english german arabic turkish

banner20

banner37

banner19

banner38

banner12

Kovid-19 aşısıyla ilgili yanıtı en çok merak edilen 14 soru

banner11

Çiçek, çocuk felci, difteri gibi salgın hastalıkların aşılar sayesinde dünyada azaldığını söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, aşıların insanlık tarihinde pek çok hastalığın sonlandırılmasında etkili silahlar olduğunu ifade ederek Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan Kovid-19 aşısıyla ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi.

SAĞLIK 20.01.2021, 10:32
40
Kovid-19 aşısıyla ilgili yanıtı en çok merak edilen 14 soru
banner24

Kovid-19 için henüz bilinen etkili bir tedavi yöntemi olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Dilek Arman, “Şu anda da dünyanın hali, bize aşıdan başka bir çıkış yolumuzun olmadığını gösteriyor. Bulaşın önlenmesi için çeşitli toplumsal önlemler alınsa da yayılımın önüne geçilemiyor. Özellikle virüsün son dönemdeki ‘mutant suş’unun (değişim gösteren türünün) de ortaya çıkmasıyla, tüm dünyada çok katı önlemler alan ülkelerde de dâhil olmak üzere, salgın yayılmaya devam ediyor. Bu durum bize gösteriyor ki, aşıdan başka bu salgının sonlandırılmasını sağlayabilecek bir koşul şu an için söz konusu değil” diye konuştu.

Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler’den Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, Kovid-19 aşısı hakkında çok merak edilen soruları yanıtladı.

ANTİKORLARIN VÜCUTTA KALIŞ SÜRESİ 3 AY CİVARINDA

“Koronavirüsü ayakta fark etmeden geçirirken aşı olursam, hastalığım daha mı ağır geçer; neden?” sorusunun yanıtına Prof. Dr. Arman, “Sinovac aşısı aslında bildiğimiz teknolojiyle üretilen bir aşı (inaktif aşı) olduğu için geçmiş bilgilerimizden yararlanarak şunu söyleyebiliriz; aktif Kovid-19 hastalığına sahip kişi hastalığı belirtisiz atlatıyorsa, aşı olmasının hastalığın hafif geçirilmesine katkısı olabilir. Bunu dışında aşının kişiye herhangi bir kötü etkisi olacağını beklemiyoruz” diyerek cevap verdi.

“Koronavirüs enfeksiyonu geçirdikten sonra aşı olmak için ne kadar süre beklemesi gerekir?” sorusuna ise Arman, “Koronavirüs geçiren kişilerin yüzde 5-10’unda hiç antikor oluşmuyor. Burada tabi ki antikorun niteliği ve hücresel bağışıklık yanıtı gibi başka detaylar da var ama bunların bir kısmı hakkında henüz bilgilerimiz tam değil. Ama şu ana kadarki deneyimlerimize göre antikor oluşturmayan kişiler, hastalığın hemen arkasından aşılanabilir. Antikorların kalıcılığı konusunda ortalama 6 aya kadar bir beklenti söz konusu ancak pek çok uygulamada gözlemlediğim kadarıyla antikorların vücutta kalma süresi ortalama 3 ay civarında oluyor. Hastalığı atlatan kişilerin eğer antikor oluşturup oluşturmadığına baktırma şansları yoksa kabaca 3 ay sonra aşılanmalarının uygun olacağı düşüncesindeyim. Koşullar antikor baktırmak için uygunsa aralıklarla antikor kontrolü yaptırılması faydalı olacaktır” diye konuştu.

AŞI SONRASI UYKU VE BESLENME DÜZENİNE DİKKAT EDİN

Vatandaşın aşı olduktan sonra neler yapması gerektiğiyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Arman, “Mümkün olduğu kadar günlük yaşam değişiklikleri yapmamak, immun sistemi sağlam tutacak davranış modellerini sürdürmek en doğrusu. Uykumuza dikkat edelim, dengeli beslenelim, bu dönemde protein eksiği olmasın. Antikorun gelişme süresi normalde 7-10 günden itibaren başlar ama bu hastalıkta 3 hafta gibi bir süreye tekabül ediyor. Bu nedenle her zaman dikkat edilmesi gereken temizlik, maske ve mesafe kurallarına aşı döneminde biraz daha titizlikle uymak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

BİRİNCİ DOZDA ALERJİK REAKSİYON YAŞAYAN İKİNCİ DOZU OLMAMALI

Aşının yan etkileri ve hangi yan etkiler sonucunda hastaneye gidilmesi gerektiği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dilek Arman, sözlerine şöyle devam etti:

