş, partimiz ve vekilleri de her dönem bu toplantılara iştirak etmiş, ülkemizi ziyaret eden kardeş ülke yöneticilerini her zaman misafirperverlik ve nezaket ile karşılamışlardır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sırasında TDP milletvekillerinin meclis oturumuna katılmaması kararı alan partimizin, bu kararı almasına neden olan gelişmeler vardır;

 “BUYURAN-BİAT EDEN BİR ANLAYIŞ HAKİM KILINMAK İSTENMEKTEDİR”

“KKTC Kamu Yönetiminin üzerindeki etki, azınlık hükümeti döneminde yetki devrine dönüştü”

Azınlık hükümetinin görev yaptığı kısa dönemde bu açık ve net olarak ortaya çıkmış, şöyle ki bir okul duvarının yapımı bile artık protokollere konmaya, köy yollarının asfalt ihalesi bile Ankara’da çıkılmaya başlanmıştır.  

Kuzey Kıbrıs’ta artık neyin nereye yapılacağına Türkiye mevcut iktidarının karar verdiği, kendi ülkemizle ilgili alınan kararların bizi yönettiğini iddia edenler tarafından değil, Türkiye’deki mevcut iktidar ve onların buradaki temsilcileri tarafından açıklandığı bir dönem yaşanmaktadır..

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başlayan müdahaleler seçim sonrasında da devam etmiş, bir partinin kurultayına kadar müdahale edilerek kurultayın ertelenmesi sağlanmış, bakanların kimin olacağı da artık onaydan geçer duruma gelmiştir. Şunun altını özellikle çizmek isteriz ki, partilerin kurultaylarına yapılan müdahaleler sadece bizim tarafımızdan değil, bizzat o parti mensupları tarafından çeşitli söylemlerle ortaya konmuştur. 

Yapılan müdahaleler o kadar ileri boyuta taşınmıştır ki bunların bir sonucu olarak ortaya çıkan yapıda Meclis bile açılamaz ve kapatılamaz bir duruma düşürülmüştür.

Böylesi bir alt yönetim algısını pekiştirmeye yönelik anlayışı kabul etmememiz bir yana, buna ilk önce ‘2 ayrı egemen devletli çözümü savunan kesimlerin karşı çıkması gerektiğine inanmaktayız.  

Özetle; özellikle son yıllarda diyalog kurma fırsatı bile verilmeden; karşılıklı saygıya dayalı eşitler düzeyinde bir ilişki yerine, buyuran-biat eden bir anlayış hakim kılınmak istenmiştir.

Unutulmasın ki, demokrasilerde önemli olan halkın iradesidir ve yine unutulmasın ki vesayetin her türlüsüne şiddetle karşıyız.

“MEVCUT TÜRKİYE İKTİDARI, KIBRISLI TÜRKLERE BİR NEVİ SİYASİ AMBARGO UYGULUYOR”

Son dönemlerde yaşanan müdahalelerin yanı sıra yurttaşlarımızın Türkiye’ye alınmadığı bir dönemi de yaşamaya başladık. Önce 4. Cumhurbaşkanı Sn. Mustafa Akıncı’nın iletişim koordinatörü Ali Bizden, ardından da araştırmacı yazar Ahmet Cavit An Türkiye’ye alınmadı.

Yaşanan gelişmeler ortaya koymuştur ki, mevcut Türkiye iktidarının yurttaşlarımıza "ülkeye giriş yasağı" uyguladığı bir liste var. Böylece Kıbrıs Türkü'ne hakaret edercesine, KKTC pasaportunun tek geçerli olduğu limanlar da bizlere kapatılmış oldu. Bu noktada, Kıbrıslı Türklerin Türkiye Cumhuriyeti'nin mevcut iktidarının "siyasi ambargosu" altında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu kararın kimin tarafından hangi gerekçelerle alındığı mutlaka açıklanmalıdır.

“KIBRIS TÜRKÜ DEVRE DIŞI BIRAKILMAK İSTENMEKTEDİR”

Kıbrıs Türk halkı, iç konuların yanı sıra, hayati öneme sahip Kıbrıs sorunu bağlamında da devre dışı bırakılmaya çalışılmaktadır.

-         Crans Montana sonrası iki devlet diye ortaya çıkan formül, Kıbrıs Türk halkının bir iradesi sonucu değil, bir Türk Dışişleri projesi olarak ortaya çıkmıştır. Daha kötüsü bu projenin içtenlikle sonuç alınılacağı düşünülen değil, Türkiye’nin genel dış politikasında bir koz olarak şekillenmiş olduğu her gün daha da iyi görülmektedir.

-         Kıbrıs Tük halkının iradesi dışında oluşturulmaya çalışılan anlayışa uyum sağlamamız ve bu halkın zaten elinde bulunan kazanımları da kaybetmemiz bizden beklenemezdi.

-         Yıllar önce Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin birlikte ortaya koyduğu ve arkasında durduğu, hatta KKTC Kuruluş bildirgesi ile mühürlenen Federasyon tezinin, akşamdan sabaha bir kararla, başka hesaplar uğruna terkedilmesini kabul etmemiz mümkün değildir.

