english german arabic turkish

banner9

banner37

banner8

banner38

banner12

Nedeni bilinmeyen ağır Kovid vakalarının şifresi “lektin proteini”nde olabilir

banner11

RİSK  grubunda veya altta yatan hastalığı olmadığı halde Kovid-19’u ağır geçiren ya da hastalıktan yaşamını yitirenlerin çocuklarında da hastalığın ağır seyretme riski olabilir. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmaya göre

SAĞLIK 01.03.2021, 09:37 01.03.2021, 19:17
45
Nedeni bilinmeyen ağır Kovid vakalarının şifresi “lektin proteini”nde olabilir
banner24

RİSK  grubunda veya altta yatan hastalığı olmadığı halde Kovid-19’u ağır geçiren ya da hastalıktan yaşamını yitirenlerin çocuklarında da hastalığın ağır seyretme riski olabilir. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmaya göre, bu kişilerin vücudunda, virüs ya da bakterileri yok etmek üzere bağışıklık sisteminin savaşçı hücreleri harekete geçirmesini sağlayan “lektin proteini”nin çok az miktarda olduğu veya hiç üretilmediği ortaya çıktı. Dekan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Nitekim geçtiğimiz günlerde hastalığı çok ağır geçiren bir aileden baba ve üç çocuğuna tarama yaptık. Aynı genetik eksikliği onlarda da tespit ettik” dedi.

Benzer özelliklere sahip olduğu halde koronavirüs enfeksiyonunun bazı hastalarda çok ağır bazılarında ise neden daha hafif geçirildiğiyle ilgili araştırmalara bir yenisi de İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışmayla eklendi. 284’ü Kovid hastası, 100’ü sağlıklı kontrol grubu olmak üzere, 384 kişinin dahil edildiği çalışmada, vücudun virüs ya da bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmasında “makrofaj hücreleri” adı verilen savaşçı bağışıklık hücrelerini harekete geçiren mekanizmalardan, “mannoz bağlayıcı lektin proteini” düzeyleri incelendi. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, geçtiğimiz Ocak ayında “Infection, Genetics and Evolution” adlı uluslararası bir tıp dergisinde de yayınlanan çalışma hakkında Demirören Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tükek, baba ve iki çocuğunun hastalığı ağır geçiren bir baba ve iki çocuğu ile henüz hastalığa yakalanmayan diğer çocuğuna yaptıkları taramada, anne hariç tüm aile bireylerinde genetik olarak bu prıtein eksikliğini tespit ettiklerini söyledi ve “Eksik olan bu prıtein sentetik olarak üretilip tedavide kullanıma girene kada en azından bu kişilerin hastalığı ağır geçireceği öngörülerek daha iyi korunması sağlanabilir” dedi.

“BAKTERİ VE VİRÜSLERİ HÜCEREDEN UZAK TUTUYOR”

Bağışıklık sisteminin, herhangi bir enfeksiyon karşısında harekete geçen doğal bir immün yanıt oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Tükek, “Bu doğal sistem içerisinde bazı hücreler var. Savunma sistemini oluşturan hücrelerimizin virüs ya da bakterilerle mücadele etmesi için bazı sistemler var. Onlara yardımcı mekanizmalardan bir tanesi de ‘mannoz bağlayıcı lektin’ yolağı dediğimiz bir yol. Mannoz bir şeker, bakteri ve virüslerin hücre duvarında bulunuyor. Lektin de insanda karaciğerde sentezlenen ve bakteri veya virüsün yüzeyinde bulunan mannoz şekerini bağlayarak vücutta bulunan ‘makrofaj’ dediğimiz savaşçı hücrelerimizi aktif hale getiren bir protein. Aktif hale gelen bu büyük savaşçı hücreler, virüs ve bakterilerle mücadele etmeye başlıyor. Vücudun bunlarla savaşabilmesi için bu yolağın iyi çalışıyor olması lazım. Yani bu lektin proteininin hücrede yeterince sentezlenmesi ve vücutta belli bir seviyede olması gerekiyor” dedi.