“İnaktif aşılar özellikle yan etki profili açısından en güvenli aşılardır diyebiliriz. Bu anlamda baktığımızda aşıdan yan etki nedeni ile çekinmeyi gerektirecek bir durum yok. Grip aşısı yumurta proteininde üretildiği için herkesin aklında ‘Yumurta alerjisi olanlar Kovid-19 aşısı olabilir mi’ sorusu var. Ancak Sinovac aşısı yumurtadan üretilmiyor. Dolayısıyla, bunun yumurta alerjisiyle bir ilgisi yok. Bildiğimiz kadarıyla inaktif aşılarda özellikle ‘alerji riski’ diye bildirebileceğimiz bir durum yok ama özellikle hastalığı geçirmiş kişilerde yani antikoru pozitif olanlarda (çünkü çalışmalar bunları kapsamadı) nasıl davranacağını bilmiyoruz. Bu yüzden bütün aşılarda olduğu gibi, kişilerin aşılar uygulandıktan sonra 30 dakika süre ile gözlemde olması gerekiyor. Çok yüksek oranda yan etki olmasını beklemiyoruz. İnaktif aşılar yan etkileri açısından oldukça güvenilirdir. Dolayısıyla sadece şu şekilde bir önlem olabilir: Şu anda birinci doz aşılar yapılıyor, bu sırada alerjik bir reaksiyon gelişen kimse olursa, ikinci dozu yaptırmaması önerilebilir. Aşının içinde çok düşük miktarda alüminyum vardır. Alüminyum, çok fazla alerji riski yüksek olan bir ajan değildir. Dolayısıyla bu anlamda sadece lokal reaksiyonlar beklenebilir. Her aşıda olabilen, aşının yapıldığı yerde ağrı, ısı artışı, şişlik, bazen halsizlik, baş ağrısı, ateş gibi yan etkiler de Faz 3 çalışmalarında bildirilen belirtiler arasındadır. Genellikle bu belirtiler kısa süreli olarak gelişir ve geçer. Hastaneye gitmeyi gerektirecek kadar şiddetli yan etkiler değillerdir.”

GEBELER VE KEMOTERAPİ ALANLARA İSTEĞE BAĞLI UYGULANABİLİR

Kimlerin aşı olması, kimlerin kesinlikle aşı olmaması gerektiği hakkında konuşan Arman, “İnaktif aşılar gebe ve ‘immün suprese’ (bağışıklığı baskılanmış) dediğimiz kanserli, kemoterapi alan hastalar veya HIV pozitif olanlar da dahil herkeste güvenle uygulanabilir aşı kategorisindedir. Ancak inaktif koronavirüs aşısı için yapılan çalışmalarda bu gruplar yer almadı. Risk gruplarından özellikle sağlık çalışanları ve 65 yaş üzeri kronik hastalığı olanlar için aşı olmayı öneririz. Risk grupları ile birlikte yaşayan/ bakım verenlerin de aşılanması influenza gibi solunum yolu ile bulaşan diğer enfeksiyonlar için aşılanmada ön sırada önerilen gruplardır. Ama şu anda aşı olmanın bulaştırıcılığı engelleyip engellemediğini bilmiyoruz; bu nedenle bu grubu hemen dâhil edemeyiz. Yine de ilk planda mutlaka aşılanması gerekenler kişilerdir.  Gebeler ve emziren anneler için aşı konusu şu anda için bir soru işareti çünkü çalışmada yer almıyor. Sağlık Bakanlığı’nın bizlere gönderdiği uygulama talimatında “Bu kişiler için risk yarar-zarar analizine göre karar verilmelidir” diyor. Bu kişiler eğer sağlık çalışanıysa ve çalışmaları gerekiyorsa, ben aşılanabilirler düşüncesindeyim. Ama riski olmayan, toplumda yaşayan ve çalışmayan bir gebenin aşı olmasındansa; izolasyon kurallarına dikkat etmesi, sosyal mesafe, maske ve el hijyeni uygulamalarını dikkatle uygulaması çok daha güvenli olacaktır” diye konuştu.

