english german arabic turkish

banner20

banner37

banner19

banner38

banner12

Türkiye 3'üncü aşısına kavuşuyor, anlaşmayı sağlayan firmanın sahibi detayları anlattı

banner11

Sputnik V aşısının Türkiye’deki üretimi için düğmeye basıldı. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın “50 milyon doz aşı için anlaşma yaptık” diyerek, müjdesini verdiği Rus Gamelya Enstitüsü tarafından geliştirilen aşının önce bizzat bakanlık tarafından alımı yapılacak. Daha sonra da teknoloji transferi gerçekleştirilerek,Türkiye’de üretimine başlanacak. Aşıyı, Türkiye’ de üretebilmek için Sağlık Bakanlığı ile yaklaşık 10 aydır Rusya Yatırım Fonu (RDIF) yetkilileriyle yoğun bir bürokrasi trafiği yürüten Viscoran A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, süreci ilk kez anlattı.

SAĞLIK 29.04.2021, 10:52
19
Türkiye 3'üncü aşısına kavuşuyor, anlaşmayı sağlayan firmanın sahibi detayları anlattı
banner24

Türkiye, Sinovac ve Pfizer-Biontech aşılarının ardından, üçüncü anlaşmasını Rusya ile yaptı. Koronavirüse karşı dünyada ilk tescil edilmiş aşı olan ve şu ana kadar 61 ülkede acil kullanım onayı alan Sputnik V  aşısının Türkiye’ye getirilmesi ile üretiminin yapılabilmesi için süreç tamamlandı. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, ilk etapta 50 milyon doz aşı için anlaşma yapıldığını açıklayarak ilk müjdeyi verdi. 50 milyon doz aşı Sağlık Bakanlığı tarafından bizzat getirilecek, ardından da üretimi tamamen Cinnagen İlaç Firması'nın Çerkezköy'deki Avrupa standartlarındaki GMP tesislerinde üretilecek. Aşının Türkiye’de üretilebilmesi için Rus Gamelya Enstitüsü ve Rusya Yatırım Fonu (RDIF) yetkilileri ile geçtiğimiz yılın Nisan ayından bu yana görüşmeler yürüten, Ağustos ayında da anlaşma sağlayan Viscoran A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran önemli açıklamalarda bulundu.

"15 BİN SAYFAYA YAKIN BELGE İNCELENDİ"

Rus aşısının önümüzdeki günlerde teknoloji transferinin tamamlanacağını ve Türkiye’deki üretimine başlanacağını söyleyen Oran, “Bu aşıyı Türkiye’ye kazandırmak için onlarca kişilik ekiplerimizle aylarca gece gündüz mesai harcadık. İlaç sektöründeki 21 yıllık tecrübemizle RDIF ile görüşmelere başladık. Onlar da bizi aylarca araştırdı, bu aşı Türkiye’ye bir günde kazandırılmadı. 15 bin sayfaya yakın literatür, ruhsatlandırma süreciyle ilgili belgeler, Rusça-İngilizce yazışmalar didik didik incelendi, tercüme edildi, okundu ve bakanlığımıza sunuldu. Sağlık Bakanlığımızın büyük desteği ve TİTCK ekiplerinin de titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucu RDIF, aşının ülkemizdeki üretimi için gerekli tüm koşulları sağladığımıza kanaat getirerek, Türkiye ile iş birliği yapmayı kabul etti. Ayrıca Türkiye Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililerimiz de aşının Rusya’da geliştirilen laboratuvar ve tesislerini bizzat inceleyerek, Avrupa standartlarına uygun GMP üretimi yapıldığına dair onay verdi. Aşının Türkiye’de ekstra olarak TİTCK tarafından toksikoloji testleri istendi ve firmamız bunu akredite bir kurumda yaptırdı. Sonuçları olumlu çıkınca Acil Kullanım Onayı’na sunuldu. Öncelik Türkiye’nin ihtiyacı. O sağlandıktan sonra bölge ülkelere de ihracat söz konusu olabilir. Şu an Rusya dışında 10 ülkede daha bu aşının üretimi yapılıyor. Türkiye, üretimin yapılacağı 12’nci ülke olacak” dedi.