“AİLEDE BİR KİŞİ AĞIR GEÇİRDİYSE DİĞERLERİ DE TARANMALI”

Kovid-19 salgını sırasında hastalığı ağır geçirenlerin diğer aile bireylerinde de benzer süreçler yaşanmasının dikkatlerini çektiğini anlatan Prof. Dr. Tükek, bunun üzerine bu yönde bir çalışma dizayn ettiklerini anlatarak şu bilgileri verdi: “Bu, neden olabilir diye düşünüp daha önce yoğun bakıma yatmış, hastalığı ağır geçirmiş ve hafif geçirmiş insanları taradık. Bu kişilerde mannoz bağlayıcı lektin yolunun problemli olduğunu ve protein sentezinin çok az olduğunu, özellikle de hastalığı yoğun bakımda geçiren kişilerde bu proteininin sentezlenmediğini, hatta vücutta hiç bulunmadığını farkettik. Bunun üzerine bir araştırma yaptık ve sonuçlarını da uluslararası bir dergide yayınladık. Geçtiğimiz günlerde bir genç, babasının hastalığı çok ağır geçirdiğini, kendisinin de çok ağır geçirdiğini söyleyerek bize başvurdu. Tüm aileyi bu yönden inceledik ve taramalarda babanın hiç protein üretmediğini, annenin tamamen sağlıklı olduğunu, ama üç kardeşin de defektif protein ürettiklerini fark ettik.”

“BABA VE İKİ OCUK AĞIR GEÇİRMİŞTİ VE PROTEİN EKSİKLİĞİ SAPTADIK”

Bu hastanın çocuklarındaki lektin proteini üretiminin yüzde 10 civarında kaldığını anlatan Prof. Dr. Tükek, şunları kaydetti: “Bu taramayla mannoz bağlayıcı lektin yolağının bu ailede iyi çalışmadığını görmüş olduk. Bu kişilerde, virüs ya da bakteri hücre içerisine girdiği zaman, hastalığın çok daha ağır seyretme ve hızlı yayılma riski oluyor. Bu genç arkadaşlarımızı incelediğimizde de üç kardeşten ikisi hastalığı çok ağır geçirmiş ve yoğun bakımda yatmış. Babadan gelen genetik geçişle çok az lektin proteini ürettiğini ya da hiç olmadığını fark ettik. Bu, şu demek aslında; bu proteini eksik olan kişiler ya da genetik olarak bunu sentezleyemeyen kişiler, Kovid-19 ya da başka bir enfeksiyona yakalandıklarında bunu çok ağır geçirebilir. Dolayısıyla bu kişiler toplumda tespit edilip sentetik olarak üretilmiş lektin proteini verilebilirse, hastalığın belki bu kadar ağır ya da ölümcül seyretme olasılığını da azaltabiliriz. Bununla ilgili ileri çalışmalara ihtiyaç var.”

“İLAÇ OLARAK ÜRETİLİP VERİLEBİLİR”

Bu yönde bir projeleri olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Tükek, sözlerini şöyle noktaladı: “İmmün sistem çok karmaşık, çok farklı yolaklar var. Bizim gösterdiğimiz bunlardan sadece bir tanesi. Hastalığın farklı seyretmesine neden olan özelliklerden bir tanesi bu olabilir ama bunun dışında da farklı genetik modellemeler olabilir. Ama şu anda bizim tespit ettiğimiz bu genetik durumla ilgili bir aileyi tarayarak bunun örneklemesini de yapmış olduk. Şayet Kovid’de salgın süreci uzarsa. dalgalar hala arka arkaya seyrederse, Kovid’den kaybedilmiş ya da hastalığı ağır geçirmiş kişilerin aileleri taranabilir ve mannoz bağlayan lektin yolaiında defekti olan kişilere sentetik olarak (rekombinant olarak) üretilmiş bu proteinler dışarıdan verilebilir. Böylece bu kişilerin de hastalığı ağır geçirme ihtimalleri azaltılabilir. Kas içi, damar içi ya da mide asidinden korunmak sureiyle tablet formunda da üretilebilir bu protein. Bunlar tabii ki daha sonraki aşamalar. Öncelikle bunun işe yarayıp yaramadığının tam olarak gösterilmesi gerekiyor. Sonra da ilaç haline getirilerek insanlara uygulaması söz konusu olabilir.