AŞI OLAN KİŞİ VİRÜSÜ ETRAFINA BULAŞTIRMAZ

Merak edilen sorulardan biri olan, “Kovid-19 aşısı olan bir kişinin virüs bulaştırma ihtimali var mı? Solunum yoluyla olmasa da temas yoluyla böyle bir risk oluşturur mu?” sorusuyla ilgili Arman, aşı olan kişinin virüsü etrafına bulaştırmayacağına dikkat ederek, şöyle konuştu:

“Aslında Kovid-19 aşısı olan kişinin virüsü bulaştırması beklediğimiz bir durum değil. Normalde koronavirüs bildiğimiz gibi solunum yoluyla bulaşıyor. Üst solunum yolundan alınıyor ve alt sonum yoluna ulaşıyor. Oysa biz aşıyı hem inaktive aşı olarak hem de virüsün normal vücuda girdiği yol dışında başka bir yerden (koldan) uyguluyoruz. Dolayısıyla, böyle bir durum olması beklenmiyor. Söylediğimiz grip benzeri yan etkiler de belki o inaktive virüse reaksiyon sonucunda gelişen durumlar ama çok yaygın görülmediğini biliyoruz. Bulaştıracak bir yer yok. Bir başka ifadeyle, aşıyla koronavirüsü biz solunum yolundan almıyoruz ki, solunum yolundan geri dışarıya çıkaralım. Dolayısıyla, giriş yolu farklı olduğu için virüsü vücudumuzun dışına çıkartıp da bulaştırabileceğimiz bir çıkış yolu yok. Bu yüzden de kastan enjeksiyonla verilen virüsün solunum yolundan gelip de elimize, burnumuza bulaşma olasılığı söz konusu değil. O yüzden aşı yapılan kişinin etrafına temas yoluyla da virüsü bulaştırma olasılığı yok.” 

AŞI OLDUKTAN SONRA KORONAVİRÜS OLUNMAYACAĞININ GARANTİSİ YOK

“Aşı olduktan sonra yine de koronavirüse yakalanabilir miyiz?” sorusunda da Prof. Dr. Arman, “Aşı olduktan sonra Kovid-19 olmayacağımızın garantisi yok. Koronavirüse yakalanabiliriz. Eğer koronavirüse yakalanırsak, o zaman etrafımıza bulaştırmamız söz konusu olabilir. Başta da söylediğim gibi, aşı enfeksiyonun ağır geçirilmesine karşı çok daha yüksek oranda koruyucu oluyor. Tabi ki hastalığın geçirilmesine karşı koruyuculuğunu da bekliyoruz ve istiyoruz. Ama yüzde 100 değil bu oran. Hiçbir aşı için yüzde 100 koruma söz konusu değildir zaten” ifadelerini kullandı.

GRİP VE ZATÜRRE AŞISI OLANLAR EN AZ 15 GÜN BEKLEMELİ

Prof. Dr. Arman, “Grip aşısı olan kişinin Kovid-19 aşısı olmak için ne kadar süre beklemesi gerekir? Zatürre aşısı olan Kovid-19 aşısı da olabilir mi? Aradan ne kadar süre geçmeli?” sorusuna, “Aslına bakarsanız bunların hepsi inaktif aşı gurubunda dolayısıyla standart bilgilere göre aralarında süre bırakmaya gerek yok. Ama bu yeni bir aşı olduğu için grip ve zatürre gibi inaktif aşılarla arada 15 gün bırakılması öneriliyor. Eğer kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği gibi canlı aşılar yaptırıldı ise bu durumda da aşılar arasında 1 ay süre bırakılması öneriliyor” cevabını verdi.

ATEŞLİ HASTALIK GEÇİRİYORSANIZ AŞIYI ERTELEYİN!

Aktif grip veya başka bir enfeksiyonu olanların aşıyı olup olmamasıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Arman, “Akut ateşli hastalık sırasında hiçbir zaman aşı yapmak istemeyiz. Bu doğru bir uygulama olmaz. Kovid-19 aşısı için de akut ateşli hastalık geçirildikten sonra aşı yapılmalı ki immün yanıt iyi olsun” dedi.

METAL ALERJİSİ OLAN AŞI OLMAMALI MI?

Metal alerjisi olanların aşı olmasıyla ilgili konuşan Prof. Dr. Arman, “Çeşitli metallerle ciltte oluşan reaksiyonlarının “metal alerjisi” olarak tanımlandığını düşünüyorum. Ancak bu aşının kontrendikasyonları (olumsuz durumlara yol açabilecek yan etkileri) arasında metal alerjisi gibi bir tanımlama yer almıyor” diye konuştu.

BANYO YAPMAK SADECE LOKAL REAKSİYONU ARTIRABİLİR

Prof. Dr. Dilek Arman, “Aşı olunan gün banyo yapılmamalı önerisine uymak doğru mu?” sorusuna ise “Aşıdan sonra duş alınmaması, kişilerin mantık yolu ile oluşturdukları bir önlem olsa gerek. Aşı sonrasında aşırı sıcak duş almak, sadece lokal reaksiyon riskini artırabilir. Ancak bunun dışında, “Herhangi bir aşı sonrası duş alınmaz” diye bilimsel bir bilgi yok. Çünkü aşı uygulaması sonrasında cilt açıklığı hızla kapanıyor, buradan vücuda mikrop girmesini beklemiyoruz” yanıtını verdi.

