english german arabic turkish

banner9

banner37

banner19

banner38

25.06.2021, 11:35 159

Tasvir Düşmanlığı!

Bizans İmparatorluğu 726 ile 843 yılları arasında İkonakırıcılık tartışması adıyla anılan dinsel bir etkileşimin içerisine düştü. Daha sonraki yüzyıllarda Avrupa’da yaşanan olaylar gibi, siyasal ve toplumsal hayatta büyük yaralar aldı. İkonakırıcılık (İkonoklazma) sözcüğü Yunanca'dan gelmektedir. Hristiyanlık Musevilikten yani Tanrı'nın Musa’ya verdiği putlarla alakalı emirden kaynaklı bir düşmanlık ve önyargı konusu gündeme geldi, putlar İncil’de sahte Tanrıların imgeleri olarak kınanıyordu, putlar paganlara özgüydü ve ona tapanlar puta tapanların müritleriydi. 

AYA İRİNİ DEPREM SONRASI TÜM FRESKLER BEZENMİŞ VE İKONOKLAZM DÖNEMİNDE YOK EDİLMİŞTİR.

İkonoklazma harekatının resmi olarak İmparator III. Leon döneminde başlayan bu harekatın arka planı uzun bir geçmişe dayanmaktadır. İkona problemi, yani Hristiyan Azizlerin veya öncülerinin resimlerinin, kiliselerde yer alıp almaması veya bu resimlerin neyi ifade ettikleri hem kilise babalarının hem de Hristiyan cemaatini meşgul etmiştir. İşte, bir yanda ikonoklastlar, diğer yanda da tasvir yanlıları olmak üzere ikona konusu tartışmalara sebep olmuştur. Hristiyan kutsal metinleri zaviyesinden konuya yaklaştıkları zaman, Havarilerin veya kilise öncülerinin resimlerinin veya portrelerinin kiliselerde yer alması konusunda herhangi bir metin yoktur, ancak, Hristiyan toplumun, Hz. İsa’ya, Hz. Meryem’e ve havarilere olan bağlılığı, onların resimlerinin kiliselerde zaman içinde yer almasına sebep olmuştur. Böylece Hristiyan büyüklerine karşı gösterilen sevgi ve bağlılığın bir hatırası olarak, ikonların kilise ve manastırlara girdiği düşünülebilir. Ancak zaman içinde bölgesel de olsa ikonlara karşı bir muhalefetin geliştiğini görüyoruz. Mesela, M.S 300 yıllarında İspanya’da ‘Elvire’ konsili toplanarak, kiliselere resim koymayı yasaklamıştır,bu hareketin, bu dönemde olması Hristiyanları zulümden korumak için mi, kült yerlerinin anonim durumunu korumak için mi, yoksa İspanya’daki Yahudilerle etkileşim sonucu mu olduğu bilinmemektedir. Muhtemelen, Yahudilik’teki “put yapmaya” karşı olan dini emrin, Hristiyanları tesiri altına aldığı düşünülebilir. VI. asırda da buna benzer bir olay daha yaşanmıştır: Narbonne ‘da bir resim skandala neden olmuştur. Ancak, Piskopos bu skandalı örtmek zorunda kalmıştır. 599’da Marseille Piskoposu, kiliselerdeki bütün resimleri kaldırtmıştır, fakat papa Gregoire le Grand (590-604) buna şiddetle karşı çıkmış ve ikonların geleneksel değerini hatırlatan şu yazıyı göndermiştir: 'Kiliselerde, azizlerin hayatını resmetmeye, Antikitenin bize izin vermesi, sebepsiz değildir. Bu resimlere saygı göstermeyi savunarak, övgüye layık olacaksın. Resim vasıtasıyla bir resme tapmak ayrı şey birine resim vasıtasıyla iyi niyet göndermek başka bir şeydir. Yazı, okumayı bilenler içindir. Resim, okumayı bilmeyenler içindir. Taklit etmek zorunda olan cahiller, resimlerle bilgi öğrenmektedirler. Resimler, yazı bilmeyenlerin kitabıdır.'  VII. yüzyıla gelindiğinde Bizans topraklarında ikonların yüceltilmesi gittikçe yaygınlaşıyordu. Papanın’da desteğiyle yaygınlaşan ikonlara saygı ve yüceltme kültü, ikonoklast şeklinde belirginleşecek bir muhalefeti de beraberinde getirmiştir. Bizans İmparatoru II.İustinianos 692’de İstanbul’da Trullokonsilini toplamış ve bu Konsilİsa’yı kuzu simgesiyle değil, insan biçiminde tasvir etmeyi tavsiye ederek her resmi ve kutsal dışı heykeli yasaklamıştır, konsil şu karara varmıştı: 'Gözlerin doğruyu görsün. Uyanıklığın, kalbini korur, hikmeti tavsiye eder. Gerçekte, anlamlarda, onların intibalarını ruha telkin etmek kolaydır. Şimdiden sonra, tasvir yapmayı yasaklıyoruz ki onların tahta veya başka bir şey üzerinde olması fark etmez. Onlar görüşü büyülüyor, aklı bozuyor. Zevkin, ateşli utançlarına götürüyor. Şayet biri bunları yapmaya kalkarsa, aforoz edilsin.'