-         Bu noktadan sonra Türkiye mevcut iktidarı ile bürokrasisinin bu konuda farklı düşünenleri, başta da dönemin Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’yı sistematik olarak dışlama çabaları başlamış, bu yönde açık ve aleni müdahalelerde bulunulmuş, son tahlilde de geçtiğimiz haftalarda açıklanan rapor; yaşanan tüm müdahale, tehdit ve baskıları ortaya koymuştu. Bu noktada TDP olarak son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan müdahalelerin araştırılması amacıyla Meclis’e soru önergesi verdiğimizi yeniden hatırlatmak isteriz.

“MECLİS’TE DE DİYALOG YERİNE TEK TARAFLI KONUŞMA OLACAK”

Meclis Başkanlığından bize verilen bilgide, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis ziyaretinde tek taraflı ve diyalogdan uzak anlayışın olacağı net şekilde ortaya konmuştur.

TDP’nin Meclise katılmama kararı boykotun yanı sıra, bir de mesaj içermektedir. Kıbrıs Tük halkı iradesine saygı beklemektedir. Kıbrıs Türk halkı kendi özgün ve özgür yaşam biçimine karışılmasını istememektedir. Bu düşünceler ortadayken, daha önce belirttiğimiz gerekçelerin yanı sıra, karşılıklı görüşme, Kıbrıs Türk halkının görüş ve düşüncelerini, hassasiyetlerini aktarmaya fırsat verilmeyeceği bir ortamda olmanın bir anlamı yoktur.

Sn. Erdoğan tarafından Meclis’te yapacağı konuşmada Kıbrıs Türk halkını ve ülkenin geleceğini yakından ilgilendiren mesajlar verileceği de belirtilmektedir. Bu kararların ne olduğunun kimse tarafından bilinmemesi de ayrı bir tartışma konusudur.

“TEPKİMİZ VE MESAJIMIZ MEVCUT TÜRKİYE İKTİDARININ ANLAYIŞINADIR”

Bir noktaya özellikle dikkat çekmek isteriz; bizim ortaya koyduğumuz tutum Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahale eden, eşitler düzeyinde bir ilişki yerine buyuran- biat eden bir anlayışın hakim kılınmasını isteyen mevcut Türkiye iktidarınadır.

Türkiye sevgisi yüreklerde olan bir duygudur, bu da tarihten ve kültürel bağlardan gelen bir duygudur.

Ancak Kıbrıs Türk halkının iradesine, kendi özgün ve özgür kimliğine müdahale eden anlayışın, bir Cumhurbaşkanından çok bir siyasi partinin genel başkanı gibi hareket ettiği de çok açıktır. 

Tüm bu tespitlerin yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti’nin bize göre haklı olduğu durumlarda da destek vermekten geri durmadık. Örneğin Doğu Akdeniz’deki enerji denkleminin doğru kurulmadığını Türkiye’nin dışlanmasını yanlış bulduğumuzu defalarca dile getirdik. Türkiye’nin bölge ülkeleri arasında bozulan ilişkileri fırsat gören Rum tarafının ortaya çıkan boşluğu Türkiye karşıtlığı ve Kıbrıs Türk tarafını yok sayma temelinde anlaşmalar yaparak doldurmaya çalışmasını doğru bulmadığımızı, dahası bunların gerilimi tırmandırdığını da çeşitli platformlarda ifade ettik.

“TARİHİMİZ BOYUNCA DEMOKRASİDEN YANA OLDUK”

TDP olarak her zaman demokrasiden, insan hakları ve özgürlükten yana olduk. Darbe ile oluşturulan askeri yönetimlerden değil, her zaman seçilmiş sivil yönetimlerden yana taraf olduk. Bu bağlamda 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilmek istenilen darbeye de anında kaşı çıkarak Türkiye halkının seçtiği sivil yönetim ile halkının yanında olduk.

İşin özü; 19 Temmuz’da gerçekleştirilecek olan meclis birleşimine yönelik kararımız, boykot ve eylemin yanı sıra, alınması gereken ciddi bir de mesaj içermektedir. Her zaman vurguladığımız gibi kışkırtıcı, baskıcı ve ayrıştırıcı siyasetin uzun vadede bu coğrafyadaki hiçbir ülkeye yarar sağlamayacağı inancındayız. 

Bugüne kadar tüm yaşananların bizi getirdiği noktayı değerlendirdiğimizde gördüğümüz tablo Kıbrıslı Türklerin kurumsal yapısının çöktüğü, kimliğinin ve iradesinin zarar gördüğü, devletin işlevini yitirdiği ve Kıbrıslı Türkler ile Türkiye’nin arasındaki tarihi bağların dokusunun zedelendiğidir.

Dahası bu zararların geri dönüşünün olabileceği nokta da geçilmek üzeredir. Bu yaklaşımlardan geri dönülmezse Kıbrıslı Türklerin bırakın dünya ile rekabet edebilme, dünya içerisinde var olabilme şansı da berhava edilecektir.

Tüm bu yaşananların ışığında, Toplumcu Demokrasi Partisi, günün sonunda herkesin zararlı çıkacağı bu yaklaşımların seyircisi olmayacağını ve Sn. Erdoğan’ın meclis ziyaretine katılmamakla verdiği mesajın da doğru algılanması halinde, tüm tarafların yararına olacağına inanmaktadır.

Yorumlar (0)
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Kayserispor 34 40
13. Ankaragücü 35 39
14. Samsunspor 34 39
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 35 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
banner30
banner29
banner5