Bu kişilerin vücudunda, virüs ya da bakterileri yok etmek üzere bağışıklık sisteminin savaşçı hücreleri harekete geçirmesini sağlayan “lektin proteini”nin çok az miktarda olduğu veya hiç üretilmediği ortaya çıktı. Dekan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Nitekim geçtiğimiz günlerde hastalığı çok ağır geçiren bir aileden baba ve üç çocuğuna tarama yaptık. Aynı genetik eksikliği onlarda da tespit ettik” dedi.

Benzer özelliklere sahip olduğu halde koronavirüs enfeksiyonunun bazı hastalarda çok ağır bazılarında ise neden daha hafif geçirildiğiyle ilgili araştırmalara bir yenisi de İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışmayla eklendi. 284’ü Kovid hastası, 100’ü sağlıklı kontrol grubu olmak üzere, 384 kişinin dahil edildiği çalışmada, vücudun virüs ya da bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmasında “makrofaj hücreleri” adı verilen savaşçı bağışıklık hücrelerini harekete geçiren mekanizmalardan, “mannoz bağlayıcı lektin proteini” düzeyleri incelendi. İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, geçtiğimiz Ocak ayında “Infection, Genetics and Evolution” adlı uluslararası bir tıp dergisinde de yayınlanan çalışma hakkında Demirören Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tükek, baba ve iki çocuğunun hastalığı ağır geçiren bir baba ve iki çocuğu ile henüz hastalığa yakalanmayan diğer çocuğuna yaptıkları taramada, anne hariç tüm aile bireylerinde genetik olarak bu prıtein eksikliğini tespit ettiklerini söyledi ve “Eksik olan bu prıtein sentetik olarak üretilip tedavide kullanıma girene kada en azından bu kişilerin hastalığı ağır geçireceği öngörülerek daha iyi korunması sağlanabilir” dedi.

“BAKTERİ VE VİRÜSLERİ HÜCEREDEN UZAK TUTUYOR”

Bağışıklık sisteminin, herhangi bir enfeksiyon karşısında harekete geçen doğal bir immün yanıt oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Tükek, “Bu doğal sistem içerisinde bazı hücreler var. Savunma sistemini oluşturan hücrelerimizin virüs ya da bakterilerle mücadele etmesi için bazı sistemler var. Onlara yardımcı mekanizmalardan bir tanesi de ‘mannoz bağlayıcı lektin’ yolağı dediğimiz bir yol. Mannoz bir şeker, bakteri ve virüslerin hücre duvarında bulunuyor. Lektin de insanda karaciğerde sentezlenen ve bakteri veya virüsün yüzeyinde bulunan mannoz şekerini bağlayarak vücutta bulunan ‘makrofaj’ dediğimiz savaşçı hücrelerimizi aktif hale getiren bir protein. Aktif hale gelen bu büyük savaşçı hücreler, virüs ve bakterilerle mücadele etmeye başlıyor. Vücudun bunlarla savaşabilmesi için bu yolağın iyi çalışıyor olması lazım. Yani bu lektin proteininin hücrede yeterince sentezlenmesi ve vücutta belli bir seviyede olması gerekiyor” dedi.