Khludov-Mezmunlar/ 9.yy ikonayı temizlemek/ detay

Yazınsal nitelikli pek çok tanıklıkla doğrulandığına göre, ikonakırıcılığın ilk evresi boyunca dinsel resim düşmanlarının dediklerinin tersini söylemeye çalışan sınanmış ama aynı zamanda çürütülmüş olan kanıtlar, Hıristiyan polemikçilerinin Yahudilerle yaptığı tartışmalarda, yüz yıldan daha uzun bir süredir yararlandığı kanıtlardı. Kıbrıs’taki Neapolis piskoposu Leontius bu polemikçilerin aynı zamanda hem en iyisi hem de en yaşlısıydı (7. yüzyıl başı). Ama 7. yüzyılda daha başkaları da vardı. Hristiyanlıkla ilgili resimlere karşı Yahudi saldırılarının engellenmesinde tümünün de aynı kanıtlardan yararlandığı görülür. Yahudiler Hıristiyanları geleneksel olarak putataparlık ile suçluyorlardı ve doğal olarak bu fırsatla Kutsal Kitap’taki, kutsal resimlerin yasaklandığı bütün metinleri anımsatıyorlardı. Her zamankinden daha gelenekçi olan ve kendi dinsel sanat girişimlerinden vazgeçen 6.yüzyıl Yahudileri, daha önceki dönemlere ait havralarda bulunan dinsel konulu mozaikleri parçalıyorlardı. Harabe halindeki Ayn al Duk ve Bet-Alfa havralarında, figürlere yer veren mozaiklerin tahrip edildiğini gösteren izler vardır. Ayrıca ikonaklazm dönemini hazırlayan en büyük nedenlerden biri ise Hristiyan yazarların söylediğine bakılırsa II. Yezid’in fermanı özellikle Hristiyanlara yöneliktir, belki de böyle olmuştur. Ama Nikephoros, halifenin gerçekte her türlü resmi (insan yada canlı varlıkların resimleri) yasakladığını, öğrenmiştir; olaylardan pek uzak olmayan bir tarihteyazılmış tek Arapça metnin (Mısır) doğruladığı da budur. El Kindî’ye ait bu metin 10. Yüzyıla uzanır ancak. Ama yine de çok değerlidir, çünkü Araplar ve Müslümanlar açısından Bizanslı ve Hıristiyan yazarlarının belirttiği fermanın varlığını doğrular. Kısacası II. Yezid’in ikonakırıcı nitelikli fermanının var olduğu kabul edilebilir. Öte yandan yine,II. Yezid’in selefi II. Ömer’e (öl. 720) ait yine ikonakırıcı nitelikte bir yasayla ilgili bir kanıt ortaya çıkarılmıştır (8. yüzyıl sonu). Ebu Yusuf Yakub’un metninde yalnızca haçların yasaklanması ve yok edilmesi belirtilmiştir, ama öte yandan II. Ömer’in dinsel tutuculuğu konusunda bilinenler, bu ikonakırıcı önlemlerin bütün Hıristiyan resimlerine yayılma olasılığına inanmamızı sağlar. Halifelik topraklarında, Bizans ikonakırıcılığının başlamasından on yıl kadar önce, herikisi de resmi olan benzer iki saldırı olmuş olmalıdır. Arkeoloji alanındaki anıtlar bu yazınsal kanıtları tam olarak doğrular. Filistin’deki çok sayıdaki kilise, canlı varlıkları konu alan bütün döşeme mozaiklerinin tahrip edilmiş olduğunu gösteren izler taşır. Bu tahrip etme işi çok aceleyle yapılmıştır: Figürlerin çıkıntılı bölümleri ortadan kaldırılmamıştır (istisnai olarak tahripedilmemiş olan, sözgelimi Beyt-Cibrin’deki gibi figürler, bu resimlerin ortadan kaldırılması sırasında göze çarpmamış olmalıdır), ama burada sistemli bir çalışma yapılmış ve yalnızca canlı varlıkların resimlerine zarar verilmiştir. Filistinli Müslüman yöneticilerin mozaikleri tahripettiklerinde II. Ömer ve II. Yezid’in fermanlarına uyup uymadıklarını bilmek fazla önemli değildir kuşkusuz, çünkü bu ikonakırıcı saldırılar uzun yıllara dayanmayan aralıklarla gerçekleşmiştir. Öteyandan, Ma’in kilisesi 720’de tamamlanmıştı, mozaiklerinden bir bölümünün ortadan kaldırılmasıysa, daha çok, halefi II. Yezid’in hükümdarlık döneminde ve onun yayınlamış olduğu fermanla gerçekleşmiş olmalıdır (722-723).Filistin’de aralarında hayvanlar ve kuşlar da olmak üzere bütün canlı resimleri yok edilmişti; Bizans’ta ise ikonakırıcılar dinsel resimleri, Hristiyan ikonografisine ait figürleri yok etmekle yetinmişti. Bundan sonra bakılacağı gibi (Underwood) Ayasofya’daki üst kat güney galerisine bitişik bir şapelin mozaikleridir. Burada madalyonlar içindeki aziz resimlerinin yerini haçlar almıştır. Öte yandan, halifelerin ikonakırıcılığı, Bizanslı ikonakırıcıların düşündüğü gibi imparatorlara ulaşmış mıdır, onlara örnek olmuş mudur? Her iki tarafta da Tanrıdan esin alan devlet başkanlarının ilan ettikleri yasalar, bu devletleri, bir canlı varlığı gösteren her türlü resimden (Halifelik) ya da her türlü dinsel resimden (İmparatorluk) kurtarmaya yönelmişti. Durumun benzerliği kuşku götürmüyordu ve işte bu yüzden II. Yezid’in fermanı III. Leon’un aldığı ikonakırıcı doğrultulu önlemleri gerçekten hızlandırabilirdi ya da en azından ikonalara saygı gösteren Bizanslıları durumun böyle olduğuna inandırabilirdi. İslam dini ve büyük bir hızla kendini kabul ettirmesi, maddi resimlerin yerinin olmadığı tektanrıcı bir dinin ilkesinin yeniden konmasını sağlamıştır; Yahudiler de bu harekete katkıda bulunmuşlar ve onlar da bağnazlık yaşamışlardır. Çok eski zamanlardan beri, Akdeniz halkları resimsiz bir dine dayalı bir siyasal rejim tanımamışlardır, bu nedenle, böyle iki rejimin art arda, hem de üstünlük savaşına girişmiş ikikomşu devlette ortaya çıkması durumunda, kronoloji açısından bu rejimi ilk yerleştiren ülkenin (halifelik toprakları), öbür ülkenin (Bizans) rejiminin kaynağında yer almama şansıazdır. Çünkü birincisi, geleneksel olarak kutsal resimlere karşı olan bir tektanrıcılığa dayanır, öbürüyse iyice yerleşmiş olan bir resim geleneğinden hoyratça vazgeçer.II. Yezid’in fermanı kendi açısından önemlidir, çünkü dinsel resimleri ferman yoluyla durdurma yöntemini başlatmıştır (İstanbul’da III. Leon’un ikonakırıcı eylemlerinden önceki tek örnek) 7. yüzyıl sonunda, Bizans ile Şam arasındaki “resim yoluyla savaşın gerçekleridir. Kuşkusuz burada kesinlikle ikonakırıcı olmayan girişimler söz konusudur, ayrıca bunları başlatanlar da İmparatorlar değil de halifelerdir ama ikonakırıcı dönemin arifesindeki bu diyalog bize ortamın hazır olduğunu, zamanı geldiğinde düşünce ve eylem alışverişlerinin bu kez “ikonakırıcı” teması üstünde ele alınabileceğini doğrular. Müslümanlardaki ikona korkusu ile Bizanslılardaki ikonakırıcılık arasında doğrudan bir bağın bozulamaz kanıtlarını oluşturmaz kılar.

