english german arabic turkish

banner20

banner37

banner19

banner38

banner12

Radyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İkizceli: Aşılamaya bağlı tek taraflı lenf bezi tutulumu, meme kanseriyle karışabilir

banner11

KORONAVİRÜS aşılamaları arttıkça, özellikle 50 yaş üzeri kadınların mamografi taramalarında tek taraflı koltuk altı lenf bezi tutulumlarına sıkça rastlamaya başladıklarını söyleyen Radyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Türkan İkizceli uyardı: “Aşıya bağlı da olabiliyor. Bu, bağışıklık sisteminin bir yanıtıdır ve geçicidir. Özellikle tek taraflı lenf tutulumlarında meme kanseri şüphesiyle ileri tetkikler yapmak yerine 3 ay takip öneriyoruz. Radyologların, hastanın aşı ya da kovid geçmişini sorgulaması; hastaların da mamografiye gittiğinde aşı takvimi ya da geçirilmiş kovid enfeksiyonunu mutlaka doktorlarına bildirmeleri gerekiyor. Öte yandan kovid nedeniyle tek mamografi taramasını aksatan kadınlarda bile kanserden ölüm riski artıyor. Maalesef önümüzdeki 10 yıl meme kanserinden ölümlerde artış bekliyoruz.”

SAĞLIK 25.04.2021, 09:38
84
Radyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. İkizceli: Aşılamaya bağlı tek taraflı lenf bezi tutulumu, meme kanseriyle karışabilir
banner24

Meme kanserinin en önemli belirtilerinden biri olan koltuk altı lenf bezlerindeki tutulumlar, vücudun bağışıklık yanıtı nedeniyle bazen enfeksiyon ya da aşıdan sonra da gelişebiliyor. Ancak aynı dönemde mamografi taramasına giden kadınlarda, özellikle tek taraflı lenf tutulumu, meme kanseriyle karışabiliyor. Enfeksiyonlarda genellikle çift taraflı tutulum olduğu için, çoğu zaman meme kanserinden kolaylıkla ayırt edilebildiğini belirten Radyoloji Kliniği İdari Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Türkan İkizceli, memede kitle olmasa da tek taraflı lenf tutulumlarında  kanser şüphesinin akla daha çok geldiğini belirterek, “Kovid aşılamalarının artmasıyla beraber, mamografi taramasına gelen kadınlarda tek taraflı lenf tutulumlarına daha sık rastlamaya başladık. Özellikle aşı yaş takviminin düşmesiyle beraber, bu tip olgulara çok daha fazla rastlayacağımızı düşünüyoruz. Hastaların gereksiz yere biyopsi gibi ileri girişimsel tetkiklere yönlendirilmemesi için, radyologlar arasında bu konuda bir farkındalık oluşmalı. Hastalarımızın da mamografi taramasına gittiklerinde, doktorlarına mutlaka aşı takvimleri ve varsa kovid enfeksiyonu geçmişini bildirmesi gerekiyor” dedi.

“AŞILAMALAR BAŞLADIĞINDAN BERİ, TEK TARAFLI TUTULUM DAHA ÇOK GÖRÜYORUZ”

Kovid pandemisiyle beraber özellikle yoğun akciğer tutulumu olan hastalarda, iki taraflı aksiller (koltuk altı) lenf tutulumuna sıkça rastladıklarını anlatan Yrd. Doç. Dr. İkizceli, “Fakat son zamanlarda aşı başladığından bu yana, daha çok tek taraflı aksiller lenf nodu tutulumu gördüğümüz vakalar dikkatimizi çekiyor. Bu bir immün yanıt, geçici bir durum. Zaten çift taraflı tutulumlarda hastada enfeksiyon geçmişi de varsa, tanıda çok fazla zorlanmıyoruz. Ama 40-50 yaş üzeri kadınlarda mamografi taramasında tek taraflı lenf tutulumu varsa, normalde aklımıza meme kanseri gelir. Önümüzdeki günlerde aşılamanın çok daha artacağını düşünecek olursak, radyologların bu konuda farkındalığının artmış olması gerekiyor. Çünkü eş zamanlı meme kanseri bulguları ile karışabilir veya aşıya bağlı bu aksiller tutulum, meme kanseri açısından yanlış pozitif teşhislere neden olup hem hastanın psikolojisini olumsuz etkileyebilir, hem de ek radyolojik işlemlerin artmasına, girişimsel yöntemlerin gereksiz kullanımına ve sağlık maliyetlerinin de yükselmesine neden olabilir” diye konuştu.

“NORMALDE BİYOPSİYLE EMİN OLMAK İSTERİZ”

Meme kanseri taramasında üzerinde durulan en önemli unsurun hastanın kişisel öyküsü olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. İkizceli, şunları ifade etti:

“Meme kanseri şüphesiyle ileri aşama tetkikler için en belirleyici faktör, hastanın yaşının yanı sıra aile öyküsüdür. Ailesel risk faktörü olan bir kadında, 40 yaş üzeri ya da daha genç olsun fark etmez, tek taraflı lenf tutulumu varsa, biz her zaman şüphe ile bakıyoruz. Bu dönemde öncelikle ileri inceleme metodu olarak meme MR’ı kullanılabilir. Mamografi zaten kullandığımız bir yöntem. Ama mutlaka histopatolojik olarak adını koymak durumunda kalıyoruz. Çünkü göremediğimiz bir okült meme kanseri dediğimiz (meme dokusunda kitle olmayan ama lenflerden birinde ortaya çıkabilen kanser) durum olabilir. Onu ekarte etmemiz gerekiyor. Bütün görüntüleme yöntemlerine rağmen tanı koyamadığımız durumlarda, mutlaka biyopsiyle emin olmak isteriz.”