“AİLEDE BİR KİŞİ AĞIR GEÇİRDİYSE DİĞERLERİ DE TARANMALI”

Kovid-19 salgını sırasında hastalığı ağır geçirenlerin diğer aile bireylerinde de benzer süreçler yaşanmasının dikkatlerini çektiğini anlatan Prof. Dr. Tükek, bunun üzerine bu yönde bir çalışma dizayn ettiklerini anlatarak şu bilgileri verdi: “Bu, neden olabilir diye düşünüp daha önce yoğun bakıma yatmış, hastalığı ağır geçirmiş ve hafif geçirmiş insanları taradık. Bu kişilerde mannoz bağlayıcı lektin yolunun problemli olduğunu ve protein sentezinin çok az olduğunu, özellikle de hastalığı yoğun bakımda geçiren kişilerde bu proteininin sentezlenmediğini, hatta vücutta hiç bulunmadığını farkettik. Bunun üzerine bir araştırma yaptık ve sonuçlarını da uluslararası bir dergide yayınladık. Geçtiğimiz günlerde bir genç, babasının hastalığı çok ağır geçirdiğini, kendisinin de çok ağır geçirdiğini söyleyerek bize başvurdu. Tüm aileyi bu yönden inceledik ve taramalarda babanın hiç protein üretmediğini, annenin tamamen sağlıklı olduğunu, ama üç kardeşin de defektif protein ürettiklerini fark ettik.”

“BABA VE İKİ OCUK AĞIR GEİRMİŞTİ VE PROTEİN EKSİKLİĞİ SAPTADIK”

Bu hastanın çocuklarındaki lektin proteini üretiminin yüzde 10 civarında kaldığını anlatan Prof. Dr. Tükek, şunları kaydetti: “Bu taramayla mannoz bağlayıcı lektin yolağının bu ailede iyi çalışmadığını görmüş olduk. Bu kişilerde, virüs ya da bakteri hücre içerisine girdiği zaman, hastalığın çok daha ağır seyretme ve hızlı yayılma riski oluyor. Bu genç arkadaşlarımızı incelediğimizde de üç kardeşten ikisi hastalığı çok ağır geçirmiş ve yoğun bakımda yatmış. Babadan gelen genetik geçişle çok az lektin proteini ürettiğini ya da hiç olmadığını fark ettik. Bu, şu demek aslında; bu proteini eksik olan kişiler ya da genetik olarak bunu sentezleyemeyen kişiler, Kovid-19 ya da başka bir enfeksiyona yakalandıklarında bunu çok ağır geçirebilir. Dolayısıyla bu kişiler toplumda tespit edilip sentetik olarak üretilmiş lektin proteini verilebilirse, hastalığın belki bu kadar ağır ya da ölümcül seyretme olasılığını da azaltabiliriz. Bununla ilgili ileri çalışmalara ihtiyaç var.”

“İLAÇ OLARAK ÜRETİLİP VERİLEBİLİR”

Bu yönde bir projeleri olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Tükek, sözlerini şöyle noktaladı: “İmmün sistem çok karmaşık, çok farklı yolaklar var. Bizim gösterdiğimiz bunlardan sadece bir tanesi. Hastalığın farklı seyretmesine neden olan özelliklerden bir tanesi bu olabilir ama bunun dışında da farklı genetik modellemeler olabilir. Ama şu anda bizim tespit ettiğimiz bu genetik durumla ilgili bir aileyi tarayarak bunun örneklemesini de yapmış olduk. Şayet Kovid’de salgın süreci uzarsa. dalgalar hala arka arkaya seyrederse, Kovid’den kaybedilmiş ya da hastalığı ağır geçirmiş kişilerin aileleri taranabilir ve mannoz bağlayan lektin yolaiında defekti olan kişilere sentetik olarak (rekombinant olarak) üretilmiş bu proteinler dışarıdan verilebilir. Böylece bu kişilerin de hastalığı ağır geçirme ihtimalleri azaltılabilir. Kas içi, damar içi ya da mide asidinden korunmak sureiyle tablet formunda da üretilebilir bu protein. Bunlar tabii ki daha sonraki aşamalar. Öncelikle bunun işe yarayıp yaramadığının tam olarak gösterilmesi gerekiyor. Sonra da ilaç haline getirilerek insanlara uygulaması söz konusu olabilir.”

Yorumlar (0)
banner28
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21
banner30
banner29
banner5