Kaynak

LOWDEN John, Erken Hristiyanve Bizans Sanatı, 1998

YAMAN Talha, Bizans İmparatorluğu’nda İkonoklazm Dönemi, Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, (Yayınlanmış Tez), Mersin, 2017

AYDIN Mehmet, Bizans’ta İkonoklast Hareketlerin Kökenleri,Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2002 

GRABAR Andre, ByzantinePainting, Çev; S. Yekran, 1953 

GİRAY Kıymet, Sanat Tarihi Doğu Roma Dönemi İkonoklast Dönem (726–843), T.C Kütür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Kültür Portalı Projesi, Ankara, 2009

Yorumlar (3)
İbrahim 3 yıl önce
Hangi yüzyıl olursa olsun bazı şeyler maalesef hiç değişmiyor.
Bulent 3 yıl önce
Teşekkürler .
Gülen 3 yıl önce
Ayasofya’yı ziyaret ettiğinizde mihrabın üzerinde görebileceğiniz Hz. Meryem ve Hz. İsa (çocuk olarak tasvir edilmiştir) mozaiği, İkona-Kırıcı dönemin bitmesini kutlamak üzere resmedilen ilk tasvirlerden biridir. ...
banner1
banner13
12
az bulutlu
Günün Anketi Tümü
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Türkiye Cumhuriyeti'nde 14 Mayıs 2023'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17
banner30
banner29
banner5