"TEKNOLOJİ TRANSFERİ SÜREÇLERİ 3-4 AY SÜRDÜ"

Öztürk Oran, anlaşmanın aylar önce yapılmasına rağmen teknoloji transferi ve üretim aşamasına gelinmesinin neden bu kadar uzun sürdüğünü ise şu şekilde özetledi:

“Temmuz ayında belli bir noktaya gelmişti görüşmelerimiz. 16 Ağustos'ta imzaya döktük. Biz Rusya’nın Direkt Yatırım Fonu ile Türkiye olarak birlikte üretme protokolünü yaptık. Ondan sonra (bürokratik) süreçler başladı. Bunun nerede üretileceği konusu ilk adımdı. Bizim kendi üretim tesislerimiz de vardı ama bu aşıyı üretmeye yeterli değildi. Türkiye'de başka tesislerde bunu yapabilir miyiz, bunun araştırmalarına giriştik. Maalesef o zamanlar bir iki tesis vardı ama onlar da yeterli düzeyde değildi. Dünyada da çok yeni bir olaydı bu. Türkiye’de de neredeyse hiçbir tesisin altyapısı aşı üretmeye yeterli değildi. Altyapısı üretime en yakın olan firmalarla görüşmelere başladık. Daha sonra onları Ruslarla da görüştürdük. Geldiğimiz noktada iki firma şu anda kapasiteyi büyütmek için hazır. Bir firmayla da teknoloji transferini başlattık. Sadece 3-4 ay, bu teknoloji transferi için gerek Rusya'dan gelen ekipler gerek buradan giden ekiplerin karşılıklı görüşmeleri, denetimleri, raporlamaları ile geçti.”

“SAĞLIK BAKANLIĞIMIZ AŞI KONUSUNDA ÇOK TİTİZ BİR SÜREÇ YÜRÜTTÜ”

Sağlık Bakanlığı’nın da aşı ile ilgili konularda çok titiz bir süreç yürüttüğüne işaret eden Oran, “Bakanlığımızın bu konudaki prensipleri gerçekten dünyaya örnek olacak düzeyde. Aşı her ne kadar Rusya’da tüm incelemeleri yapılmış, Faz 3 çalışmaları bitirilmiş, hatta insanlara uygulanmaya başlanmış olsa da Türkiye’de de aşının toksikoloji testlerini yaptırmak zorundasınız. Bizim de ülkemizin mevzuatına göre toksikoloji testlerini yaptırmamız gerekiyordu. Toksikoloji testlerinin raporları da olumlu çıkınca, teknoloji transferi sürecini fiili olarak başlattık. Acil Kullanım Onayı için ise aşının Rusya’da geliştirildiği ve üretildiği tesisleri Türkiye yetkilileri denetledi. Bu aşıyı geliştiren Rusya'daki Gamelya Enstitüsü’nün müthiş bir üretim tesisi var zaten. Türkiye'den yetkililer, oranın Avrupa standartlarında GMP sertifikasyonuna uygun şekilde üretim yapabileceğine dair kendileri incelemelerde bulundu ve onay belgesi verildi. Bu belge verilmese, yine bu teknoloji transferi gerçekleşemezdi. Bu çok önemliydi. Çünkü Türkiye çok titiz davranıyor ve şart koşuyor. GMP standartlarına uygun olup olmadığının denetlemesi lazımdı. Bu bürokratik süreçleri bitirmeden, aşının burada üretilmesi söz konusu olamazdı. Ama artık Türkiye'de üretim yapabilecek konuma geldik” dedi.

“SPUTNİK V, TÜM SÜREÇLERDEN YÜZÜNÜN AKIYLA GEÇTİ”

Türkiye’yi sağlık alanında Avrupa standartlarının bile üstünde gördüğünü vurgulayan Öztürk Oran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakanlığımız bu konuda çok titiz davrandı. Biz de bunu saygıyla karşıladık, çünkü neticede insanlara bir aşı yapılacak. Zarar vermek değil, onların sağlığı için uğraşıyorsunuz. Bu aşı bu süreçlerin hepsinden yüzünün akıyla geçti. Dünyada da bugüne kadar Rusya dışında 61 ülkede ruhsat aldı. Bunların 3 tanesi Avrupa Birliği ülkesi. Yaklaşık 3 milyarlık nüfusa hitap eden bir coğrafyadan bahsediyoruz. Türkiye de inşallah bu aşıyı ruhsatlandıran 62’nci ülke olacak.”