Vatandaşın merak ettiği “Korona aşısı ne kadar süre koruyucu? Aşı yapıldıktan sonra vücudumuzda neler oluyor? Kaç gün sonra antikor gelişmeye başlar?” sorusunu ise Arman, “Korona aşısı için bağışıklığın ne kadar süreceği sorusunun yanıtını bilmiyoruz. Şu an henüz izleme evresindeyiz. Aşıların faz 3 çalışmasına katılan bireyler uzun süreli izlemde, ayrıca kitle aşılamaları sonrasında daha net sonuçlar elde edilecektir” diyerek cevapladı.

ÇİN’DE SALGIN BÜYÜK OLMADIĞI İÇİN AŞILAMAYA GEÇİLMEDİ

Bir başka merak edilen soru olan Sinovac aşısının Çin’de neden uygulanmadığıyla ilgili olarak Prof. Dr. Arman, şunları söyledi:

“Aşıdan yan etki nedeni ile çekinmeyi gerektirecek bir durum yok. Sinovac aşısının dünyadaki kabulünü geciktiren en önemli faktör, faz 3 çalışma sonuçlarının tam olarak yayınlanmış hale gelmemiş olmasıdır. Bu anlamda toplumda ‘Sinovac aşısı Çin’de bile uygulanmıyor, biz neden uyguluyoruz?’ gibi sorular da sorulabiliyor. Çünkü Çin’de bizdeki gibi büyük bir salgın yok. Yani Çin, son dönemde ülke dışından gelenlerle birlikte 100’lü sayılarla ifade edilecek vaka sayılarına ulaştıysa bile, bizim gibi acilen salgını sonlandırmak üzere bir silah gereksiniminde değil. Ama Çin’de de şu an bilindiği kadarıyla üretilen ve çalışması devam eden 4 aşı var. Bunların 4’ü de inaktif aşı diyebiliriz. Bizim ülkemizde de bilindiği gibi 17 adet aşı çalışması sürüyor. Bu aşıların bazılarının faz 1 ve faz 2 aşamaları tamamlanmış durumda, faz 3 hazırlıkları ise yapılıyor. Bu anlamda ülkemizde de çeşitli kurumlar tarafından aşı üretimine hazırlık gerçekleştiriliyor. İlerleyen günlerde muhtemelen ülkemiz de çok önemli sayıda aşıya erişim şansını sağlayabilecek.”

AŞIDAN DOLAYI YAŞANILACAK KÖTÜ BİR DURUM YOK

Prof. Dr. Arman,  “Aşı olduktan aylar veya yıllar geçtikten sonra vücudumuzu olumsuz etkileyecek bir madde olabilir mi aşının içinde?” sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı:

“İnaktif aşılar için bunu söylemek hiç doğru değil. Bu aşıdan başımıza gelecek bir kötü durum yok.  Yeni bir aşı olması nedeniyle öngörülemeyen bazı yan etkiler tabi ki çıkabilir. Dünyadaki her yeni bilimsel tedavi ve uygulama için aynı durum geçerli. Nihayet çıktı diye çok sevineceğimiz ilaçlar için de bu durum söz konusu olabilir. Ancak salgının aciliyeti ortada. Yine de bu demek değil ki aşılar araştırma çalışmaları tamamlanmadan piyasaya çıkarıldı. Hayır, bütün çalışmalar yapıldı ama yapılırken faz 1’in erken sonuçları elde edilirken faz 2’ye başlandı, daha sonra faz 2’nin erken çalışmaları elde edilirken faz 3’e başlandı. Yani normalde aylara, hatta yıllara yayılan çalışma süreleri birbirinin üzerine eklenerek; çok daha bir yoğun şekilde, daha fazla personel, daha fazla iş gücü ve daha fazla yatırım ortaya konarak daha hızlı bir şekilde gerçekleştirildi. Dolayısıyla, yaygın uygulamada da bazı beklemediğimiz sonuçlar çıkabilir. Ancak bunlar asla aşıdan vazgeçmek için neden değildir. Şuanda dünyada ve Türkiye’de hiçbir koronavirüs aşısının yan etki sıklığı; Kovid-19 nedeni ile yaşanan ölüm sayıları ile kıyaslanabilecek kadar yüksek değil. Dolayısıyla, insanlar aşılanmamaları halinde koronavirüs enfeksiyonuna yakalandıkları zaman daha kötü sonuçlarla karşılaşacaklardır.”

Yorumlar (0)
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14
banner30
banner29
banner5