“AŞI OLANDA ÖNCELİK BİYOPSİ DEĞİL, KISA ARALIKLARLA 3 AYLIK TAKİP”

Yrd. Doç. Dr. Türkan İkizceli, aşı hikayesi olan, aşıdan bir ya da iki hafta sonra çektirilen mamografide tek taraflı bir lenf tutulumu görülen hastaların artık ilk olarak hemen biyopsi gibi ileri incelemelere yönlendirilmesi yerine, kısa aralıklarla takibinin önerildiğine dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu: “Bu takip genellikle 4 hafta arayla, 3 ay şeklinde planlanır. 3 ay sonra, hala bu tutulum devam ediyorsa, o zaman eşlik eden bir meme kanseri olduğu da düşünülerek bunun biyopsi ile tanısının konulması gerekiyor. Mamografi taramasına ya da herhangi bir meme şikayeti ile kontrole gelmiş hastaların mutlaka ve mutlaka Kovid tutulum geçmişini veya aşı takvimini doktorlarına bildirmeleri gerekiyor.”

“3 AY, ÇOK BÜYÜK BİR GECİKMEYE NEDEN OLMAZ”

Aşıdan sonra çok sık görülen bir tablo olmaya başladığı için tek taraflı lenf tutulumlarında biyopsiden önce takip tercih ettiklerini belirten Yard. Doç. Dr. İkizceli, bunun olası bir kanser durumunda gecikmeye neden olup olmayacağı konusunda ise şu bilgileri verdi:

“Bu hastalarda diyelim bir de altta yatan meme kanseri var gerçekten. 3 ay sonra teşhisini alması, çoğu tümör açısından kanserinin ilerlemesi anlamında çok büyük bir risk oluşturmuyor. Çünkü meme kanserinin olumlu tarafı, özellikle erken evrede tespit edilen meme kanserlerinde, ‘tumor doubling time’ dediğimiz, tümörün çifte katlama zamanı uzun bir süreç alıyor. Yani aksiller lenf nodundaki şüpheli tutulumun adını koyuncaya kadarki bu üç aylık takip süresinde meme kanserinde bir ilerleme genellikle olmuyor. Bu nedenle bunu öncelikle enfeksiyon ve aşıya yönelik düşünüp takip ettikten sonra eğer hala sebat ediyorsa ileri incelemeye geçebiliriz.”

“SON MAMOGRAFİ TARAMASINI ATLAMAK BİLE RİSKİ YÜZDE 29 ARTIRIYOR”

Pandemi nedeniyle mamografi taramalarını aksatan kadınların sayısının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de arttığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. İkizceli, önümüzdeki 10 yılda meme kanserine bağlı ölümlerin artmasından endişe edildiğini belirtti. Bu konuda yapılan çalışmalara göre mamografi taramasına aksatmadan devam eden bir kadınla, tek bir taramayı dahi kaçıran bir kadın arasında risk açısından yüzde 29 fark oluştuğuna değinen Yrd. Doç. Dr. İkizceli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemiz, son 5-6 yıldır ulusal mamografi taramasına geçti ve bunun önemini gerçekten çok iyi gördük. Erken evre meme kanseri tespitinde, belirgin derecede artış oldu. Meme kanserinden ölümlerin azalması anlamına geliyor bu. Ama kovid döneminde maalesef kadınlar mamografi taramalarını aksattı. Polikliniklerde daha çok meme ağrısı veya enfeksiyon olgularını gördük geçtiğimiz yıl. Bunun ilerideki yansıması nasıl olacak, endişeliyiz. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki düzenli olarak mamografi ile meme taramasına katılan kadınlarla düzensiz, yani bazen yaptırıp arada bir taramasını atlayan kadınlar arasında bilimsel olarak meme kanserine yakalanma ve meme kanserinden ölüm riski açısından ciddi bir fark var. Taramalarına düzenli devam etmeyen kadınlarda, meme kanseri riski yüzde 50 daha yüksek. Sadece son taramasını atlayan kadınlarda bile yüzde 29 fark ortaya çıkıyor. Bu da önümüzdeki yıllarda kovidden dolayı meme kanseri taramasına, mamografiye gelmeyen olguları, erken evre meme kanseri olarak yakalayamayacağımız anlamına geliyor. Kendi pratiğimizde de özellikle şu sıralar en az evre 2 veya evre 3’de yakalayabildiğimiz olgular görüyoruz. Sorduğumuzda, 'Kovid vardı, 1 yıldır gelemedik kontrollere' diyor, hastalar. Maalesef eski verilere dayanarak yaptığımız çalışmalardan aldığımız bilgilere göre, önümüzdeki 10 yıl içerisinde meme kanserinden ölümlerde ciddi artış bekliyoruz. Bu nedenle de en önemli tavsiyemiz, ne olursa olsun özellikle mamografi taramalarının aksatılmaması gerektiği.”

Yorumlar (0)
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 37 64
4. Başakşehir 37 58
5. Beşiktaş 37 56
6. Kasımpasa 37 53
7. Alanyaspor 37 51
8. Sivasspor 37 51
9. Rizespor 37 50
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 37 43
13. Kayserispor 37 42
14. Konyaspor 37 41
15. Gaziantep FK 37 41
16. Ankaragücü 37 40
17. Hatayspor 37 38
18. Karagümrük 37 37
19. Pendikspor 37 37
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Deportivo Alaves 37 45
11. Getafe 37 43
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17
banner30
banner29
banner5