“SADECE BANKACI DEĞİLİM SAĞLIK SEKTÖRÜNDE 21 YILLIK TECRÜBEMİZ VAR”

Aynı zamanda Vakıf Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi olan Öztürk Oran, yıllardır sağlık sektöründe de yer aldığına işaret ederek “Ben sadece bir bankacı değilim. 42 yaşımda genel müdür yardımcılığından emekli oldum ve 1998 yılından sonra da sağlık sektörüne girdim. Bankacılığım da devam ediyor, ama bankadaki görevim sabit bir görev değil. 21 yılı aşkın bir süredir sağlık sektörünün içindeyiz. Hem pazarlama firması hem ilaç üretim fabrikamız var. Diğer taraftan da birçok sivil toplum kuruluşlarında da görevlerim var. Maaş olarak sadece Katılım Bankası’ndan maaş alıyorum, onun dışındakilerin hepsi gönüllülük üzerine yapılan görevler. STK olduğu için zaten herhangi bir maddi geliriniz olamaz. Sağlık sektörü her daim bizim için çok önemliydi. Bu pandemi döneminde ise biz ne yapabiliriz diye ortaya çıktık. Bu virüsü ancak aşıyla yok edebilirsiniz. Daha salgının başında bu yönde girişimlere başladık” dedi.

“BU İŞ BİR GÜNDE OLMADI, RUSLAR DA BİZİ ARAŞTIRDI”

Rus yetkililer ile bir günde masaya oturmadıklarının da altını çizen Oran, süreçte yaşadıkları zorlukları ise şöyle anlattı:

“Onlar da bizi araştırdılar. Öyle hemen getirip, aşıyı bize teslim etmediler. Biz Ruslarla anlaşma yaptıktan sonra da buradaki çalışmalar başladı. Bu çalışmalar hiç de kolay süreçler değildi. Her bir aşamada onlarca dosya oluşturuyorsunuz, müracaat yapıyorsunuz, görüşmeler yapıyorsunuz, Rusya'ya gidiliyor, ekip buraya geliyor, Sağlık Bakanlığı ile ilgili çalışmalar yapıyorsunuz, bütün regülasyonları tamamlıyorsunuz, buradaki yetkililerle görüşüyorsunuz, Bilim Kurulu Üyeleri ile görüşüyorsunuz, onların hepsi bir zaman aldı. Öyle getirdiler aşıyı bize bir günde verdiler şeklinde bir durum yok. Hemen bunu burada üreteceğiz diye bir şey yok. Çok zor bir süreçti. Türkiye bu işte çok yeni, dünya bu işte çok yeni. Çok yoğun bir çalışmayla, ekibimizle birlikte süreci yürüttük. Çok şükür sonuna da getirdik. Amacımız, bu milletin bir ferdinin bile bu virüs yüzünden zarar görmemesiydi.”

“ÖNCELİK TÜRKİYE, DAHA SONRA İHRACAT DÜŞÜNÜLEBİLİR”

Sputnik V aşısının teknolojisi Rusya’dan alınsa da üretiminin ülkemizde yapılacak olmasıyla bir anlamda yerlileşeceğini de belirten Öztürk Oran, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Sağlık Bakanlığımız aşıyı Ruslar’dan alıyor şimdilik evet ama, aynı zamanda bu aşı burada üretilecek ve bir anlamda yerlileşecek. Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak birinci önceliğimiz. Eğer Türkiye'nin ihtiyacından fazla üretim yapılırsa da bunu çevre ülkelere buradan ihraç etmek mümkün olabilecek. Bu aşı Rusya dışında 10 ülkede daha üretiliyor. Örneğin Çin ve Brezilya’da. Ülkeler arası bu işi organize etmek hiç kolay olmuyor. Her iki taraf açısından da böyle. Süreçte yoğun bir bürokrasi işlediği için devreye ancak özel sektörün girmesi ile bu işler hız kazanabiliyor, proaktif oluyor. Biz yeri geldi gece ikide, üçte, bazı günler 24 saat görüşmeler yaptık. Bunu her iki taraf için de kamu ile yapmak çok zor. Rus ekip buraya üç kez geldi. Üretim yapılacak fabrikayı bizzat incelediler. Ondan önce de zaten 70'in üzerinde Zoom toplantıları yapıldı. Daha evvel anlaşma yapılmıştı, doğrudur. Ama teknoloji transferi için süreçlerin sağlıklı yürütülmesi, toksikoloji testlerinin tamamlanması, Rusya'nın tesislerinin aşıya uygun olup olmadığının onayı, bunlar gerçekleşmeseydi aşının Türkiye'de üretilme şansı yoktu. Olması da doğru olmazdı. Çünkü insan sağlığı ile ilgili bir konu bu. Son derece hassas bir konu.”

Yorumlar (0)
banner28
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
banner30
banner29
banner5